1 Mayıs birlik dayanışma mücadele günü işçi sınıfının sekiz saatlik iş günü mücadelesi talebiyle başlayarak nesilden nesille bir mücadele, dayanışma ve büyük bedellerin ödendiği gün oldu. Bütün dünyada fabrikalarda, tarlalarda, meydanlarda tüm emek alanlarında süren bu mücadele bir bütün olarak işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençliğin, kadınların mücadelesi kapitalizme karşı sürüyor.
Ülkemizde ise faşist sitem her dönem 1 Mayıs kutlamalarını yasaklar, katliamlarla engellemeye çalıştı. 12 Mart sonrası yükselen toplumsal muhalefet karşısında çaresiz kalan Türkiye oligarşisi kapıldığı korku sonuncu bu yükselen toplumsal muhalefeti büyük katliamlarla sindirmeye çelişti. Bunun başlangıcı ise 1977 1 Mayıs’ı oldu. Arkasında katliamlar birbirini izledi. O gün yüz binlerin toplandığı Taksimde 1 Mayıs kutlamalarının başladığı saate devletin kontur gerilla güçlerince Taksim alanı birçok noktada ateş altında tutuldu. Bununla birlikte Panzerlerde ses bombalarının atılması ve kitlenin üzerine sürülmesiyle onlarca insan panzerlerin altında kalarak ezildi. 1 Mayıs kutlamasına katılan 35 kişi kurşun ve ezilmeler sonucu yaşamını yitirdi, onlarcası ise yaralandı. Katilerin çok iyi bilinmesine ragmen o süreçte çatışma içinde olan bir kısım sol geleneklerinin bu zaafında faydalanan Oligarşi uzun süre bu katliamı sol içi çatışma sonucu çıktığı demagojisi yapti. Ama o günde bugünde çok iyi biliyoruz ki bu katliamın planlayıcısı ve uygulayıcısı bu katil devlettir.
1 Mayıs 1977 katliamında ölümsüzleşenler:
Ahmet Gözükara, Aleksnadros Konteas, Ali Sidal, Ali Yeşilgül, Bayram Çıtak, Bayram Eyi, Bayram Sürücü, Diran Nigiz, Ercüment Gürkut, Garabet Akyan, Hacer İpek Saman, Hamdi Toka, Hasan Yıldırım, Hatice Altun, Hikmet Özkürkçü, Hüseyin Kırkın, Jale Yeşilnil, Kadir Balcı, Kadriye Duman, Kahraman Alsancak, Kenan Çatak, Leyla Altıparmak, Mahmut Atilla Özbelen, Mehmet Ali (Mustafa) Elmas, Mehmet Ali Genç, Mehmet Ali Kol Meral Cebren (Özkol), Mürtezim Ortulu Mustafa Ertan, Nazan Ünaldı, Nazmi Arı, Niyazi Darı, Ömer Narman, Özcan Gürkan, Ramazan Sarı, Rasim Elmas, Sibel Açıkalın, Tevfik Beysoy, Yücel Elbistanlı, Ziya Baki, kimliği tespit edilemeyen 35 yaşında bir erkek.
12 Eylül faşizmin toplum üzerine ekmeye çalıştığı ölüm toprağını silkip atama, 1 Mayıs 1988 için hazinlik içinde olan Öztürk Acarı ve Salih Kul ölümsüzleştiler. 1 Mayisin karanlıklarda aydınlığa çıkış için hazırlıkları fark eden Oligarşi bu devrimci çıkışı engellemek için günlerce önceden basından, TV’lerden tehdit bildirileri yayınlamaya başladı. Katılımı azaltmak, kitleleri sindirmek için günler öncesinden gözaltı operasyonları başlattılar. Ve terörünü 1 Mayıs’ın arifesinde Öztürk Acarı ve Salih Kul’u katlederek sürdürdü.
Okmeydanı’nda bulundukları evde ölüm mangaları tarafından kuşatılıp katledildiler. Ama teslim alamadılar onları, 1 Mayıs’ı teslim alamadıkları gibi… Salih ve Öztürk, katliamcıların kuşatmasına silahlarıyla direndiler. Cuntanın ölüm toprağının atılmaya başladığı o yıllarda, teslim olmama geleneğini sürdürerek cüret ve direnişin örneği oldular.
1998 1 Mayıs `nin yasaklanması ve Taksim çıkan kitleye saldıran polis karşısında yüreğiyle barikat olan M. Akif Dalcı ölümü kucakladı. “o gün yüreğimizde mavzer / güneş alnımızı yakıyor / beşbin kardeş yürüyor güneşe / Mehmet kavgayı öğretiyor…”
” kuşandık genç öfkeni taşların kucaklarımızda. ” diyerek direnişin simgesi oldu.
1 Mayıs 1993 yılında ise Ercan Şakar Berlin’de 1 Mayıs kutlamasında dönen kitleye ideolojik mücadele yerine iç sorunlarını şiddetle çözmeyi çizgi haline getirenlerin saldırısı sonucu ölümsüzleşti.
27 Nisan 2009 da Bostancıda kuşatılan Komutan Orhan Yılmazkaya öncü devrimciliğin işaret ettiği devrimci kopuş çizgisini 1 Mayıs ile buluşturdu. Bilinciyle destansı direnişiyle 27 Nisan’da ölümsüzleşen komutan yoldaşlarımızın iradesi ve kararlılığıyla “biz düşeceğiz ama kavga surecek” diyordu evet çelik aldığı suyu unutmayacak.
27 Nisan 2017 de Rojava’da Dar Azza bölgesinde T.C ordusu ve El Nusra – ÖSO çetelerine karşı girdikleri çatışmada bu kez teslim olmama geleneğini Özge Bali, Asiye Özlahlan, Yusufbaş Akay ve Cenk Kılagöz sürdürerek ölümsüzleşti.
Yolumuz devrim yolunda bayraklaşanların yoludur!
27 Nisan, 1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür!
Yaşasın 1Mayıs!
Bijî 1 Gulan!