Faşist sömürgeci Türk devletinin Efrîne yönelik başlattığı işgal savaşı kirliliği günleri geçiyor. Ancak her türlü teknik teknolojik üstünlüğe rağmen Efrîn halkının ve savaşçılarının destansı direnişi karşısında çaresizlik içinde.
BM Suriye de ilan ettiği ateşkesin hayata geçirilememmesi ve Efrînin dışında tutulma çabaları devam ediyor. BM ve uluslararası güçler Efrîn saldırılarılar kinama yada karsi durmaktan cok uzaklar. Çünkü Efrín işgal girişimi hepsinin ortak onayı yada suskunluğunun bir sonucudur. Efrîn’de ortaya konan yaşam tarzı, halkların bir arada birlikte yaşaması, yaşamı inşa etmesi hiçbirinin işine gelmemektedir. Bu ortadoğuda içine girdikleri çıkmaz ve pazar çatışmasında üçüncü yolun ortaya çıkması halklara yeni alternatif yaşam umudunun sunulması karşısında hepsini ürkütmektedir.
BM Cenevrede de yapılacacak 7 Mart – 9 Mart arası Suriye görüşmeleri ve ateşkes kararının uygulanmasıda görüşülüyor. Bu görüşmeler nedeniyle KCDK-E ve Efrîn Rojava Direniş Platformu İsviçre, devrimci kurumlar 3 günlük oturma eylemi ve miting yapılmaktadır.
BM Efrîn de yaşanan sivil katliamlarını önleme, işgali engelleme yerine sivil halkın Efrîn terketmesinin kosularinin olanaklarin yaratma cabasinda. Bu caba ozunde Fasist Somurgeci Türk devletine hizmet etmektedir. Faşist Türk devleti de Efrîn halkını yerinden yurdundan ederek bölgeyi Kürtsüz, Alevisiz, Ermenisiz, Suryanisini hale getirerek, yandaşı selefist çeteleri yerleştirme çabasında.
Bugün savaşın yaşadığı alanlarda genelikle sivil halkın terk ettiği gerçekliğinin tersine Efrîn de sivil halk savaşmakta, kendi toprağına yaşama sahip çıkmaka. Ve başta Rojava olmak üzere her yerde başta Kürt halkı olmak üzere halklar Efríne akmaktadır.
Cenevrede yapılan bu oturumlar sırarsında eylemcilerin hedefi başta BM olmak üzere tüm güçlere bu sahtekar, iki yüzlü politiklarını teşhir etmek ve orada yaşanan sivil katliamın sorumluları olduklarını hatırlatmaktır. Ateşkesin tüm Suriyeyi kapsamamsı ve Efrînin bunun dışında tutulması, bu savaşa ve bu savaşta işlenen insanlık suçlarına ortak olmamaları demek olduğunu hatırlatmaktır. Sivil halkın bölgeyi terketmesi demek işgalci Türk ordusuna açıktan destek ve onun işgal gerekçelerini sahiplenmek demek olduğunu bir kez daha hatırlatmaktır.
Efrîn, Efrîn halkının ve Kürt halkının toprağıdır. Hiç bir halk yerinden yurdunda edilip yerine başka halkların yerleşitirilmesi kabul edilemez. Bunun için başlatılan savaş ve katlimaları sessiz kalınamaz. Sahtekarca sivil insanların savaş bölgesini terketmesi türü sözüm ona insanı bir maskenin altında yatan gerçek bu işgalci mantığa destek ve hizmettir. Sömürdeci faşist Türkiye, Suriyeden kaçan göçmenleri Efrîn halkını katledip sürgün ederek, oraya bu mültecileri yerleştirmeyi vadetmektedir. Ve Avrupanın faşist Erdoğanın sınırlarını açıp mülteci istilası tehtidi karşısında faşist diktatüre boyun eğmesidir.
7 Marta başlayan BM önündeki miting ve oturma eylemliği 9 Marta kadar devam edecek. İnsanca bir yaşamdan yana olan, başta Kürt halkı olmak üzere bugün Efrîn de halkların kaledilmesine karşı çıkan, bu suskun, susarakta olsa ortağı olmak istemeyen, yüreğinde insanca vicdan taşıyan herkes bu eyleme ve savaş işgal karşıtı eylemliklere katılmalı, Efrîn halkının yanına yüreğini katmalıdır.
Cenevre – 7 Mart 2018