Katil devletin Paris’te katlettiği: Altı yürek, altı kızıl karanfili saygıyla anıyoruz

Selam olsun

Kavgayı destanlaştırıp

Güneş ülkesini zapt etmeye koşanlara

Selam olsun direnç çiçekleri

Selam olsun sizlere

Paris katliamının 12. yıldönümünde Fransa devleti suç ortaklığı yaptığı fail Türk devletini korumaya devam ediyor.

Katliamlar ülkesi olan ülkemizde faşizme karşı yürüttüğümüz özgürlük mücadelesinde Kanla yazılıyor, halklarımızın özgürlük mücadelesinin tarihi. En önde yürüyenler, ateş çemberine ilk atılanlar düşüyorlar en önce. Umutla, inançla, dirençle besliyorlar toprağı. Karanfiller, yediveren gülleri, kardelenler daha gür, daha canlı boy versinler diye kanlarıyla suluyorlar özgürlük bahçesini.

Nasıl kıyılır yedi veren karanfillerin gülüşüne? Yaşamlarını bir su damlası duruluğunda, güne yeni gülümseyen bir tomurcuk saflığında ve baharı karşılayan bir kelebek coşkusuyla şiirleştirenlere nasıl kıyılır?

İşte cellatların kıydığı yaşamlarını halklarımızın kurtuluşuna adayanlar. Kavganın en ön saflarında olanlarımızdı. İşkence tezgahlarının, Diyarbakır zindan vahşetlerinin boyun eğdirilmediği kadın özgürlükçülüğün öncülerinden PKK kurucularından, yaşamını mücadeleye adamış direnişiyle, yaşamıyla destanlaşan Kürdistan’ın kızıl Rozası Sakine Cansız dağların Sarası Dersim’in asi Rosa’sı…

Soykırımcı, sömürgeci Türk devletinin Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesi karşısında yaşadığı çaresizlik, içine girdiği çıkmazdan PKK yönetimini hedeflenmiş Kürt özgürlük mücadelesinin simgesi olan Sakine Cansız’ı hedef seçmiştir. Avrupa devletleri iş birliğiyle 9 Şubat 2013’te Paris’te ‘’demokrasi ve medeniyetin başkenti’’ dedikleri ‘’uygarlıklarının beşiğinde’’ 3 kızıl karanfil, 3 devrimci kadın, Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan alçakça katledildiler. Bu katliamın asıl failinin faşist TC ve onun başındaki R.T. Erdoğan, MİT müsteşarı Hakan Fidan ve onların iktidarı olduğu kadar başta Fransız devleti olmak üzere Emperyalist haydutların hepsidir. Katliamın altıncı yılında ortaya çıkan belgelerde göstermiştir ki, hepsi şu veya bu şekilde bu katliamdan haberdar ve içindedir.

Bu alçakça katliamın üstü örtülürken ardinda gerçekleşen yeni katliamlara zemin sunmuştur. Yine Paris’te, yine Kürt özgürlük mücadelesinin 3 kızıl karanfili daha katledildi.

23 Aralık 2022’de ikinci Paris katliamı olarak gecen bu katliam, faşist Türk devletinin tetikçisi William adlı bir katil tarafından Kürt Kültür Merkezi ve Kürtlerin iş yerlerine yönelik saldırı ile gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu saldırıda tüm yaşamını devrime adayan, bu uğurda 34 yıl boyunca Kürdistan’ın her yerinde mücadele eden Evîn Goyî (Emine Kara), Kürt sanatçı Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ve Kürt yurtseveri Abdurrahman Kızıl katledildi.

Faşist sömürgeci güçler ve onun destekçisi başta Fransa olmak üzere uluslararası güçlerin desteğiyle katledilen karanfillerimizi saygıyla anıyoruz.

Bu katliamların hesabını sormak için, başta kadınlar, gençler, tüm devrimci, demokrat anti-faşistlerin AKP-MHP faşizmini yenilgiye uğratmak için bulundukları her alanda mücadeleyi yükseltmeliyiz. Özgür bir gelecek, halkların eşit bir arada yaşadığı, baskı sömürünün olmadığı sosyalizm bayrağını daha yükseklere çekerek fasist TC ve onun iktidarı AKP-MHP faşizmini yerle bir etme çabasında yoğunlaşmalıdır. Bunu başardığımız oranda 6 devrimcinin mücadelesini zaferle taçlandırmış olacağımız gibi, onların vasiyetini yerine getirmiş, intikamlarını almış oluruz ancak.

Paris katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız

Şehîd namirin!

Jin Jiyan Azad!

Önceki İçerikİsrailli yazar: İsrail vatandaşlığı her zaman soykırım aracı olmuştur
Sonraki İçerikRosa Luxemburg ve Karl Libknecht Mücadelemizde Yaşıyor