OHAL kapsamında 695 ve 696 sayılı iki yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu karakemelerle faşist sistemin zindanlara Tek Tip Elbise ve halklarımıza karşı iç savaş saldırı yasalarıdır.
Türkiye’nin normal hali: sıkıyönetimler, olağanüstü haller ve cuntalardır. Türkiye cumhuriyeti kurulduğundan bu yana neredeyse varoluş süresinin %80’i olağanüstü koşullar içinde geçmiştir. Dönem dönem Türkiye halklarına ve ezilen emekçi kitlelere karşı topyekûn saldırı konseptleri başlatmıştır. Türkiye ve Kürdistan tarihi Osmanlıdan günümüze katliamlar tarihidir. Bu katliamlar tarihinden zindan katliamları önemli bir yer tutmaktadır. Faşist devlet tutsak aldığı devrimcileri zindanlarda her dönem teslim almak, siyasi kimliklerini yok etmek için onlara karşı katliam, baskı ve terörü, sürgünlerle, yasaklarla, işkence politikasını hayata geçirmeye çalıştı. Zindanlar tarihi ülkemizde devrimci tutsaklar açısından aynı zamanda içkence ve katliamlar tarihidir.
Faşizmin içine girdiği çıkmaz ve tüm toplumu teslim alam politikalarının ilk hedefi yine zindanlarda ki siyasi tutsaklar olmaktadır. Şimdi tüm zindanlarda işkence bir kez daha sistematik hale getirildi. Sevkler sırasında çıplak arama ve fiziki şiddet uygulamak, cinsel taciz, binlerce kilometre uzağa sevk etmek, tedavi sırasında kelepçeyi çıkarmamak, aileleri cezalandırmak faşist devletin şimdiki işkence yöntemlerinden bazılarıdır.
Bugün saldırının adı “Tek Tip Elbise”dir. Devrimci tutsaklara Tek Tip Elbise giydirmek, Tek Tip Elbise içinde, elleri ve ayakları zincirli biçimde halkların karşısına çıkarmak faşist devletin ve egemen sınıfların rüyasıdır. Bunu başardıklarında, bu tabloyu topluma gösterebildiklerinde tüm toplumu moralmen teslim almış olacaklar.
Egemen sınıflar, faşist devlet ve bütün gerici/faşist iktidarlar, baş eğmemiş, teslim olmamış, iradesi kırılmamış devrimci tutsakları devrimin moral gücü olarak görüyorlar. Bunu en iyi 12 Eylül askeri faşist darbesi ve onun uygulamalarından öğrendiler. 12 Eylülde tüm toplumu susturduklarını, sindirdiklerini sandılar ama zindanlardaki tutsakları teslim alıp, boyun eğdiremediler ve zindanlardaki direniş topluma moral ve güç kaymağı oldu, toplumu yeniden ayağa kaldırdı. Bunun içindir ki, toplumu teslim alabilmek için önce zindanlarda ki siyasi tutsaklar teslim alınmalıdır.
Bunda yanılmıyorlar. İşçi sınıfı, ezilen halklar, yoksullar, Kürt halkının özgürlük mücadelesi de devrimci tutsakların direnişini, kararlılığını, cesaretini örnek alıyor, ondan esinleniyor, moral kazanıyor.
Bugün zindanlarda gündeme sokulan Tek Tip Elbise ve ona karşı yürütülen direniş, sokaklarda, dağlarda hayatın her alanında süren mücadelenin devrim ateşidir. Bu ateş, Deniz’lerden, Mahir’lerden, İbo’lardan, Agît’lerden, Orhan’lardan, Ulaş’lardan, Sakine’ler, İdil’ler, Asiye’ler, Cemre’ler, 12 Eylül faşizminin Tek Tip dayatması karşısında direnişin simgesi olan 84 ölüm orucu direnişçileri Apo, Fatih, Haydar, Hasan ile bu ateş daha da gürleşti. Bugünde zindanlardaki siyasi tutsakların direnişiyle bu özgürlük ateşi daha gürleşerek korlanıyor. Faşist devlet, bu ateşi söndürmek için katliam üzerine katliam yapıyor. 12 Eylül faşizminin başaramadığı Tek Tip Elbise uygulamasını bugün Faşist AKP-MHP ittifakı ve Faşist çete reisi Erdoğan başarmaya çalışıyor. Ama nafile, bunların sonu da 12 Eylül faşist şefleri gibi hüsran olacaktır.
Dün, her türlü işkence, katliamlarla, Tek Tip Elbiselerle, F Tipi zindanlarıyla, işkencelerle teslim alamadılar. Bugün yine işkence, Tek Tip Elbise ile yenine siyasi tutsaklar teslim alınmaya çalışılıyor.
Bizde çok iyi biliyoruz ki, tutsakları teslim alınamayan bir devrim asla yenilmez. Onun içindir ki, bu direnişi sahiplenmek geleceğimizi sahiplenmektir. Bugün bu direnişi sahiplenmek faşizmi alt etmektir. Bu direnişi sahiplenmek faşizmin katliamlarına, soykırımlarına, kadın cinayetlerine, çocuk cinayetlerine, cinsel istismarlarına, işten atılmalara karşı çıkmak, kısacası hayatımıza sahip çıkmaktır.
Şimdi hayatın her alanında zindanlarda ki Tek Tip Elbise ve teslim alam saldırıları karşısında tutsaklarla tek yürek olma, onların direnişinin bir parçası, sürdürücüsü olma zamanı…
Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük!
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!
Devrimci Komünarlar Partisi Avrupa Örgütü
30 Aralık 2017