İşçilerden asgari ücret protestosu: Açlığa mahkum ettiniz

Asgari ücret günlük 17, aylık 500 liralık artışla 2825 liraya yükseltildi. İşçi sendikaları hükümete tepki gösterirken, çeşitli illerde eylem yapan DİSK’ten, “Bu ülkenin işçisini, emekçisini sefalet ücretiyle açlığa mahkum ettiniz” açıklaması geldi.

Asgari ücret, işçi kesiminin kabul etmemesi nedeniyle hükümet ve işveren kesimi TİSK’in uzlaşısıyla açıklandı. Türk-İş’in Kasım 2020 ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasına göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2517, yoksulluk sınırının ise 8197 liraya yükseldiği bir ortamda asgari ücret 2324 liradan 2825 liraya yükseltildi.

Hükümetin bu sabah açıkladığı asgari ücreti, ‘sefalet ücreti’ olarak nitelendiren DİSK başta İstanbul, İzmir ve Mersin olmak üzere çeşitli illerde ‘İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ çağrısıyla eylemler yaptı.

‘ASGARİ ÜCRET VERGİDEN MUAF OLSUN’ ÇAĞRISI

İstanbul Kadıköy’deki eylemde taşınan döviz ve pankartlarla, asgari ücretin vergiden muaf olması ve insan onuruna yaraşır bir düzeye çıkarılması talebi dile getirildi.

İstanbul Kadıköy’de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun da katıldığı protesto eyleminde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, açıklanan rakamla işçilerin, emekçilerin açlığa mahkum edildiğini söyledi.

İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret için mücadele yürüttüklerini vurgulayan Çerkezoğlu, buna karşılık iktidarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun son toplantısını apar topar yaptığını anlattı.

ÇERKEZOĞLU: EVE EKMEK GÖTÜRME MÜCADELESİ

Çerkezoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi: “Hükümet ve işverenin milyonlar hakkında masa başında karar verdiği bir düzenleme olamaz. Asgari ücretin giderek düştüğü bir ortamda mücadelemiz evimize ekmek götürme, çocuklarımızın geleceği ve memleket mücadelesine dönüyor. Bu nedenle ürettiğimiz emeğin değerinin hakça paylaşıldığı bir dünya olana dek mücadelemiz sürecek.

Çalışma Bakanı’nın en önemli vurgusu ‘Enflasyona ezdirmedik’ iddiası. Türkiye’de enflasyonun ne olduğunu, işçilerin, emekçilerin, halkın nasıl yoksullaştığını bu ülkede yaşayan herkes her gün bakkala, manava, pazara gittiğinde, evine ekmek götürmek istediğinde yaşıyor ve biliyor. Asgari ücretlinin en önemli gider kalemi olan gıda enflasyonu daha kasım ayında yüzde 21’in üzerindeydi. Yıl sonunda resmi rakamla bile en az yüzde 25 olacağını herkes biliyor. Ama gerçek enflasyon, yani bizim kendi hayatımızda yaşadığımız enflasyon çok daha yüksek. Asgari ücret bir kez daha enflasyon karşısında, dolar-altın fiyatları karşısında geriledi. ‘Büyüyoruz, milli gelir artıyor’ diyorlar ya, milli gelirden, büyümeden hiçbir biçimde payını alamayan, işçinin ailesi ile birlikte geçinmesi açısından son derece yetersiz bir ücret olarak açıklanmıştır.”

28 Aralık 2020

Önceki İçerikDerneklere kayyum atama düzenlemesi Meclis’te kabul edildi
Sonraki İçerikYeni bir mücadele yılını karşılarken