Newroz Pîroz Be!

Newroz salt mitolojik bir anlatı değildir, Newroz zulme karşı direnişin simgesi olarak o günden bugüne binlerce yıldır başkaldırının, özgürlüğün, direnişin meşalesidir…

Demirci Kawa, 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece, zalim Dehaq’ın iktidarını gürzüyle ezer. İki sınıf çarpışır kaleler, saraylar yıkılır. Zalim Dehaq’ın saltanatı alaşağı edilir, o günden bugüne halk özgürlük ateşleri yakar, halaya durur. Demirci Kawalar kazanmış, zalim Dehaqlar tarihin çöplüğündeki yerlerini almıştır. İşte Demirci Kawa’dan mirası devralan modern çağın özgürlük savaşçıları emperyalizme, faşizme, sömürgeciliğe karşı, özgürlüğün isyan ateşine dönüşmüştür…

Asimile edilmek, soykırım ve katliamlarla yok edilmek istenen Kürt halkının ve söndürülmek istenen Newroz ateşinin modern Kawa’nın ateşini 12 Eylül faşizminin karanlığında Mazlum Doğan’ın bedeninde üç kibrit çöpüyle yeniden tutuşturmasıyla alev almış, isyanın ateşini büyütmüş ve o kopkoyu karanlığı yırtıp atmıştır.

Newroz, zulme ve sömürgeciliğe karşı isyan bayrağının burçlara dikilip dalgalandırıldığı bir gündür… Zalim Dehak’a karşı Demirci Kawa’nın önderliğinde gelişen bir isyan ve direniş günü olan Newroz, tüm Ortadoğu ve Kürdistan halkları için tarihi bir önem ve anlama sahiptir. Bu sadece tarihi bir miras değil, aynı zamanda karanlığın en yoğun yaşandığı zifiri karanlık döneminde bile üç kibrit çöpü yakarak kendisini feda eden Mazlum Doğan’dan, Zekiye Alkan’a ve sonrasında ki yoldaşlarının da bedenlerini yakarak, karanlıkları yırtarak, aydınlık bir geleceğin müjdesini verdikleri gündür. Evet, Newroz Kürt halkının bayramıdır ama aynı zamanda zulme karşı direniş ve başkaldırısıdır! Kürt halkı özgürleşmeden, Kürt halkı kendi kaderini kendi eline almadan mücadele dinmeyecektir.

Rojava’dan Rojhilat’a, Bakur’dan Başur’a

Milyonlarca Kürt halkı, yüzlerce yıllık sömürgeciliğin bütün Dehak’larına karşı demirci Kawa’nın sımsıkı emekçi yumruğuyla tarihe vururken; sömürgeciliğe, işgale ve işbirlikçiliğe karşı ulusal birliğin ve ulusal özgürlüğün büyütüldüğü bir gün yapalım. Her alanda isyan, özgürlük ateşini özgür birleşik bir Kürdistan için daha güçlü yakalım.

Newroz ateşleri karşı- devrimin saldırıları karşısında mücadelenin coşkusuyla harlanmaktadır. Halklarımız üzerinde yoğunlaştırılan terör ve baskılar karşısında açlık, yokluk, yoksulluk, zam furyası ve grevleri, direnişlerle AKP-MHP faşizmine ve sömürgeciliğe karşı ayakta. Faşist Erdoğan, Kürdistan’ın Türkiye metropollerinde giderek alttan alta biriken öfke karşısında korkuyu yaşıyor. Bu korkudandır ki, tehditler savurmakta, soysuzlarıyla salyalarını akıtmaktadır. Tüm bunlar sonlarının yaklaşmasının sonucudur.

Newroz’u ülkemizden Ortadoğu’ya, ezilen dünya halklarının emperyalist-kapitalist düzene karşı mücadelesinin ateşi haline getirelim. Demirci Kawa’nın bizlere devrettiği isyan ateşini, Anadolu ve Mezopotamya’da yeniden dağların göklerine yükseltelim!

Faşizmin, sömürgeciliğin, işgal ve savaşla halkların özgürlük istemlerini yok etmek isterken;

Amerika’sından Avrupa’sına, savaş ağıtı olan NATO’su ile bütün emperyalistler Kürdistan’dan Ortadoğu’ya, Ukrayna’ya dünyayı yeniden paylaşmanın hesaplarını yaparken; İnadına Newroz Pîroz Be!

Faşist erk zihniyet kadınların nefeslerini günden güne kesmeye çalışırken; daha büyük bir coşkuyla Newroz Pîroz Be!

Faşizme karşı biriken öfke ve sınıf kiniyle, genç kızlarımız ve oğullarımız dağların kararlılığını sömürge meydanlarına bir devrim meşalesi gibi taşımak için öfkelerini yüreklerinden taşırırlarken; Newroz Pîroz Be!

Yaşasın Halkların Kardeşliği!

Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!

Devrimci Cephe

19 Mart 2022

Önceki İçerik16 Mart katliamını unutmadık, unutturmayacağız!
Sonraki İçerikFaşizme inat Newroz on binlerin coşkusuyla başladı