Siyonist İsrail’in yaymak istediği korku

Siyonist İsrail’in bir terörist devlet olduğu gerçekliği inkâr edilemez. Savaşta hiçbir ahlaki kural tanımayan bu terörist Siyonist İsrail devlet Lübnan ve Hizbullah yönelik önce çağrı cihazları ardinda telsizlerle gerçekleştirdiği saldırıyla bir kez daha ortaya koydu. Bu saldırılarla karşılıklı savaşan iki askeri gücün birbirine yönelik saldırlar değil.  Filistin halkina uyguladığı soykırımda yeni bir aşamaya geçtiği görünüyor. Filistin’den sonra Lübnan’da sıradan sivil halkı hedef almaktadır.

ABD Emperyalizminin bir yanda NATO’yu yeniden canlandırma ve Avrupa’yı denetiminde tutmak, diğer yanda ise başta Rusya olmak üzere, Çin, İran vb rakiplerine karşı Ukrayna cephesinde başlattığı ve yürüttüğü savaş. Diğer yanda ise emperyalistlerin Ortadoğu’daki ileri karakolu olan Siyonist İsrail üzerinden yeni bir cephe ile bütün bölgede hegemonik anlayışını herkese dayatma peşinde.

Siyonist İsrail’in Gazze’ye ve bir bütün Filistin halkına karşı başlattığı savaş (terör saldırısı) klasik savaş değildir. Çünkü Siyonist İsrail’in yürüttüğü bir savaş değil bir teröre saldırısı, soykırımdır. Savaşın bir ahlakı ve kuralı verdir, sivillere dokunulmaz, ama emperyalist haydutlar ve onların uşağı terör devleti olan Siyonist İsrail için hiçbir kural yoktur.  

İki gün üst üste Lübnan ve Hizbullah yönelik düzenlenen terör saldırısıyla aynı zamanda dünya ezilen halklarına da korku mesajı vermeye çalışıyorlar. “Kullandığınız elektrikli arabadan, telefona, bilgi sayar vb üzerinde seni katlederim. Artık siber savaş, dijital savaş çağındayız” diyor.

Gerçekliğin böyle olmadığı ortada. Siyonist İsrail’e karşı savaşta Hizbullah tedbir olarak her türlü telefon vb kullanımını yasaklamıştı. Sorun bunun yerine çağrı cihazlarını kullanmaya başlaması ve bunun için yaptığı alım İsrail istirahatinin tespit etmesidir. Alınan çağrı cihazları ve telsizlerin Lübnan’a varmadan önce tuzaklanması gerçeğidir. Yoksa onların vermek istedikleri mesaj gibi, her türlü elektronik araca ulaşıp onu bir bombaya çevirmesi vb bir başarı yok ortada. Yukarıda da belirtiğimiz gibi bu başarısını bir bütün olarak genel bir korkuya çevirmek istiyor.

Çok iyi biliniyor ki Siyonist İsrail benzer yöntemleri geçmişte Filistinli örgütlere karşı askeri malzemeler üzerinde yapıyordu. Filistinli örgütlerin aldığı askeri cephaneyi tuzaklayarak Filistinli örgütlere gitmesini sağlıyordu. Keza benzer yöntemleri faşist Türk devleti de İsrail’de alarak devrimci örgütlere karşı kullandı. Askeri malzeme alımında araya girerek, ya da kendi bağlantıları üzerinde satışını yaparak onları tuzaklama gibi.

Kuşkusuz ki yapılan hatalar ve kendine duyulan fazla özgüven vb sonucu anlaşılan Hizbullah alım konusunda bir zaafa duşmuş ve Siyonist İsrail’de bunu başarılı şekilde değerlendirmiştir. Basına sızan bilgilerde İsrail, Hizbullah’ın Tayvan da talep ettiği iletişim cihazlarına üretim sırasında patlayıcıyı yerleştirdiğidir. Yaşanan budur, onların yaymaya ve yaratmak istedikleri korku psikolojik savaşın bir parçasıdır. Gelişen teknik teknoloji kuşkusuz ki savaşta birçok yeni olanak ve araçların kullanılması vb de ortaya çıkarmıştır. Bu gelinen aşamayı düşmanın değerlendirdiği kadar muhaliflerinde değerlendirmesi ve kendisini buna göre konumlandırması önemlidir. Ama şimdilik burada bu konuyu çokta uzatmak istemiyoruz, bu ayrı bir yazı konusu.

Yaymak istedikleri korkuyu asıl olarak kendileri yaşamaktalar. İsrail, Hizbullah yetkilileri ve aktivistlerine, sivil halkın iletişim cihazlarının patlatılmasının sorumluluğunu direkte üstlenmemiş ve bakanlar herhangi bir açıklama yapmamaları yönünde talimat vermiş olsa da çok açık olarak güvenlik kaynaklarının da ifade ettiği gibi bu saldırıyı organize ettiğidir. Şimdi de Siyonist İsrail yönetimi yaptıkları bu saldırıların karşılığının Hizbullah’ın alışılmadık bir şekilde karşılık vereceği korkusu içinde. Bu yönlü tedbirler alma ve sığınaklara kapanmakta, asıl korkuyu kendisi yaşamaktadır.

Basına sızan bilgilere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden alma kararını ertelediğini ve her ikisinin de ordu komutanları ve askeri personel ile birlikte gelecekteki gelişmeleri yönetmek ve büyük bir saldırı başlatması halinde Hizbullah’a nasıl karşılık verileceğini belirlemek üzere gizli yeraltı karargahına girdikleridir.

Evet Siyonist İsrail bir kez daha terör yüzünü ortaya sererken yaymak istediği korku duvarlarını parçalamak gerçekliği kitlelere anlatma göreviyle yüz yüzeyiz. Tarih boyunca olduğu gibi bugünde hiçbir teknik inanmış, adanmış bir mücadelenin önünde set olamadığıdır.

Önceki İçerikEYLÜL’DE YITIRDIKLERIMIZ…
Sonraki İçerikYüreğine iyi davran arkadaşım!