‘Gülüşün ile günışığı ol gülüm’
8 Marta Dünya Emekçiler Günü yaklaşırken dünyayı kadınlar güzelleştiriyor
Nugihan ve Fatoş İke’den Gülistan İke’ye mektup: Bu topraklarda nehirler lale renginden akmasın ve elma hayatın tadını versin diye, Newroz özgür baharlar doğursun diye sen gülüşün ile günışığı ol güzelim.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek, Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlüğü talebi ile DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi direnişine Avrupa’dan da 17 Aralık 2018’de 14 Kürdistanlı aktivist dahil oldu.
72 gündür açlık grevi direnişinde olan grevcilerden Gazeteci Gülistan Çiya İke’ye kız kardeşleri Nugihan ve Fatoş İke bir mektup yazdı.
İke kardeşlerin mektubu şöyle: “Kara gözlerinin bakışlarında bugün kadim toprağın hafızası haline gelmişim Gülüm. Cesur bakışların beni toprak ananın kahramanlarının peşine sürüklüyor. Bakışlarının izinde, hayatın babaları tarafından coğrafyamızda çizilen yapay sınırlarda su ve elma arasında çocukluğumuzu arıyorum.
Viran edilmiş yakılmış köyler, yaralı şehirler, yüreği yanmış analar, elma ile ölen çocuklar, mezar olmuş sular birikiyor bakışlarımda, geçmişimizin tüm sırları kendini yapay sınırların tellerine vuruyor. Örülü tellerden annemizin bakışlarını topluyorum, yüreğinde bir ülke taşıyan babamızın alın teri kokusunu umudumuzun yumağı haline getiriyorum ve kardelenlerin yüzüne hayallerimizi dokuyorum.
Sınırlar, tel örgüler insanı sürgün etmiyor Gül’üm. Sürgün akıl ve yürekte başlıyor. Bizler mahmur çiçeği, nergis, kardelen, ters lalesiyiz bu toprağın. Biliyorum koparmak ile tükenmiyor neslimiz, çünkü biz akıl ve yüreğimizdeki vatanın yerlileriyiz, vatandaşıyız.
Sesin ile tüm atalarımızı duyuyorum bugün. Kılıçların çakışması, Med dönemi kahramanlarının naraları, Dımdım kalesinde çarpan yüreklerin sesi, Halepçe, Dêrsim ve Zîlan’daki feryat figanı, yirmi dokuz Kürt isyanının direniş ve bağlılık abidesi olan kahramanların sesi, uçurumlardan Bêritan’ın nefesi, Zîlan’ın parmağındaki bomba piminin çekilişi, güneşimiz etrafında umut ve yaşam olan yıldızların bedeninde yanan ateşin kıvılcımları iradenin ta kendisi olan sesinden, ruhuma dokunuyor.
Sesin anaların perçeminde dalgalanıyor
Yaşanan savaştır güzelim, ağır bir savaş
Bahtın, dinin, vicdanın olmadığı zamandayız
Hawardır, direniştir
Biz Kürtlerin şeref ve onur cengidir
Ayağa kalkmayan ne ahlaklıdır ne de insandır
Bu ses karşısında elma utangaçlığa vuruyor kendisini, su Gül’ümü coşturuyor. Toprak su ile dölleniyor, hakikat aşkından elma kendisini tarihi utangaçlığından sıyırıyor. Umut inancının göğünde yoğruluyor, gülüşündeki özgür günler bu toprağın çocuklarının parmaklarında can buluyor. Gelecek günler yüzünde gül ve çiçek açıyor, Gülistan. Biliyorum güzelim bu savaş başka savaşlara benzemiyor. Bedeninde ölüme karşı hücre hücre savaşan yaşamın ta kendisidir. Bundandır ismine koyduğun dağlar seninle kıvanç duyuyor, başları göğe ermiş, ölümün baş edemediği yüreğinin gücü ile ölüme karşı çıkıyor.
Karanlık dağılıyor, şafak sökmek üzere kız kardeşim. Bu toprağın insanlarının zulüme, talana ve katliamlara karşı öfkesini kendimle getirdim. Onları da yüreğim ile birlikte direnişine kat ve diren. Ölü vicdanların, beyni ruhu uyuşmuş çağın mezarlığındaki ölü canlıların döneminde, izin ver hayat doyasıya tatsın yüzündeki tebessüm dalgalarından. Bu topraklarda nehirler lale renginden akmasın ve elma hayatın tadını versin diye, Newroz özgür baharlar doğursun diye sen gülüşün ile günışığı ol güzelim.”
26 Şub 2019