Faşist Türk devleti ve onun başı diktatör Erdoğan’ın ne Irak’ta nede Suriye’de ne de şu anda yürüttüğü Kürtlere karşı savaşta IŞİD’i ve diğer silahlı grupları korumaktan hiçbir zaman geri durmadı. Ama halkalarımıza ve uluslararası toplum, bölge ülkeleri nezdinde sanki Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı en çok savaşan ülkeymiş gibi kendisini yansıtma çabasında. Ancak bölgede ki gelişmeler ve faşist TC’nin politikalarını bilen herkes IŞİD’e karşı savaşın bir danışıklı dövüşten ibaret olduğunu görüyor, biliyor.
Suriye de çetelerin giderek sıkışması ve özellikle stratejik öneme sahip Halebin düşmesiyle birlikte başta faşist Türk devleti olmak üzere radikal islamcılar bir kaç gündür gerek sosyal medya gerekse satılmış yandaş medyanın desteğiyle sokaklara çıkarak Halep için sözüm ona gösteriler yapmakta, insani demagojisiyle feryadı figan etmekte. Gerçekte bu feryadı figanlar sivil insanlar için mi?
Faşist Türk devleti ve onun başındaki faşist şeriatçı Erdoğan’ın bu savaşta taraf olduğu IŞİD ve diğer çetelerin destekçisi ve finansörü olduğu konusunda artık hiç kimsenin bir kuşkusu yok.
Düne kadar Suriye’de ve Irak’ta, bugün ise gözyaşı döktükleri Halep‘te insanlar meydanlarda büyük gösteriler altında canlı canlı Allahu ekber sesleriyle yakılırken, kadınlar pazar meydanlarında zincirlere vurulup satılırken, sadece alevi olduğu için çocukların başı kesilip gövdesi ailelerin kucağına verilirken, kitlesel katliamlar yapılırken, bu sivil halk sevdalılarının sesleri çıkmıyordu. Tam aksine çeteleri desteklediklerini sağır sultan bile biliyordu.
Bunlar dün olduğu gibi bugün de yüzsüzlüğü, hırsızlığı, katilliği, tecavüzcülükleriyle yüzsüzleşmiş kendi saltanatları için her türlü insani değerlerini yitirmiş dinci, faşist güruh olduklarını çok iyi biliyoruz. Yandaş, sindirdikleri ve satın aldıkları medya ile sokaklara çıkarak sözüm ona ‘Halep’te siviller katlediliyor’, yalan ve demagojilerini iyi biliyoruz.
Suriye’de özellikle de Halep’te cihatçı çetelerin kaybetmesi bunları kudurttu. Çünkü onların halkları birbirine kırdırma politikaları ve bunların üzerinden rant sağlama, kendilerine saltanat kurma hayalleri yerle bir oluyor. Bugüne kadar bu bölge üzerinde Suriye petrolünü alıp İsrail’e ve ülke içi pazara satan, bundan korkunç rantlar elde eden Erdoğan ve çevresi büyük hüsran içinde. Ortadoğu’ya yönelik kurdukları tüm tezgâhlar, yaptıkları tüm dizaynlar bir bir yıkılırken kendi sonlarının yaklaştığını çok iyi görüyorlar. Tüm feryadı figanları da bundan.
DAİŞ’cilerin Halep’te sıkıştıklarında basın önünde bulundukları feryadı figanlar çok iyi bilinmektedir; ‘‘Ey Türkiye, ey Erdoğan hani bizi çıkaracaktın, hani bizi kurtaracaktın. Ey Amerika hani ateşkes sağlayıp nefes almamızı sağlayacaktınız. Esat bize soluk aldırmıyor, bizi öldürüyor. Sözünüzü neden tutmuyorsunuz?‘‘ Evet, şeriatçı faşist diktatör Erdoğan ve uluslararası güçlerin oyunları bozulurken maşalarının feryadı figanları bunlar.
Bugüne kadar bölgemizde özelliklede Suriye ve Irak da binlerce insan alçakça, vahşi şekillerde katledilirken, yerinden yurdundan edilirken bugün Halep’te katliam var. Sivillere sahip çıkıyoruz adı altında gerek medyada gerekse sokaklara çıkanlar ikiyüzlüsünüz, sahtekârsınız. Bu çetelerin destekçi ve taraftarısınız. Bugüne kadar bunca katliam vahşet uygulanırken bırakın bu katliamları kınama, lanetleme sizler bugün yüzünüze taktığınız insani ve islam maskesi adına bile‚‘bunların islamla ilgisi yok, kınıyoruz‘ deme cüretini bile göstermediniz, tıpkı ülke içinde insanlarımızı parçaladıkları gibi. Şimdi tüm devlet olanaklarını kullanarak ne kadar feryat ederseniz edin bizlerde gerçekte insanım diyen, insanlıktan yana olan herkes çok iyi biliyor ki takkecisiniz, sahtekârsınız, yalancısınız, DAİŞ ve DAİŞ tipi çetelerin destekçisi ve finansörüsünüz.
Halep’te katliam diye müzik kliplerinde, filmlerinde geçmişte Afganistan da aldığınız görüntüleri bugün Halep’te yaşanıyor gibi yansıtma çabalarınızda sizlerin yalanlarını, sahtekârlığını, ikiyüzlülüğünüzü çok iyi ortaya koymaktadır.
Faşist türk devleti ve yandaşlarının yalan propagandalarına kanmayalım. Onların tüm çabaları yenilgiye uğrayan, bozgun yaşayan çetelerini toparlama, onlara moral verme çabasıdır. Dün Kürdistan da olduğu gibi yarın ülkemizin çeşitli yerlerinde ezilen, baskı altında tutulan, yok sayılan haklarımıza karşı bu çetelere ihtiyaçları var. Ülke bitmiş durumda, ekonomi iflasta bunun için saltanatı sallantıya giren şeriatçı faşist Erdoğan kendisini ve iktidarını kurtarmak için her türlü katliam, provokasyon yapmaktan kaçınmayacaktır.
Sizler Kobane düştü düşecek dediğiniz günlerde de Kobane düşmeyecek ama siz düşeceksiniz demiştik. Bugün yine söylüyoruz, Rojava da, Şengal de nasıl sizlerin besleyip yönlendirdiğiniz çeteleri hak ettikleri bataklığa gönderdiysek tüm orta doğuda da ve ülkemizde de bu yalan demagojilerinizle birlikte tıpkı çeteleriniz gibi siz düşeceksiniz! Kazanacak olan biz olacağız! Halkların kardeşliği kazanacak, halkların özgürce bir arada yasamı olacaktır.
Şemdin Şimşir
14 Aralık 2016