YÜKSELEN DİRENİŞ FAŞİZMİN KAÇINILMAZ SONUCUNU MUŞTULUYOR

 

Halklarımıza; Tüm Devrimci Ve Demokratik Güçlere;

Başında katil Erdoğan ve Saray cuntasının bulunduğu faşist rejim, topyekün saldırılarına Cerablus’u işgal ederek, savaşı yeni bir düzeye tırmandırmış bulunuyor. Ne var ki, topyekün faşist savaşa karşı direniş güçlenerek, yayılarak ve yeni biçimler alarak sürüyor.

Kürdistan devriminin yüz akı ve güvencesi HPG gerillası, direnişi yayarak ve etkili eylemleriyle faşist rejimin saflarındaki ölümcül korkuyu büyüterek böylesi kritik bir dönemde kendisinden beklenen rolü oynuyor, süreci yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde omuzluyor. Düşmanın her türlü tekniği kullanıp, gerilla alanlarını kuşatarak, gerillayı mevzilerinden söküp atma çabasına karşı mevzilerini ölümüne bir direnişle sahiplenen ve kahramanlık destanlarını yaratan HPG gerillasının düşmana geçit vermeyeceğinden halklarımız emin olabilir. HPG’nin bu tarihi andaki ısrarını ve büyük direnişini selamlıyoruz! Yine böylesi bir dönemde MKP, MLKP ve TKPML gerillalarının sürece yanıt olma, silahlı direnişi ortaklaştırma ve büyütme yönündeki duruşlarını selamlıyoruz. Ve yine HBDH’nin sürece yanıt olma yönündeki kır ve kentlerdeki eylemlerini selamlıyoruz. Kendi cenazelerini gizlemek ve gerilllanın eline geçmesini önlemek için cenazelerini bile yakacak kadar canileşen faşist rejim, gerillamızın artan direnişi ve saldırı hamlesi karşısında yenilgiye mahkumdur!

Kürdistan’ın statü kazanmasını engellemek için her türlü hile ve alçaklığı göze alan ve bunun için de Kürt düşmanlığı temelinde daha önceki Kürt soykırımcılarına rahmet okutan faşist devlet ve onuın kesilecek kanlı başı Erdoğan ve çetesinin son hamlesi Cerablus’u işgaliyle yeni bir boyut kazandı. Rojava Kürtlerinin ve Kuzey suriyedeki halkların demokratik federasyonlaşmasını önlemek için emperyalistlere ve gerici bölge devletlerine her türlü tavizi vermekten sakınmayan Erdoğan ve çetesi, Cerablus’la yetinmeyerek, Esad’ın Arap kemeri benzeri bir Türk kemeri yaratmaya çalışmaktadır. Bunu ÖSO isimli toplama çeteler ve bu çeteleri yöneten Türk özel savaş kuvvetlerini devreye sokarak yapmakta, DAİŞ’le bugüne kadar açıktan yaptığı işbirliğini örtük bir şekilde sürdürmektedir. Ne var ki, Rojava ve Kuzey Suriye demokratik güçleri direnmekte, Rojava halkları sınır boylarında canlı kalkan olmaktadır. Faşist Türk ordusunun işgaline karşı Rojava Kürtlerinin ve Kuzey Suriye halkların bu direnişini selamlıyoruz. Türkiye, Kürdistan ve bölge halklarını direnişi büyütmeye ve Rojava devriminin kazanımlarını daha güçlü bir şekilde savunmaya çağırıyoruz.

Faşist rejim Kürt ulusal halk önderi Abdullah Öcalan yoldaşın tecritini arttırarak sürdürmede bir sakınca görmemektedir. 17 Aydır kendisinden hiç bir haber alınamadığı gibi, yaşamı ve sağlığı hakkında da hiç bir bilgiye ulaşılamamaktadır. Kürt halkının son derece hassas olduğu böylesine yaşamsal bir konuda, Türk devletinin imha anlamına gelen bu tutumu kabul edilemez. İmralı tecritine karşı demokratik siyasetin başlattığı Açlık Grevi eylemlerini ve sokağa çıkan halkımızın bu direnişini selamlıyor, sonuç alıcı bir hatta yoğunlaşmaya çağırıyoruz. İmralı tecritinin kırılması, genel direnişi büyütmede önemli bir rol oynayacaktır. Her alanda ve her düzeyde başta kadınlar, gençler ve tüm ezilenleri başlatılan direnişi desteklemeye, direnişe güçlü bir biçimde katılmaya ve direnişi Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ın her bir alanına yayarak bu tecriti parçalamaya çağırıyoruz.

Hitler bozuntusu Erdoğan ve AKP’si, bastırılan darbe girişimini bahane ederek, kendi sivil darbesini meşrulaştırmak ve güçlendirmek için OHAL’i ilan ederek faşist rejimi yeni bir düzeyde yeniden örgütlemeye, faşizmi tahkim etmeye çalışmaktadır. Zaten biçimsel olan meclisin rolü sıfırlanmış, Kürt belediyelerine kayumla el koyma yoluna gidilmiştir. Halkımızı OHAL saldırılarını ve hak gasplarını boşa çıkartmaya, kayumları tanımayarak seçilmiş belediyelerine, Başkanlarına ve kendi seçilmişlerine güçlü bir şekilde sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Geçmekte olduğumuz bu özel süreçte Avrupadaki Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Süryani, Ezidi ve birçok ulustan ve ulusal topluluklardan halkımızın oynayacağı rol her zamankinden daha da büyük bir önem taşımaktadır. Avrupa’da yayılan bu direnişi selamlıyoruz. Ülkede süren direnişin Avrupada sesi olmanın, Avrupa halklarının desteğini alarak sonuç alıcı bir direnişe kilitlenmenin şimdi tam zamanıdır.

 

Bu direnişlerin yayılması, genelleştirilmesi ve süreklileştirilmesi tarihsel bir anlam taşımaktadır. Gün faşizme karşı, her alanda, her düzeyde direnişi büyütme ve halklarımıza karşı el kaldıranlardan hesap sorma günüdür. Halkların Birleşik Devrim Hareketi, Türkiye ve Kürdistan halklarını katliamlara karşı ayağa kalkmaya, AKP’nin OHAL’ini başına yıkmaya ve devrimci savaşımı büyütmeye çağırıyor.    

HBDH olarak birkez daha ilan ediyoruz, İmralı tecriti şahsında Kürt ulusunun iradesini kırmaya çalışan, Suriye işgalini başlatan, açıkladığı paketlerle halkımızı satın alacağını zanneden, IŞİD ve MİT güdümlü çetelerle Rojava halklarımıza karşı işgalci bir savaş sürdüren AKP faşizminin, irademizi teslim almasına asla izin vermeyeceğiz!

İşçi sınıfını, emekçileri, Alevi halkımızı, azınlıkları, kadınları, gençleri, Kürt ulusunu ve tüm ezilenleri faşizme karşı tek bir bayrak altında birleşmeye, direnişi genelleştirmeye ve faşizmin üzerine yürümeye çağırıyoruz! Halklarımız, gerillayı ve Birleşik Direniş Güçlerini sahiplenerek faşizmden hesap sorma bilinciyle sokakları zaptetmelidir. Faşizme karşı Halkların Birleşik Devrimi için İleri!    

 

Faşizmi Birleşik Devrimimizle Yeneceğiz!

 

Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Halkların Birleşik Devrimi!

 

6 Eylül 2016

 

HBDH YÜRÜTME KOMİTESİ

 

Önceki İçerikBARIŞ İÇİN TEK YOL DEVRİM
Sonraki İçerikTHKP-C/MLSPB gerillası Kadir Tandoğan anıldı