YPG: Türk devletinin uyuyan hücrelerine darbe vurduk

 

YPG Basın İrtibat Merkezi, “İşgalci Türk devletinin uyuyan hücrelerine güçlerimiz tarafından darbe vurulmuştur” başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı.

‘HUZUR ORTAMI TÜRK DEVLETİNİ KORKUTUYOR’

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“İşgalci Türk devletinin Rojava Devrimi ve Kuzey Suriye demokrasisine yönelik faşizan saldırıları her geçen gün artarken Kürt ve Arap halklarının birlikte inşa etmeye çalıştığı değerlere yönelik saldırılar ise soykırımcı Türk devleti ve DAİŞ’in eşgüdümünde sürmektedir. Kuzey Suriye ve Rojava Kürdistanı’nda inşa edilmeye çalışılan istikrar, toplumsal barış ve huzur ortamı Türk devletini oldukça korkutmaktadır. Bu atmosferi yıkmak amacıyla her türlü kirli plana başvuran işgalci Türk devleti, bu çabaların boşa çıkmasının ardından istihbaratı aracılığıyla eğittiği teröristleri uyuyan hücreler halinde örgütleyerek terör saldırıları planlamıştır. Özellikle Minbic’te aşiret önde gelenleri ve halk tarafından kabul gören kanaat önderleri bu hücreler tarafından hedeflenmiştir.

MİT üyesi Ebu İmad tarafından kontrol edilen ve alanlarımızda ‘Nazmi’ isimli bir başka MİT teröristinin pratik yönlendirmesi ile pek çok terörist saldırı planlayan bir yapılanma 2017 yılının Ekim ayında güçlerimiz tarafından takibe alınmıştır. Bu yapılanma, üyeleri patlayıcı ve suikast üzerine MİT tarafından özel olarak eğitilmiş ve çeşitli düzenekler hazırlama kabiliyetine sahip uyuyan hücrelerden oluşmaktadır. Kendilerine sosyal medya mecralarında ‘Kıyam Hareketi’ diye bir isim vermişlerdir. 2017’nin Ocak ayında bir müzik hoparlörünün içerisine yerleştirdikleri patlayıcı düzeneği Türk destekli çete gruplarının kontrolündeki Cerablus’tan Minbic’a yollayarak ‘Ratib’ isimli teröriste teslim etmişlerdir. Yine 2018’in Şubat ayında aynı yapılanma tarafından meyve suyu makinesi içerisine tuzaklanmış bir bomba düzeneği Minbic’e sokulmuş, paketi teslim alan ‘Ebud’ isimli çete üyesi saldırı planlaması yapmıştır. Bir yıldan daha uzun bir süre teknik ve fiziki takipte tutulan yapılanmanın üyeleri, Temmuz ayında Özel Operasyon Birimlerimiz tarafından gerçekleşirlen operasyonlarla yakalanmıştır. Bunun yanı sıra patlamaya hazır düzenekler, silah ve mühimmat da ele geçirilmiştir.”

OPERASYON BİLGİLERİ

YPG, operasyon kapsamında yaşananlara ilişkin şu bilgileri verdi:

“5 Temmuz 2018 tarihinde Abdul Muhammed el-Şehani isimli terörist beraberindeki yüklü miktarda patlayıcı madde ile yakalanmıştır. Bu unsur aslen Bablı olup Antep ve Cerablus’ta MIT’in eğitimlerine tabi tutulmuştur. Özellikle Minbic’deki terörist saldırıların planlayıcılarından ve uygulayıcılarından biridir.

10 Temmuz 2018 tarihinde Mahmud Abdulkadir Beko isimli terörist beraberindeki patlamaya hazır bomba düzeneği ile yakalanmıştır. Aslen Bablı olup Minbic’de planlanan terör saldırılarında taşıyıcı-kurye olarak görev yapmaktadır.

12 Temmuz 2018 tarihinde yakalanan Ratib Muhammed Berkel, MIT tarafından eğitilen teröristlerden biri olup Ocak ayında Minbic’de hoparlör içerisine tuzaklanmış bombalı saldırıyı gerçekleştirmiştir.

14 Temmuz tarihinde yakalanan Ebud isimli terörist ise Şubat ayında Cerablus’tan Minbic’a meyve suyu makinası süsü verdiği bir bomba düzeneği getirmiş ve saldırıyı planlayarak gerçekletirmiştir.

Yakalanan unsurlarla beraber yüklü miktarda patlayıcı yapımında kullanılmak üzere hazırlanan madde, fünye ve korteks, beyaz eşya içerisine tuzaklanmış ve patlamaya hazır bomba düzeneği, silah, mühimmat ve çeşitli doküman ele geçirilmiştir.”

‘DAİŞ İLE ORTAKLIĞIN İFADESİ’

YPG’nin açıklamasının sonunda şu mesajlar da verdi:

“DAİŞ elindeki son toprak parçasını kaybetmenin eşiğindeyken, işgalci Türk devletinin sınır hattımıza yönelik saldırıları ve alanlarımızdaki terörist faaliyetleri DAİŞ ile olan ortaklığının açık bir ifadesidir. Sürekli olarak Reqa ve Minbic gibi Arap kitlesinin yoğun olduğu yerleri bu yöntemlerle hedefleyen işgalci Türk devletinin amacına asla ulaşamayacağını, güçlerimizin bu anlamda her türlü tedbiri alacağını ve gereken biçimde davranacağını beyan ediyoruz. Alanlarımızda kaos yaratma çabası tamamen beyhude ve asla sonuç almayacak bir çabadır. Demokratik Suriye Güçleri denetimindeki bölgelerde yapılacak olan her türlü terörist faaliyet direk olarak DAİŞ’e fayda sağlamakta ve ömrünü uzatmaktadır. Halkların barış içerisinde beraber yaşama fırsatı yakaladığı kuzey Suriye ve Rojava Kürdistanı’nda huzur ve istikrarı bozma girişimleri mutlaka başarısız kılınacaktır.”

4 Ara 2018

Önceki İçerikNesrin Abdullah: Suriye halklarının yaşadığı acıları ifade edemeyiz
Sonraki İçerikDoğu Almanya’da Nazilerle yaşıyorum ve bu çok korkunç!