“Kayıplar Bulunsun, failler cezalandırılsın! Adalet arayışımız sonuç alıncaya kadar devam edecek.”

İnsan Hakları Derneği (İHD) 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası’nda, 25 yıl önceki talebini bir kez daha tekrarladı.

Açıklamada, gözaltında kayıplar başta olmak üzere Türkiye’deki insanlığa karşı suçların hangi nedenlerle işlendiğinin ve bu suçları işleyen faillerin açığa çıkarılabilmesi için, hakikat komisyonu kurulması gerektiği ifade edildi.

İHD, zorla kaybedilenlerin sayısını 940 olarak açıkladıklarını, ancak tespit ettikleri 253 toplu mezarda 3 bin 248 kişinin gömülü olduğunun tahmin edildiğini ifade etti.

 

İnsanlığa karşı suçlarda geçmişle yüzleşme

25 yıldır gözaltında ve zorla kaybedilenleri anan, akıbetlerinin bulunmasını, faillerin cezalandırılması amacıyla eylem ve etkinlikler düzenleyen İHD, bu amacın sonuca ulaşması için taleplerini şöyle sıraladı:

* Zorla kaybetmeler ve zorla yerinden etmeler, işkenceler, insanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş hukuku ihlalleri, faili meçhul siyasal cinayetler, yargısız infazlar gibi suçlarda geçmişle yüzleşme sağlanmalı.

* Bunun için bir yasa çıkarılmalı.

* Yasayla hakikatleri araştıracak, geniş yetkilerle donatılmış bir komisyon kurulmalı.

“BM Sözleşmesi imzalanmalı”

* Türkiye, Birleşmiş Milletler Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına dair Uluslararası Sözleşme’nin tarafı olmalı.

* Türkiye, ceza kanununda, Sözleşme’de de belirtildiği gibi zorla kaybetmeyi yasaklayan ve bu suçu bir insanlık suçu olarak niteleyen hükme yer vermeli.

* Böylelikle zorla kaybetme bakımından zamanaşımının işlemeyeceği garanti altına alınmalı.

“Toplu mezarlar usulüne uygun şekilde açılmalı”

* Türkiye, kapsamlı bir şekilde kayıplar ve toplu mezarlar konusunda insan hakları ve diğer ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği ile toplu mezarları ulusalüstü insan hakları belgelerine uygun şekilde ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 86 ve 87. maddelerine uygun şekilde açmalı

* Süreç Jordan Prensipleri’nde öngörüldüğü gibi işlemeli.

* Türkiye hızla DNA tabanlı bilgi bankasını oluşturmalı.

“Yargıda cezasızlıktan vazgeçilmeli”

* Savcılar resen harekete geçmeli ve kayıp vakalarının yaşandığı dönemlerdeki emniyet ve jandarma birimlerinin sorumlularını tespit etmeli.

* OHAL kaldırılmalı. Benzer olayların tekrarının önlenmesi bakımından gözaltına alınan kişilerin avukatları ile görüşmesini engelleyen KHK’ler, yasalar ve diğer düzenlemeler yürürlükten ve uygulamadan kaldırılmalı.

* Soruşturma ve kovuşturma makamları kamu görevlilerinin karıştığı olaylar bakımından uyguladıkları cezasızlık politikasından vazgeçmeli.

 

MUHALEFET SUSTURULMAYA ÇALIŞILIYOR

Yapılan açıklamada, “Bir devlet politikası olarak dönem dönem uygulanan gözaltında kaybetme, toplumsal muhalefete yönelik sistematik saldırı yöntemlerinden biridir” denildi.

Açıklama şu ifadeler ile devam etti:

“Örgütlü işçiler, sendikacılar, gazeteciler, aydınlar, yazarlar, hukukçular, kısacası toplumun her kesiminden insanlar bu saldırının hedefi olabilmektedir. Gözaltına alınan kişiler genellikle işkence ile katledilmekte ve gizli bir yere gömülerek, cesetleri ortadan kaldırılmaktadır. Bu kirli yöntemi uygulayan devletler, sisteme karşı aktif mücadele içinde olan insanları gözaltına alıp kaybederek, toplumda kaygı, belirsizlik ve korku yaratmakta ve böylece toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır.”

Önceki İçerik18 Mayıs şehitleri ölümsüzdür
Sonraki İçerikPONTOS RUM/HELEN SOYKIRIMI 100.YILINDA İSVİÇRE/ZÜRİH’DE ANMA ETKİNLİĞİ İLE ANILDI!