Yurtsuzlar’ın TCDD Misafirhanesi önünde, (misafirhanelerin öğrencilere tahsis edilmesini sembolize etmesi için) açıklama yapacaklardı. Ancak polis müdahale edince, açıklama Beşiktaş İskelesi’nde yapıldı.
Kamuoyuna
Bizler yurtsuzlar olarak parasız ve nitelikli yurtlara ulaşamamış, fahiş fiyat ve başarısız iktidar politikaları nedeniyle evsiz kalmış, kalacak yeri ve parası olmadığı için okullarını dondurmak zorunda kalmış, geçinebilmek için saatlerce üç kuruş paraya çalışmaya mecbur bırakılmış olan, bu koşullarda eğitim hayatını sürdürmeye çalışan bunun mücadelesini veren üniversite öğrencileriyiz.
Günlerdir barınma hakkımızı almak için yurtsuzlar olarak nöbet tutarak, basın açıklamaları düzenleyerek sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. 3 gün önce Kadıköy Moda sahilinde tuttuğumuz barınma nöbetimizin ilk 7 günü üniversitelilerin ve bizlerle dayanışma gösteren herkesin iradesinden zerre şaşmadı. Ancak nöbetimizin 8.günü keyfi uygulamalarla gözaltına maruz bırakıldık ve şiddet gördük, bugünse buraya gözaltına alınmamızın ardından sorun değil çözümün ta kendisi olduğumuzu vurgulamak için geldik. Bugün burada önünde bulunduğumuz misafirhanenin öğrencilerin kullanımına açılması gerektiğini belirtmek ve taleplerimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz.
Türkiye’nin dört bir yanına dağıttığımız barınma nöbetimizin talepleri:
1)nitelik ve nicelik açısından yeterli parasız yurtlar
2)cemaat ve tarikat yurtlarının kamulaştırılarak üniversite öğrencilerinin kullanımına açılması
3) tüm kamu misafirhanelerinin ve kuruluşlarının üniversite öğrencilerinin kullanımına açılması
4) üniversitelilere kira desteği sağlanması ve kira fiyatlarına üst sınır getirilmesi
Bugün arkamızda duran TCDD misafirhanesi toplam yatak ve oda kapasitesiyle İstanbul’da 100e yakın üniversite öğrencisinin barınma sorununa çözüm olabilir. Ancak ne yazık ki kamu kurumları üniversitelilerin kullanımına açılmamakla kalmıyor üzerine cemaat ve tarikatlara peşkeş çekilebilecek alanlar olarak kullanılıyor. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile TCDD genel müdürlüğüne atanan Abdülkerim Murat Atik’in Adnan Oktar’ın eski müridlerinden olmasının açığa çıkması üzerine apar topar istifa ettirilmesi bunun en önemli göstergelerinden biri olarak karşımızda duruyor. Biz üniversitelilerin sorunlarına şiddet yöntemleriyle cevap veren iktidar sahiplerine buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim kadrolarına getirilen kişilerin cemaat ve tarikatlarla olan bağlantısının hesabını vermek ve üniversitelilerin barınma sorununa gerçek ve acil çözümler getirmek zorundasınız. Biz yurtsuzların talebi niteliksiz, insanlık dışı koşullara sahip KYK yurtlarına 4. 5. yatakların atılması değil. Biliyoruz ki İstanbul’da bugün önünde olduğumuz TCDD misafirhanesi gibi üniversitelilerin kullanımına açılabilecek başka birçok kamu kurum ve kuruluşu var. Bizler bu memleketin sorun yaratanları değil, sorunlara çözüm, adres gösterenleriyiz. Taleplerimiz ve çözüm önerilerimiz karşılık bulana ve Türkiye’de barınma sorunu olan tek bir üniversite öğrencisi kalmayana kadar eylemlerimizle karşınıza dikilmeye, sokakta olmaya devam edeceğiz.
Bizlerle dayanışmak, birlikte mücadele etmek isteyen, “geçinemiyoruz, barınamıyoruz” diyen tüm sıra arkadaşlarımızı Yurtsuzlara katılmaya ve “mecbur değiliz, sokaklardayız” diyerek yükselttiğimiz barınma mücadelemize davet ediyoruz.
