2019 Newroz ’unu karşılarken…
Suskunluğa boğulmak, teslim alınmak istenenlerin direnişi damgasını vuruyor…
Başta Kürt halkı olmak üzere halklar “tecridi kıralım faşizmi yıkalım” ‘’direne direne kazanacağız’’ şiarı karşılıyor…
Leyla Güven’in öncülük ettiği, ölümüne direnmek yetmiyorsa ölüme yatarız diyenlerin yaktığı meşaleyle karşılanıyor…
Kadının öncülüğü tıpkı doğa gibi, yaşamı var ediyor, özgürleştirmeden öncülük ediyor.
Çözüm mücadelede!
Çözüm direnmekte!
Çözüm Özgürlüktedir!
Çözüm tecritti kırıp faşizmi yıkmakta!
Sömürgeciliğin yok etme, teslim alma oyunları bozuldu.
Sömürgeci faşist Türk devleti ve onun yürütücüsü şeriatçı faşist AKP-MHP ittifakı ve yandaşları Kürt halkının mücadelesi ve onun öncüsünü çözme çabaları boşa çıktı.
Sömürgeciliğe inat Kürt devrim bayrağı yükseklerde dalgalanmaya devam ediyor.
Bunun içindir ki, Uğur’dan Ceylan’a, Berkin’den Veysel’e, Rojava’dan Cizre’ye, Sur’a, Nusaybin’e, Ankara’ya… ve katlettiğiniz binlerce çocuğumuzun kanları yerde kalmayacak.
Taybet ana bizimdir, kanı yerde kalmayacak.
Ekin Wan bizimdir, kanı yerde kalmayacak.
Mehmet Tunç bizimdir, hep gurur duyacağız.
Zülküf Gezen bizimdir, inanç, kararlılık simgemizdir, bizimdir unutmayacağız.
Cizre bodrumlarında diri diri yakılan canlar bizimdir, kanları yerde kalmayacak.
Cenazeleri tanınsın diye boyunlarına bakır tellerle adlarını yazan kahraman savaşçılar bizimdir, kanları yerde almayacak.
Bodrumlarda mahsur kalanların üstüne atılan toplar karşısında halkı cesaretlendirmek için çektiği zılgıtlarla Gülistan’ın sesi hep kulaklarımızda yankılanacak, mücadelede sesimiz olacak.
Bizimle gurur duyun diyen Mehmet Tunç gurur, onur ve mücadele azmimizin simgesidir.
Bunun içindir ki, Newroz zulme ve sömürgeciliğe karşı isyan bayrağının burçlara dikilip dalgalandırıldığı bir gündür… Zalim Dehak’a karşı Demirci Kawa’nın önderliğinde gelişen bir isyan ve direniş günü olan Newroz, tüm Ortadoğu ve Kürdistan halkları için tarihi bir önem ve anlama sahiptir. Bu sadece tarihi bir miras değil, aynı zamanda karanlığın en yoğun yaşandığı zifiri karanlık döneminde bile üç kibrit çöpü yakarak kendisini feda eden Mazlum Doğandan, Zekiye Alkan’a ve sonrasındaki yoldaşlarının da bedenlerini yakarak, karanlıkları yırtarak aydınlık bir geleceğin müjdelerini verdikleri bir gündür. Ve Zülküf Gezen bu meşaleyi daha da gürleştirdi.
Kürt halkı en karanlık dönemde bile bu gününe sahip çıkmış ve günümüze kadar getirmiştir. İçi boşaltılarak bir bayram havasında kutlanmasını isteyen sömürgecilere ve işbirlikçilerine inat: Evet, Newroz Kürt halkının bayramıdır, ama aynı zamanda zulme karşı direniş ve başkaldırısıdır! Kürt halkı özgürleşmeden, Kürt halkı kendi kaderini kendi eline almadan mücadele dinmeyecek.
Newroz ateşleri karşı- devrimin saldırıları karşısında mücadelenin coşkusuyla harlanmaktadır. Halklarımız üzerinde yoğunlaştırılan terör baskı karşısında açlık grevleri, direnişlerle AKP-MHP faşizmine ve sömürgeciliğe karşı ayakta. Faşist Erdoğan, Rojava devrimi ve Kürdistan’ın Türkiye metropollerinde giderek alttan alta biriken öfke karşısında korkuyu yaşıyor. Bu korkudandır ki, tehditler savurmakta, soysuzlarıyla salyalarını akıtmaktadır, tüm bunlar korkunun sonunun yaklaşmasının sonucudur.
Newroz, zalim Dehak’a karşı isyan ateşini yakan Demirci ustası Kawa’nın, emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadele eden ezilen dünya halklarına sunduğu mücadele, isyan ışığıdır. Bu Newroz kutlamalarında, gösterilerinde çok daha iyi görülmektedir. Dört parça Kürdistan’da Kürt halkının ve devrimcilerin yaktığı Newroz ateşinin yaydığı sarı-kırmızı-yeşil renkler, Anadolu, Mezopotamya, Trakya’da ve dünya ezilenleriyle birlikte yaşayan bütün emekçi halklarımız tarafından körüklenerek gökyüzüne özgürlüğün müjdecisi olarak yayılıyor.
Bunun içindir ki, sömürgeci diktatörlüklere karşı mücadeleye Newroz coşkusuyla körüklemek, ülke genelinde biz ezilenler, sömürülen, yok sayılanlar faşist AKP-DAİŞ çetesine karşı hep bir ağızdan haykırmalıyız; Bijî Newroz! Newroz Pîroz Be!
Bu Newroz’u, ulusal-sınıfsal mücadele perspektifinde doğruları yakalayanların gündeme müdahale etmeye yöneldiği “Newroz Pîroz Be!” sloganları haykırırken, umutların gerçeğe dönüşmesi birleşik devrimimizin zafere kavuşmasının adımlarının daha sıklaştığı bir Newroz olacaktır.
Newroz, ülkemizden Ortadoğu’ya ezilen dünya halklarının emperyalist-kapitalist düzene karşı mücadelesinin ateşi haline gelmektedir. Demirci Kawa’nın bizlere sunduğu armağanı Bağımsızlık-Demokrasi-Sosyalizm hedefine gidişte, ancak bu şekilde hak ettiği biçime dönüştürebiliriz.
Bugün her cephede halklarımıza karşı kıyım, yok etme savaşı başlatan faşist Türkiye oligarşisi ve onun uygulayıcısı AKP-MHP zihniyetinin uygulayıcısı Erdoğan, ezilen işçi-emekçi halkların sadece beynini değil, elinde-avucunda ne varsa her şeyini yiyen, çağımızın modern görünümlü “yeni Dehak”larını tarihin çöp tenekesine atacağız!
Demirci Kawa’nın bizlere devrettiği isyan ateşini, Anadolu ve Mezopotamya’da yeniden dağların göklerine yükseltelim!
Newroz’un isyancı özünün unutturulmasına asla izin vermeyeceğiz!
Yaşasın ezilen halklarımızın sömürgeciliğe karşı ulusal ve sosyal özgürlük mücadelesi!
Newroz‘un isyan ateşini körükle!
Bijî Newroz! Newroz Pîroz Be!
Devrimci Cephe
19 Mart 2019