Newroz zulme ve sömürgeciliğe karşı isyan bayrağının burçlara dikilip dalgalandırıldığı bir gündür… Zalim Dehak’a karşı Demirci Kawa’nın önderliğinde gelişen bir isyan ve direniş günü olan Newroz, tüm Ortadoğu ve Kürdistan halkları için tarihi bir önem ve anlama sahiptir. Bu sadece tarihi bir miras değil, aynı zamanda karanlığın en yoğun yaşandığı zifiri karanlık döneminde bile üç kibrit çöpü yakarak kendisini feda eden Mazlum Doğan ve sonrasındaki yoldaşlarının da bedenlerini yakarak, karanlıkları yırtarak aydınlık bir geleceğin müjdelerini verdikleri bir gündür.
Kürt halkı en karanlık dönemde bile bu gününe sahip çıkmış ve günümüze kadar getirmiştir. İçi boşaltılarak bir bayram havasında kutlanmasını isteyen sömürgecilere ve işbirlikçilerine inat: Evet, Newroz Kürt halkının bayramıdır, ama aynı zamanda zulme karşı direniş ve başkaldırısıdır! Kürt halkı özgürleşmeden, Kürt halkı kendi kaderini kendi eline almadan mücadele dinmeyecek. Kürdistan dağlarında, ovalarında ve şehirlerinde, aynı zamanda Türkiye metropollerinde özgürlük ateşi yanmaya ve daha da harlanmaya devam edecektir. Kobane’de harlanan ve Rojava devrimiyle devam eden bu özgürlük mücadelesi daha da büyüyecektir; tıpkı Sur, Cizre, Silopi, Şırnak, Varto ve Nusaybin ve diğer şehirlerde aylarca süren şehir savaşlarında olduğu gibi, sömürgecilerin top ve tanklarına ve en seçkin birliklerinin konuşlanışlarına rağmen Kürt halkının diriliş ve direniş tarihlerinin yarattıkları direnişlerde oldukları gibi, bugün de Kürdistan’ın dört bir yanında ve Türkiye’de AKP-IŞİD faşizminin halklarımız üzerinde kurmaya çalıştığı bu zulüm sistemine karşı mücadeleyi geliştirme ve onları tarihin çöplüğüne göndermek için mücadeleyi yükseltme günüdür.
Gün, sömürgecilerin onayından bağımsız her yeri bir Newroz alanı yapma günüdür! Gün, mahallelerde, sokaklarda direnişin sembolü olan Newroz ateşleri yakarak mücadeleyi yükseltme günüdür!
Yaşasın Newroz!
Newroz Pîroz Be!
20.03.2017