Devrimci Karargâh güçlerinden sitemize gelen bir bildiriyi yayınlıyoruz. -Ed.
SAVAŞÇILARIMIZIN DA KATILDIĞI FIRAT BARAJ (TIŞRİN) HAMLESİ BAŞARIYLA İLERLİYOR. Rojava devriminin önemli stratejik konularından biri Kobane ve Afrin arasındaki Cerablus alanının özgürleştirilmesidir. Bunun yanı sıra Rusların da bölgeye fiili müdahalesiyle birlikte Rojava alanı uluslararası dengelerin öneminin oldukça belirleyici olduğu bir savaş sahasına da dönüşmüş durumdadır.
Amerika’nın Türkiye ittifakı nedeniyle geciktirici bir ağırlık oluşturduğu Cerablus alanı Rusların özellikle Rakka ve Halep üzerindeki basıncı nedeniyle çözülmüş ve Amerika, Rojavalı özgürlük güçlerinin ilerleyişine koyduğu engeli daha fazla koruyamaz duruma gelmiştir. Bu gelişmelerin sonucu olarak YPG önderlikli Suriye Demokratik Güçleri’nin Fırat Baraj Hamlesi (Tışrin) gerçekleşti ve başarıya ulaştı.
Devrimci Karargâh ve Rojava’daki diğer Türkiyeli devrimci örgütler YPG bünyesindeki dağılımları üzerinden bu savaşta yerlerini aldılar.
Güçler başarının daha ileri hamleleri ihtimaliyle hala sahada bulunmaktadırlar.
BU ARADA
Savaş sadece stratejik cephelerde sürmüyor. DAİŞ ve kendi kaderini DAİŞ’in başarısına bağlayan AKP sömürgeciliği cephe gerisi noktalarda katliamcı saldırılarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Kürt halkının Rojava topraklarında gün güne geliştirdiği özgürlük mücadelesine Türkiyeli devrimci örgütlerin yaptığı katılım Türk sömürgeciliği için büyük bir öfke nedeni oluşturuyor. Çünkü böyle bir mücadelenin varlığı sömürgeci AKP gericiliğini, üzerlerinde ağır bir gerici ve faşist diktatörlük geliştirdiği Türkiyeli emekçi, yoksul ve ezilenler cephesinde güçlü bir devrimci yükselişle tehdit etmektedir. Bu nedenle AKP’nin temsilcisi olduğu sömürgeci Türk gericiliği Kürt halkına yönelik açtığı her seferi mutlaka Kurt halkınla devrimci bir mücadele kardeşliği kuran Türkiyeli devrimci örgütlere karsı da yöneltmekte hiç boşluk göstermiyor. Hareketimiz AKP gericiliğinin bu yönelimini 2013 Paris katliamı surecinden beri doğrudan yasamakta ve deşifre etmektedir. Ardından 24 Temmuz Medya Alanları’na saldırıda ve nihayet Rojava devriminin DAİŞ gericiliğine karşı hamlelerinde gerici sömürgeci AKP’nin bu yaklaşımı Rojava’da mevzilenmiş Türkiyeli devrimcilere ve Türkiye’de mücadeleci devrimci tarzda yükseltmeye çalışan örgütlere yönelik katliamlarıyla açığa çıkarmış durumdadır. Küçükarmutlu’da şehit edilen Dilek Doğan yoldaşı takiben, Sarıgazi de yurtsever Dilan Korkmaz yoldaş ve nihayet Karadeniz mahallesindeki MLKP’li iki kadın yoldaşın şehadetlerine yol açan katliamcı girişimler AKP’nin Kürt surecindeki kanlı ortağı DAİŞ çeteleri üzerinden Rojava’da da giderek hızlandırılıyor.
Til Temir’de Kürt halkına yönelik katliam girişimini takiben en son 23 Aralık günü, kısa bir sure öncesine kadar Devrimci Karargâh ve Devrim Cephesi tarafından kullanılan ve bir sure öncesine kadar istihbari sızma girişimleri püskürtülen noktaya DAİŞ saldırısı düzenlendi. Bomba yüklü araç kısa bir sure önce boşaltılmış olan noktanın hendekle oluşturulmuş sınırında patlatıldı. Oldukça güçlü olan patlamanın etkisiyle cevrede bulunan bir tarım isçisiyle bir çoban şiddetli sarsıntı geçirerek etkilendi.
Bu süreçte MİT ve DAİŞ çetelerinin Türkiye’de operasyon adı altında yürütülen katliam senaryolarını Rojava’daki Türkiyeli devrimci örgütlere de yönelteceklerine dair zaten bir belirlememiz bulunmaktadır. Gelişmeler bu yaklaşımımızı doğrular niteliktedir.
DAİŞ’in bu saldırısının Cerablus hamlesi öncesinde su an gerçekleşmekte olan ve savaşçılarımızın da katıldığı Fırat Baraj hamlesi sürecine denk gelmesi sürecin bu ikili karakteri nedeniyledir. AKP-RTE sömürgeciliği kendi iktidarının geleceğini DAİŞ ortaklığıyla yürütmekte olduğu gerici saldırılarda bulmaktadır. Ve bu saldırganlığı metropollerde katil polislerin terörüyle, Bakure Kürdistan’da Türk ordusunun ve Özel Harekâtçıların katliamlarında, Rojava’da da gerici DAİŞ saldırganlığıyla yürütmektedir.
Ancak açıktır ki AKP ve DAİŞ işbirliğinin bu saldırganlıkla kat edebileceği hic bir yol yoktur. Savaşçılarımızın da katıldığı hamle başarılarla sürerken, biz Devrimci Karargâh olarak devrimci savaşımızı salt Rojava’dan DAİŞ’i, Türkiye’den AKP’yi kazıyıncaya dek değil, Türkiye’de Oligarşik diktatörlüğü devirip demokratik halk iktidarını kurasıya ve Ortadoğu’da Kürt, Arap, Fars, Filistinli bütün devrimci halklarla antiemperyalist anti siyonist bir devrimci çember oluşturuncaya dek sürdürmeye kararlıyız.
Yasasın Devrim ve Sosyalizm
Kahrolsun Emperyalizm ve Sömürgecilik
DEVRİMCİ KARARGÂH
Rojava Komutanlığı