Emperyalist-Siyonist güçler dünyayı kan gölüne çevirme peşinde

Siyonist İsrail, tüm dünyanın gözü önünde insanlık tarihinin en büyük katliam ve soykırımını genişleterek sürdürüyor. 7 Ekim’den bu yana resmi rakamlara göre Gazze’ye düzenlediği saldırılarda en az 18 bin 314’ü çocuk, 12 bin 980’i kadın olmak üzere 45 binin üzerinde Filistinli katledildi, 91 bin 280 kişi yaralandı.

Siyonist İsraillin Filistin halkına yönelik soykırım saldırıları aylardır devam ediyor. Özelikle ABD’nin ve çeşitli uluslararası güçlerin ateşkes için çaba harcadığı, İsrail’in sivil alanlara yönelik saldırılarından rahatsız oldukları türü aldatıcı tutumların gelinen aşamada hiçbir anlamı ve inandırıcılığı kalmamıştır.  Bu timsah gözyaşları döken ABD ve Avrupalı emperyalist haydutların İsrail’in kendini savunma, antisemitizm vb demagojileriyle bu soykırımı meşrulaştırma peşindeler. Diğer yanda dünyanın birçok yerinde Filistin halkıyla dayanışma ve Siyonist İsrail’i protestolara karşı her türlü engelleme ve şiddete baş vurmakta geri kalmamaktalar.


Ülkemizde ise şeriatçı faşist iktidar ve onun başındaki şef Erdoğan demagoji yapmaya devam ediyor. Bir yanda şeriatçı faşist AKP-MHP iktidarı, her fırsata Siyonist İsrail’e karşı en sert açıklamalar yapmakta. Bunu İsrail’e savaş açma, askeri müdahaleye kadar götürdüler. Ancak bu iki yüzlü sahtekârlar 7 ekimden beri İsrail ile ticari, diplomatik, askeri iş birliğini artırarak sürdürmektedir. Her türlü değerden yoksun bu faşist rejim yaşanan bu katliam sürecini kendisi ve yandaşları için adete bir fırsat olarak ele almış ticareti artırmıştır. Yükselen tepkiler karşısında ticareti askıya aldıkları açıklamalarının yalan olduğu çok geçmeden ortaya çıktı. Son olarak Siyonist İsrail’e kurşun geçinmez cam ticareti yapıldığını ortaya çıktı. Mersin Limanı’ndan Yunanistan’a, oradan da İsrail’e gönderilen kurşun geçirmez camların limandaki lojistik destek sağlayan kişi ise AKP’nin Mersin eski il başkanı Mekin Merter Salt’a ait olan Salt grup şirketi olduğu ortaya çıktı. Buda yetmedi savaşla birlikte İsrail’e ticareti kestik diyenlerin ne hikmetse Filistin’e ticaretleri yüzde yüz artmış? Peki bu ticaret nasil yapılıyor Filistin’e İsrail’in denetiminde ki limanlar üzerinde yapılıyormuş. Adeta alay edercesine Filistin halkını soykırımda geçiren Siyonistlerin limanları üzerinde Filistin’e ticaret yapıyorlarmış. Tüm demagojilerine rağmen Siyonist İsrail kadar Filistin halkının katilidir bu faşist AKP-MHP iktidarı.

ABD ve diğer emperyalist haydutlar siyonist İsrail üzerinde savaşı yayma peşindeler ABD parlamentosunda konuşan katil Netanyah ayakta alkışlayanlar bu yaşanan katliamların suç ortaklarıdır.

Siyonist İsrail Gazze’deki soykırımı süredururken Lübnan, Suriye, İran ve Yemene saldırılar yaparak tüm bölgeyi savaş allananına çevirme peşinde. Son olarak Hamas Politik Kanat lideri İsmail Haniye Tahran’da bulunduğu konutta öldürülmesi bölgede savaş çığırtkanlıklarını daha yüksek perdede seslendirilmeye başlandı. Karşılıklı tehditler sürekken ABD savaş gemilerini bölgeye aktarmakta gecikmedi.

Emperyalist haydutlar Siyonist İsrail üzerinde bölgeyi kan gölüne çevirmeye çalışırken burada mazlum Filistin halkının yanında olduğunu söyleyen faşist iktidar içine girdiği çöküntüyü savaşla kurtulma çabasında. Savaş çığırtkanlığıyla Suriye, Irak’ta işgalci ve katliamcı çabalarını yoğunlaştırmaktadır. İşgalle birlikte Kürt halkı ve onun özgürlükçü güçlerini yok etme peşinde.

Bu yaşanılanlar karşısında bir yanda ABD, Avrupalı emperyalistler, Siyonist İsrail ve faşist işgalci TC tüm bölgeyi kan gölüne çevirme, Filistin’de, Kürdistan’a sürdürülen katliam ve soykırımlar karşısında hiçbir karşılığı olmayan barış söylemleri ve çağrıların bir anlamı yoktur.

Bölgeyi ve bir bütün olarak dünyayı savaşın içine sürükleyenlere karşı anti-emperyalist, anti-siyonist ve anti-faşist güçler ve haklarla birlikte mücadeleyi yükseltmek karşıt cepheyi büyütmekten başka bir kurtuluş yoktur.

Emperyalist savaş, katliam soykırım, işgal karşısında tek çözüm ve barışın ancak emperyalist haydutlara, Siyonizm’e ve işgalci faşist cepheye karşı devrim mücadelesini büyütmek ve halkların gerçek barışı, bir arada özgürce yaşaya bileceği bir dünya yaratmanın biricik yoludur.  Yoksa bu haydutların sahte demagojik barış, ateşkes çağrılarında medet ummak onların sorunsuz kendi kanlı politikalarına hizmet etmekten öteye gitmeyeceği gerçekliğidir.

Önceki İçerikEzidi Soykırımında Katledilenleri Saygı İle Anıyoruz
Sonraki İçerikBu çete devlete karşı tek kurtuluş devrimde