Söz bitti.
Öfke patlamalı.
Yürek yangınları tutuşturmalı bozkırı.
Hesap zamanı…
Muğla’da bedenleri soyularak sokaklarda sürüklenen bizim insanlığımızdır.
Bu vahşetin hesabını soracağız!
Sadece Kürdün bedeni değil yerlerde sürüklenen tüm insanlıktır,geleceğimizdir, özgürlüğümüzdür.
Biz bu vahşetleri çok gördük. Bu vahşetler ne ilk nede son olacak. Çok iyi biliyoruz ki faşizm ancak böyle kendini var ediyor, düzenini sürdürebiliyor. Onlar zulüm, baskı, kanla beslenebilir, kanla varlığını sürdürebilir. Ama biz de çok iyi biliyoruz ki dünyada hiçbir faşist diktatörlük kalıcı olmadı, olmayacak. Hakların özgürlük tutkusu dün olduğu gibi bugün de faşizmi yerle bir edecek.
Dün, Cizre bodrumlarında, Şırnak’ta, Sur’da cesetleri yakılanlar, Ekin Wan, Hacı Lokman Birlik’lerden, Maraş’ta karni deşilen hamile kadınlarımızı, Sivas’ta diri diri yakılan insanlarımızdan biliyoruz, asla unutmadık, unutmayacağız. Bugün Muğla’da çırılçıplak yerlerde sürüklenen bizim geleceğimizdir. Geleceğimize sahip çıkmak bizim en insani görevimizdir. Eğer bunun karşısında insanlık utanmıyorsa bu insanlıktan beklenti olmamalı. Ama biz ezilen, sömürülen, yok sayılan emekçi halklar olarak bu çürümüşlüğü yok edeceğimize inanıyoruz, insanlığın geleceğine inanıyoruz.
Tüm bu vahşet karşısında susuluyorsa, tüm bu vahşet karşısında hiçbir şey olmamış gibi yaşanılıyorsa, insanlığımızı sorgulamalıyız. Çünkü bu vahşet karşısında artık hiçbirimizin ne dün gibi yaşamaya, ne de dün gibi susmaya hakkı yok.
Bugün geleceğimiz, insanlığımız ayaklar altında çiğneniyorsa, bunun karşısında tüm gücümüzle mücadeleye sarılmak, mücadeleyi geliştirmek faşizme karşı savaşı yükseltmek esas görevimizdir. Biz bunları iyi tanıyoruz; Hitler faşizminden, Pinochet’lerden, Samozo’larda, Franko’lardan ve tüm faşist diktatörlerin ve düzenlerinin sonu nasıl geldiyse, IŞİD zihniyetli faşist AKP- MHP ittifakında ki faşist Türk devleti diktatörlüğü de yenilecektir.
Önemli olan bizim inancımızı, umudumuzu yitirmeden mücadeleye daha sıkı sarılmamızdır. Bunu başarma potansiyeline sahibiz. Bugün Kürd’e yapılanlara sessiz kalanlar unutmasın ki bu suçun ortaklarıdır. Bu faşist cellatların yüzünü çok iyi tanıyoruz. Bu faşist cellatlar Kürdistan’da işkence hanelerde, zindanlarda çok parçaladılar bedenlerimizi. Ama bugün açık açık gözümüzün içine içine soka soka yapıyorlarsa tek amaçları korku toplumu yaratmaktır. Korkuyla toplumu teslim almaktır. Tüm güç gösterileri çok zayıf ve korkak olduklarındandır, çünkü sistemleri çöküyor. Bunun karşısında var gücümüzle haykırıyoruz yılmadık, yılmayacağız, faşizmi yerle bir edene kadar, haklarımız özgürleşene kadar savaşacağız, savaşı yükselteceğiz.
Sorulmadık hiç bir hesap kalmayacak.
Komün gücüyle özgürlüğe, Özgürlük Güçleriyle zafere, devrime, sosyalizme.
Kahrolsun faşizm, Yaşasın mücadelemiz.
Yaşanın Birleşik Devrimimiz.
8 Ekim 2017
