Biz susuyorsak, dostlar,
Niye konuşsun toprak?
Açmıyorsak ağzımızı,
Dağlar neden dile gelsin?
Niçin hesap sorsun gök,
Niye sahip çıksın ırmak
Biz anısını ve acısını
Unutursak ölülerimizin?
İşkencede katledilişinin 43. yılında Önder Kaypakkaya şahsında Nisan şehitlerini saygıyla anıyoruz
Ölümsüzlüğünün 43. yıl dönümünde halkımızın bağrında umut, zalimlerin zihninde korku olarak devam eden Mahir, Deniz, İbrahim, mücadelemizde bizlere rehber olmaya devam ediyor. Bugün Mart’tan Nisan’a, Nisan’dan Mayıs’lara şehit ve öncü önderlerimizi anarken, önemli bir geleneğin ve çıkışın öncüsü İbrahim’i ve bu yoldaki mücadeleyi daha ileriye taşıyarak Mayıs’ı sahiplenmenin şüphesiz ki en önemli yanıdır.
30 Mart Kızıldere’de Mahir ve ON’lar, 6 Mayıs şafağında Deniz, Yusuf, Hüseyin’in idam sehpasına başı dik yürüdükleri ve 18 Mayıs’ta işkence tezgâhında cellatlarının yüzüne devrim ve sosyalizmin kararlılığını, inancını, baş eğmezliğini haykıran İbrahim Kaypakkaya, devrime ve halka olan bağlılıklarıyla bizlere onurlu bir direniş armağan ettiler. O günden bugüne öncülerimizin bizlere devrettiği bu bağlılık ve kararlılıkla faşizme, emperyalist- kapitalist siteme karşı, onların tüm saldırıları karşısında yenilgi ve başarılarla ağır bedeller ödeyerek, o kızıl bayrağı dalgalandırıyor ve sözümüz söz diyoruz, sizlerin bize devrettiğiniz o kızıl bayrağı devrimle, sosyalizmin inşasıyla taçlandıracağız.
18 Mayıs 1973’te katledilen İbrahim Kaypakkaya ve 18 Mayıs 1977’de PKK’nin kurucu kadrolarından Haki Karer şahsında ölümsüzler kervanına katılan şehitlerimizi anarken, onlardan aldığımız güç ve inançla faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye ve zafere taşımada, dinamiklerimiz, inancımız, karalığımız daha güçlü. Bunun içindir ki, bugün faşizme karşı direnişi büyüterek, faşizmden hesap sormak onları sahiplenmenin biricik yoludur.
18 Mayıs şehitleri ölümsüzdür
Yolumuz devrim yolunda düşenlerin yoludur
