Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete ’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte 24 senedir Bakanlar Kurulu’na ait olan “Seferberlik ilanı” yetkisi faşist şefe verildi.
Faşist şef ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 90’larda çıkarılan “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü’nü” yürürlükten kaldırarak bunun yerine; “Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği” ile içte ve dışta tüm yetkiyi kendi elinde topladı.
8 Mart, Newroz, yaşanan yerel seçimler, 1 Mayıs’ta sisteme duyulan öfke iyice açığa çıktı. Yaklaşan tehlikeyi gören faşist şef ve iktidarı “siyasete yumuşama” demagojisiyle öncelikle sürdürülen Kobanê Kumpas Davası kararları ile iyice tüm bu gelişmeler karşısında yönelimini bir kez daha ortaya koydu. Yaşana siyasi ve ekonomik kriz karşısında, krizin faturasını yine halklara keseceğidir. Toplumsal muhalefete yönelik baskı, tutuklamalar, Kürt halkına karşı yıların değişmeyen imha, inkâr ve soykırımda ısrardır.
1990 yılında toplumsal muhalefete ve başta da Kürt halkının özgürlük mücadelesi karşısında çıkarılan; “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü’nü” 34 yıl sonra yürürlükten kaldırıp tüm yetkiyi faşist şef Erdoğan’a alarak yeni “Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği” çıkardı. Yeni yönetmelik, Resmî Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe sokuldu.
Bu yaşanalar karşısında asıl yönelimlerinin savaş halinin aynı zamanda iç savaş haliyle birlikte, ülke içinde dışında savaşın dışında başka kurtuluşlarının olmadığını görmeleridir. Bu devlet kuruluşunda beri varlığını iç ve diş savaş felsefesi haline getirmiştir. İyice sıkışan faşist iktidarın bundan sonra en küçük bir toplumsal patlamanın karşısına bile hızla OHAL rejimine baş vuracağıdır.
Bun değişikliğe gitmeleri kuşkusuz ki durduk yere değil. Yaşana kriz altında debelenen sistem büyük korku içerisinde. Bu düzenleme asıl olarak dışa yönelik savaş hazırlıklarıyla birlikte yaşanan ekonomik krizin faturasının işçi ve emekçilere kesileceği gerçekliği ortada. Krizin faturasını ödememeye yönelik politikaları karşısına da ortaya çıkacak toplumsal muhalefet karşısında savaş ve seferberlik haliyle çıka bileceği hesabıdır.
“Seferberlik” denilen şeyin özünde işçi emekçilere savaş demektir.