Faşizmin her türlü baskı, yasak, terör, KHK ve kayyum uygulamaları halkların mücadelesini engellemeye, sindirmeye, teslim almaya yetmeyecektir.
“Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” Dernek ve vakıflara kayyum atamanın önünü açan ve avukatlara muhbirlik dayatan 43 maddelik yasa değişikliği muhalefetin itirazlarına rağmen AKP-MHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Önce olağanüstü hâl bahanesiyle devrimci-demokrat ve kendilerine muhalif herkesi işlerinden ettiler. Kürdistan’da tüm baskı, asimilasyon ve katliam politikalarına rağmen iradesini teslim alamadığı Kürt halkının seçtiği yerel yönetimlere kayyum atayarak iradesini yok etmek istediler.
Her türlü baskı, tutuklama ve kapatmalara rağmen yok edemediği devrimci-demokrat kurumları şimdide Kürdistan’da uyguladığı kayyum politikasıyla teslim almaya, işlevsiz hale getirerek yok etme çabasındalar. Faşist iktidarın istediği sivil toplum kuruluşlarının muhaliflik etmesi değil kapı kulu olmasıdır. Hırsızlıklarına, tecavüz ve asimilasyona hizmet eden kurum ve sözde sorumluların biat etmesidir.
Bu yasayla bir türlü iktidarının borazanlığını yapamadığı baroları parçalayarak, kendi yandaş baroların kurulmasının önünü açması da yetmedi, şimdide Avukatları yasa ve kayyum tehdidiyle ajan, muhbirliğe zorluyorlar. Kendi asalak faşist iktidarlarını sürdürmek için halkımızın sesini boğmak istiyorlar. Örgütlenmek, hak alma ve mücadelesini engellemek, kölece boyun eğdirmek istiyorlar. Demokratik kitle örgütlerine yönelik yıllarca saldırdılar, kapattılar, yasadışı ilan ettiler, faliyetçilerini gözaltı, işkence ve tutuklamalarla susturmaya sindirmeye, teslim almaya çalıştılar.
Neden? Çünkü halkın örgütlü olması ve mücadelenin kitleselleşmesi, pasifikasyon çemberini kırıyor, bu da onların en büyük korkuları.
Bugüne kadar bu kurumlar halkın sorunlarına sahip çıktı, örgütlenmenin ve birlikte mücadele etmenin alanları oldu. Emperyalist kültür dejenerasyonuna karşı, insani değerlerin korunması ve geliştirilmesi için mücadele etti. Halkımızın üzerinde terör estiren polis ve jandarmaya tavır aldı. Rüşvetçilere, sokak çetelerine tavır aldı. Halkın üzerinde terör estirmelerine engel oldu. İşte bu ‘’suçlarımız’’ sebebiyle şimdide kurumlarımıza kayyum atanacak!
Ama hayır! Derneklerimize yönelik bugüne kadar uyguladıkları faşist baskılara rağmen başarılı olmadılar. Bugünde kayyumlarla halkın örgütlenmesi ve onun kurumlarının halkla bütünleşmesini engelleyemeyecekler. Hak arayışını sürdürenler, Devrimciler mutlaka yeni yöntemlerle mücadelelerini devam ettireceklerdir. Çünkü, biz halkımızdan, haklılığımızdan aldığımız güçle mücadele ediyoruz. Yolumuzu aydınlatan, bize zengin deneyimler sunan halkların özgürlük mücadele deneyimi var. Ve hep olacak. Faşizmin baskı ve sömürü uygulamalarına karşı, halklar devrimci mücadelenin önüne kurulan barikatları mutlaka aşarak hedefine ulaşacak.
27 Aralık 2020