FİLİSTİN HALKI BOYUN EĞMEYECEK, DİRENİŞ SÜRÜYOR…

Filistin halkı ülkesini özgürleştirmek için büyük bedeller ve şehitler vermeye devam ediyor. Emperyalizm destekli Siyonizm’in tüm saldırılarına karşın kararlılıkla sürdürüyor. Her gün daha fazla baskıyla, katliamla karşılaşıyor, yeni şehitler veriyor, büyük acılarla yoğruluyor ama yine de kendi topraklarında ve insanca yaşama hakkını savunmaktan vazgeçmiyor.

Her geçen gün Filistin halkını yerlerinden yurtlarından ederek, göçe zorlayarak işgalci İsrail’i yerleşimcileri yerleştiren Siyonist İsrail, diğer yanandan da her gün katliamlarına devam ediyor.

Bu kez de bu katliamını 3 Temmuz Cenin’e düzenlediği saldırıyla gerçekleştirdi. İki gün boyunca Filistin halkına yaşattığı katliam saldırısını 5 Temmuz da yaptığı açıklamayla; “operasyonu tamamladık” tamamladığını ve Cenin’den çekildiğini duyururken, hava saldırılarına devam ediyor.

Cenin saldırısıyla yetinmeyen Siyonist İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki mülteci kampına zırhlı araçlar, keskin nişancılar, savaş uçakları, askeri helikopterler, buldozerler, SİHA’lar eşliğinde saldırılarını sürdürüyor.

Bu alçakça saldırılarda şehir yerle bir edilirken, yapılan açıklamalarda 12 Filistinlinin katledildiği ve bir İsrail askerinin de öldürüldüğü aktarıldı. Yüzlerce Filistinli yaralanırken, binlerce Filistinli ise evlerini terk etmek zorunda kaldı.

ABD emperyalizmiyle el ele verip Ortadoğu halklarına meydan okuyan İsrail, dizginsiz bir şekilde sürekli saldırıyor, katlediyor. Savaş araçlarıyla sürekli ölüm yağdırıyor. Filistinli çocukları açıktan kurşuna diziyor. Ekonomik-askeri hiçbir baskı yöntemini elden bırakmıyor, ancak yine de Filistin halkının direnişi karşısında çaresiz kalıyor.

Filistin halkının önündeki tek sorun emperyalizm ve Siyonizm değildir. Filistin halkının karşısına dikilen en önemli engellerden birini de emperyalizmin gölgesine sığınmaktan medet uman, “barış” politikalarının peşine takılıp direnişi boğmaya çalışan işbirlikçiler oluşturuyor.

Filistin halkının haklı davasını savunmak adına, umutlarını emperyalistler arasındaki çelişkilere-çatışmalara bağlayıp kapı kapı gezerek sözüm ona destek arıyorlar. Bununla da yetinmeyip, kapalı kapılar ardında verdikleri sözleri yerine getirebilmek üzere, Filistin halkının canı pahasına sürdürdüğü direnişi boğmak için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Kuşkusuz bunu yaparken arada bir gürleyerek, “direnişçi” bir tutum sergileyerek halkın tepkilerini nötralize etme çabasından da geri durmuyorlar.

Emperyalizmin Ortadoğu’daki öncü karakolu rolündeki Siyonist İsrail’in tüm varlığı bir yanda Filistin’i yok etmekse, diğer yanda da emperyalizmin çıkarlarını korumaktır. Emperyalizmin desteğiyle her gün Filistin halkının elinde kalan toprakları da ilhak etmeye devam ediyor.

İşgalci Siyonist İsrail, onun destekçisi Emperyalizm ve gerici Arap devletleri er geç Filistin halkının meşru ve haklı direnişi karşısında yenilmeye mahkûmdur. Kazanan direnen Filistin halkı ve ezilen halklar olacaktır.

Filistin halkına karşı yürütülen kanlı savaşın ve tüm saldırılara, katliamlara karşı kazanan Filistin halkı olacaktır. Ne onun destekçisi emperyalist güçler, ne de emperyalizmle uzlaşma arayışında olan işbirlikçiler bu haklı mücadeleyi yok edemeyecektir.

Bulunduğumuz her alanda ve her koşulda dün olduğu gibi bundan sonrada Filistin halkının haklı davasını sahiplenen ve savunucuları olmaya devam edeceğiz. Ülkemiz devrimci hareketi tarih boyunca sadece desteklemekle kalmamış, Filistin halkıyla aynı siperlerde savaşarak, kanları birbirine karışmıştır. Siyonist İsrail’e ve onun baş destekçisi başta ABD emperyalist güçler ve gerici Arap devletlerine karşı dün olduğu gibi bugünde Filistin halkının haklı ve meşru mücadelesi bizimde mücadelemizdir.

Kazanan Filistin halkı olacak, kazanan dünya ezilen halkları olacaktır…

Önceki İçerikUmut olmayı bilmek gerek
Sonraki İçerikEğitim devrimci kişiliğin şekillenmesinde zorunlu bir unsurdur, vazgeçilmez!