YÖK protesto edildi: Geleceğimiz bu düzende değil

İstanbul, Ankara da YÖK protestosu; 12 Eylül darbesinin ürünü olan YÖK’ü Kadıköy’de protesto eden üniversite öğrencileri, “Geleceğimiz bu düzende değil. Gençlik, zorbalığa boyun eğmedi ve eğmeyecek” mesajını verdi.

Üniversite öğrencileri, 39 yıl önce kurulan Yüksek Öğretim Kurulunu (YÖK) Kadıköy İskele Meydanı’nda yaptıkları kitlesel açıklamayla protesto etti. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Eğitimde eşitsizliğe ve geleceksizliğe karşı mücadeleye…” yazılı pankartın yanı sıra “YÖK’e, kayyum rektörlere karşı özerk demokratik üniversite için birlikte yürüyoruz”, “Faşizmin sopalı bekçisi YÖK’e karşı isyanı büyüt” dövizleri taşındı. HDP Milletvekili Musa Piroğlu’nun destek verdiği eylemde, anarşist gençlerin taşındığı diploma büyük ilgi gördü.

Sık sık, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Laik, bilimsel anadilde eğitim” sloganlarının atıldığı eylemde, Ankara’da yapılan YÖK protestosunda darp edilerek gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılması istendi.

‘YÖK, DÜN DAREBECİLERE BUGÜN SARAY REJİMİNE İTAAT EDİYOR’

Üniversite öğrencileri adına açıklamayı okuyan Büşra Islak, 12 Eylül faşizminin ürünü olan YÖK dün nasıl darbecilerin emriyle hareket ediyorsa bugün de darbenin mirasçısı Saray rejimine itaat ettiğini vurguladı. Bugün devletin üniversiteleri sermayeye çıkar sağlayan birer şirket, öğrencileri müşteri, rektörleri patron olarak kurgulamadığını; kampüsleri ise rant kapısı olarak gördüğünü hatırlatan Islak, AKP’nin iktidarından sonra ise üniversiteye yönelik neoliberal ve anti demokratik saldırıları daha önce olmadığı kadar artırttığına, her kampüsü birer karakola çevirdiğini ve üniversitelere atanan yandaş rektörlerle adeta YÖK’ün aracılığına ihtiyaç duymaz hale geldiğine işaret etti.

SALGIN FATURASI EMEKÇİ VE ÖĞRENCİYE…

Islak, salgın sürecinin başından beri öğrencilerin sorunlarını göz ardı eden AKP ve Saray rejimin, Covid 19 salgınının faturasını açlık ile hastalık arasında seçime zorladığı emekçilere, tableti, bilgisayarı, interneti olmayan; eğitime erişemeyen milyonlarca öğrenciye kesmeye çalıştığını belirtti. Yüz yüze eğitimin başlayacağı güne kadar tüm öğrencileri belirsizliğe itmesi sonucunda yurtlarından taşınmak zorunda bırakılan öğrencilerin ceplerindeki son para ile ya memleketlerine dönmüş ya da geçici evlere taşınmak zorunda bırakıldığını anlattı.

‘ZORBALIĞA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

“Gençlik zorbalığa boyun eğmedi ve eğmeyecek” vurgusunda bulunan Islak, kendilerine dayatılan bu ablukaya karşı üniversite öğrenciler olarak, 39 yıldır her 6 Kasım’da sokaklarda, amfilerde mücadeleyi büyütmeye devam ettiklerini kaydetti. Islak şöyle konuştu: “Üniversite kadrolarını kendi yandaşlarıyla dolduran, üniversite gençliğinin sesini çete-polis-ÖGB terörüyle kısmak isteyen, kendisine yönelik en ufak bir muhalif sesi bile susturmaya çalışanlara cevabımız bellidir. Geleceğimiz bu düzende değil. Geleceğimiz, üniversitenin iradesi yok sayılarak atanmış kayyım rektörlere karşı verilen mücadelede; barış istediği için işinden edilen akademisyenlerin yanı başında olmakta. Geleceğimiz yemekhanelere yapılan zamların geri çekilmesini sağlayan müşteri değiliz öğrenciyiz haykırışında; polis, ÖGB ve sivil faşistlerin üniversiteleri terörize eden ablukasını kıracağız diyenlerin iradesinde, kararlı mücadelesinde. Saray’ı ve onun kuklası YÖK’ü yıkmak için gençliği, üniversite öğrencilerini mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.

Kolektifler’den YÖK protestosu: “Üniversiteler AKP teşkilatı değildir”

“YÖK kapatılsın, üniversiteler açılsın” diyerek YÖK önüne giden 35 üniversiteli gözaltına alındı. Ankara Konur Sokak’ta arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen 3 üniversiteli daha gözaltına alındı. Darp edilerek gözaltına alınan üniversitelilerin tümü Gazi Mustafa Kemal Hastanesi’nden serbest bırakıldı

Kolektifler’den YÖK protestosu: “Üniversiteler AKP teşkilatı değildir”

Öğrenci Kolektifleri çağrısıyla Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım’da, YÖK’ü protesto etmek ve “Üniversiteler AKP teşkilatı değildir” demek için Ankara’da YÖK önüne gitmek istedi.

Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden 4 kadın kendilerine engel olmaya çalışan polislere mor boya attı. “YÖK kapatılsın, üniversiteler açılsın” diyerek YÖK önüne giden 28 üniversiteli gözaltına alındı.

Gözaltı sayısı 32’ye yükseldi

“YÖK kapatılsın üniversiteler açılsın” diyerek YÖK önünde buluşan üniversitelilerin gözaltına alınmasının ardından Ankara Konur Sokak’ta arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen 4 üniversiteli daha gözaltına alındı. YÖK’ü protesto ederken gözaltına alınan üniversitelilerin sayısı 32’ye yükseldi.

Üniversiteliler serbest bırakıldı

Darp edilerek gözaltına alınan üniversitelilerin tümü Gazi Mustafa Kemal Hastanesi’nden serbest bırakıldı.

Kolektifler, gözaltının ardından “Ankara’da gözaltına alınan 31 arkadaşımızın taleplerinden ve “Üniversiteler açılsın” sözümüzden vazgeçmiyoruz. Bir kez daha söylüyoruz; Üniversiteler Saray’ın arka bahçesi, Yekta Saraç’ın oyun parkı değil! Hibrit modelle tedbirler alınarak üniversiteleri açmak mümkün” diyerek taleplerini şöyle sıraladı:

Kampüsün her alanında parasız maske, eldiven, dezenfektan teminin sağlanması gerekmektedir. Üniversite içerisinde tüm bunların satışı yasaklanmalıdır.

Kampüslerin ve yurtların günde en az 1 kere dezenfekte edilmesi gerekmektedir.

Kampüs ve yurt giriş çıkışlarında düzenli ateş ölçümü yapılmalıdır.

Üniversitelilerin kampüslerde ve yurtlarda tüm kapalı alanları kullanımı en fazla 3 saat olacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.

Ders araları sıklaştırılmalı, ders kontenjanları sınıf veya amfi içindeki fiziksel mesafe koşullarına göre ayarlanmalıdır. Yurtlarda tüm hijyen malzemeleri üniversitelilere parasız temin edilmelidir.

KYK yurtları yarı kapasite öğrenci almalı ancak tüm TÜRGEV, TÜGVA gibi cemaat, tarikat yurtları ve özel yurtlar kamusallaştırılmalıdır. Barınma durumunda ihtiyaç tespit edilerek yeni yurtlar açılması gerekmektedir.

Üniversitelerde yemekhane, kütüphane, sosyalleşme alanı olarak kullanılan tüm alanların fiziksel mesafeye göre düzenlenmesi gerekmektedir.

Üniversitenin tüm bileşenlerinin sağlığı güvence altına alınmalıdır. Yani akademisyenler ve tüm üniversite, yurt personellerinin çalışma saatlerinin düzenlenmesi, tüm koruyucu ekipmanları ücretsiz temin etmeleri sağlanmalıdır.

Üniversiteliler, akademisyenler ve tüm üniversite, yurt çalışanları 15 günde bir parasız, düzenli test yaptırabilme olanağına sahip olması gerekmektedir.

Üniversitelilerin haftanın 5 günü kampüsü kullanacağı bir programın zorunlu koşulması yerine haftanın 2 ya da 3 günü yüz yüze eğitim için kullanabileceği bir program hazırlanmalıdır.

6 Kas 2020

Önceki İçerikTürkiye, Kürtleri kardeş savaşına itiyor
Sonraki İçerikEnkaz