Faşist sistem Kürt halkı üzerindeki baskı, asimilasyon ve katliam politikasının yoğunluğu her geçen gün artırarak sürdürüyor.
Diğer yanda ise Kürt halkına karşı her türlü baskı zulümü reva gören faşist AKP MHP iktidarı içinde bulunduğu çıkmazı aşmak için yeni manevralar ve özel savaş yöntemleriyle Kürt halkın yanına çekme çabasında. Sıkışan sistemleri ve yeni anayasa çalışmasında desteğe ihtiyaç duyan faşist rejim bir kez daha Kürt özgürlük mücadelesi ve onun savunucusu Kürt halkını aldatma çabasında. Mecliste eli kanli faşist şef Bahçeli’nin DEM Milet vekillerinin elini sıkması ne hikmetse iktidar ve burjuva muhalefet cephesinde çok DEM partisini bazı Milet vekillerini coşturdu.
Bu coşkuda hızını almayan Siri Süreyya Önder Mecliste faşist şef Erdoğan ve Bahçeliye teşekkür eti. Hikmetleri kendinde makul sırılar bu katil sürüsüyle tokalaşmaları sanırız kendileri için çok “değerli”. Öğleki diğer Sırı DEM sıralarında fasist şef tokalaşırken en arkalarda koşarak gelmesi ise komedinin en trajik yani olsa gerek. Sırı Süreyya Önder daha öncede öz yönetim direnişçileri için; “o malum olayları engellemek için biz üç geceyi içişleri bakanın bürosunda geçirdik…” diyerek Kürt gençliği bodrumlarda diri diri yakılırken o nerde kimin safında durduğunu ve bu direnişte, ödenen bedelleri nasıl sıradanlaştırmaya çalıştığını ifade ederken de gerekli tepkiyi almadı.
Bir kısım DEM vekile bu tokalaşmada mutlukta başları dönerken faşist MHP ayar vermekten gecikmedi. Tabi bu ayarda onlar tarafında anlaşılamadı, çünkü onlar hele el sıkışmanın sarhoşluğunda. Sıktıkları el başta Kürt halkı olmak üzere halkların kanına bulamış faşist şefin eli.
Ardında DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, “selamı aldık” diye açıklama yaparken kimde neyin selamını aldığının farkında mı? çok gerilere gitmeye gerek yok bu çok sevindikleri “Selami” aldıklarında Kürdistan da faşist baskı, soykırım tüm hızıyla devam ediyordu. Medya savunma alanlarına yönelik hava saldırıları sürüyordu. Ama onlar aldıkları “selamın” sarhoşluğunda tüm olan biteni görmekten çok uzak görünüyorlar.
Her fırsatta Kürt halkının özgürlük mücadelesine ve DEM’e çok ağır saldırılarda bulunan, hedef gösteren, terörist ilan eden, hapse atılmalarını, partilerinin kapatılmasını istediği DEM Partililerin sırasına giderek tokalaşan bu eli kanlı katilin eli birileri için ne kadarda değerliymiş.
Onlar “selam” alma, yeni çözüm süreci hayaları kura dursunlar faşist cephede yapılan açıklama ile ayar veriyorlardı. Bahçeli: “Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında beklemesin! Kürt kökenli kardeşlerimin bölücü terör örgütüyle hiçbir benzerliği irtibatı yoktur. Bu hususta DEM Parti’nin aklını başına alması, uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrip ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır…”
Benzer bir tutum daha öncede HDP sürecinde, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın elini sıktığında da bu faşist kanlı elin reformist, liberaller için nekadar ‘değerli’ olduğuna tanıklık etmiştik.
Faşist iktidarın Kürt halkına karşı yürüttüğü savaş, baskı ve terörünün tüm hızıyla devam ederken reformistler, liberaller ve Kürt milliyetçileri bir tokalaşmada kurdukları hayaller; ‘’yeni çözüm süreci başlıyor” diye ellerini ovuştura dursunlar.
Mecliste halkların özlem ve acıları üzerinde sorumsuzca konuşmayı kendilerinde hak görenlere kuşkusuz ki yine halkımız başta da Kürt halkı gereken dersi verecektir. Kürt halkının acıları ve bedelleri birilerinin koltuk sevdasının kurbanı edilemeyeceğini.
Yasal siyasete küçük burjuva sınıf yapısından, milliyetçi bakış, pragmatizm, kendi özgücüne güvensizlik ve başka güçlere bel bağlama siyasetiyle karşı karşıyayız. Kürt halkının onurlu mücadelesi ve yaratığı bedelleri bir kenara yiterek sistemle barıştırma hareketini kendi yararına kullanabilmeği elverişli bir ortam sağlama hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Tarih bir kez daha gösterecek ki; hak ve özgürlük mücadelesi insanlara korkularını yenmenin, başı dik, onurla gezmenin, düşünce ve inançlarını her yerde tereddütsüz haykırabilmenin ve coşku, moral ve bilinç diri tutmakla zafere taşınacaktır. Gerçek barış ise hakların mücadelesi ve eşitliğiyle sağlanacaktır.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Kürt özgürlük mücadelesi, onun bedel ödeyenleri ve o değerleri yaratanların sözü ve tutumları bizler için belirleyicidir. Bu konuda KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın yaptığı açıklama; “Çözüm Süreci için, “Şimdi onlar (AKP hükümeti) çözüm değil savaş hazırlığı yapıyor, hem de büyük bir savaş hazırlığı, bunu biliyoruz. Büyük bir darbe vurmak istiyor” belirlemesi geçerlidir.
‘Gerçek barış Lenin’in belirlediği gibi; ’Emperyalistler tarafından kararlaştırılan bir barış, ancak yeni bir savaştan önceki soluklanma dönemi olabilir. Yalnızca savaşa ve savaşı üreten emperyalizme karşı devrimci bir kitle mücadelesi, gerçek bir barış sağlayabilir.’’