Saldırı ve soykırım operasyonlarıyla HDP susturulamaz, halklarımıza diz çöktürülemez. Bu saldırılar her renkten, inançtan tüm insanlığa karşıdır.
“Faşizmin tüm ülkelerdeki karşıtları! Kanlı zulümle, terörle, açlık ve savaşla birleşmiş faşizm paramparça edilip yere serilmeden, aramızdan hiç kimse dinlenme ve mola verme hakkına sahip değildir” (Clara Zetkin)
İnsanlığın tarih boyunca yaşadığı en korkunç felâketlerden biri olan faşizm, adaleti, hukuku yoktur. Onun yasasıda, hukuku da kendi düzenini sürdürmek, çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapmaktır.
Bunun için bugün HDP ve yazarlara, aydınlara yönelik yürütülen soykırım operasyonlarının dayanağı yapılan “Kobanê eylemler” veya başka gerekçeler sadece birer bahanedir. Asıl amaç faşist sistemin kendi uygulamaları önünde engel gördüğü muhalif odakları sindirmek teslim almaktır. Her gün bir bahaneyle Kürtlere, muhaliflere yönelik uyguladığı baskı, şiddet, katliam, faşizan ve ırkçı saldırılarının kaynağıda aynıdır.
Onlar kendi varlıklarını baskı terör şiddet üzerinden varediyorlar. Onları ayakta tutacak tek şey şiddettir. Faşizme karşı mücadele de onun şiddetini alt edecek halkların tarihsel haklılığının temeli olan halkın meşru savunması ve şiddetidir.
Dünya insanlık tarihinin de bize gösterdiği gibi hiçbir zalim iktidar sonsuz olmamıştır. Tüm zulümlerine rağmen halkların direnişi karşısında yenilmeye mahkûm olmuşlardır. İşte bugün ülkemizde de faşist iktidar her türlü baskı şiddeti uygulamakta. Bu şiddeti baskının altında yatan tek gerçek yıkılacakları korkusudur. Onlar çıkmaza, onlar yönetemez duruma düştükçe saldırı baskılarının dozajını artırmaktalar.
Bugün faşist AKP-MHP iktidarı adı altında ülkeyi yöneten Türkiye oligarşisinin yaşadığı çıkmaz ve kriz karşısında da işte en ufak muhalif sese tahammül edemiyor saldırıyor.
Onların tüm bu saldırılar karşısında HDP’yi sahiplenmek faşizme karşı mücadeleyi yükseltmekten başka seçeneğimiz yoktur. Onlar bizim bugünümüzü, geleceğimizi karartmak, yok etmek istiyor. Onlar hayatımızı karanlıklara gömmek istiyor. İşte onların tüm bu zulümlerine karşı bizlerde dünya insanlık tarihinin deney ve mücadele birikimlerinin deneyleri de faşizme karşı mücadele dışında bir seçeneğimizin olmadığını çok iyi bilmekteyiz.
Korkuyorlar korkularından saldırıyorlar. Kürt özgürlükçülüğünün başlattığı “Tecride, Faşizme ve İşgale Son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı” kampanyası bu korkularını daha da arttırmış ve bugün HDP ve aydınlara, yazarlara yönelik saldırıyla bunun önünü kesmek ve halkların bir arada olması, birlikte mücadeleyi boğma hamlesidir.
“Faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanında buluşurlar.” (Mahir Çayan) faşizmin zindanlarında ve mezarlıklarda buluşmak istemiyorsak mücadelede, barikatlarda hep birlikte faşizme karşı ayağa kalkma ve kenetlenme zamandır.
HDP Halktır. Halkları Susturmaya gücünüz yetmeyecektir.
Susmadık, diz çökmedi, boyun eğmeyeceğiz
Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz
26 Eylül 2020
Devrimci Cephe
