6 Mart şehitleri nezdinde tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyoruz

 

Toz-duman kalkmakta, netleşmekte kavga.

İdealleriniz daha yakın şimdi.

Biz yakınız, kavga daha yakın sizlere.

 

İstanbul’u kan kestiğinde 1993 6 Mart’ıydı. Bedri Yağan, Gürcan Özgür Aydın, Menekşe Meral, Rıfat-Asiye Kasap ve ayni operasyonda gözaltında kaybedilen Ali Karlangıçlı alçakça katledildiler. Tüm dünyada onların kavga ve mücadele sloganları yankılandı. Faşizmin kuşatmasında dillerinde sloganları, ellerinde silahlarıyla kanlarının son damlasına kadar çatışarak faşizme teslim olmadılar, boyun eğmediler. 


Onlar tüm ömürlerini halklarına, kavgaya adamışlardı. Faşizmin kuşatmasında son dakikaya kadar, devrimi nasıl daha onurla temsil edeceklerini düşündüler.

 

Onlar kavganın önderleri, kadroları, savaşçılarıydılar. Onlar Kızıldere’de, zindanlara da, Ölüm Oruçlarında, işkencelerde, darağaçlarında faşizmin kuşatmasında kanlarıyla devrim şiarı yazanlardırlar. Onların bu cüretkâr, inançlı duruşları savundukları ideolojiden, sosyalizm inancından besleniyordu.


Onlar tereddütsüz atıldıkları bu kavganın bedellerini en iyi bilenlerdi. Ancak faşizmin kuşatması altında, cellâtların devrime, devrimci değerlere yönelik saldırıları karşısında onun savunucusu, baş eğmez tereddütsüz davranışları, tüm devrim savaşçılarına ve halklarımıza umut oldu. 


Evet, bugün tüm dünyada emperyalist barbarlar halkları boğazlama ve karalarına kar katmak için savaşları körüklüyorlar. Yaşanan tarihin, halkların dünden yarına umudu olan ve uğruna çokça bedeller ödenen ve daha da ödenecek, sosyalizm umudunun yok edilmeye çalışıldığı koşullarda, şehitlerimizi sosyalizm umudunu haykirdilar, onların açtığı yolda yürümenin yolu sosyalizm bayrağına daha sıkı sarılmaktan geçiyor. Yaşadığımız koşullarda, faşizmin azgın saldırıları ve Kürt halkına karşı giriştikleri soykırımcı savaş ve işgalci saldırıları karşısında bu destansı direniş geleneklerimiz üzerinde yeniden ayağa kalıyor. Onların bizlere bıraktıkları mirası, devrettikleri bayrağı layıkıyla taşıma, daha yükseklere çıkarmanın biricik yolu, yükselen AKP/DAİŞ faşizmin halklarımıza dayattığı savaş, kölelik ve umutsuzluk karşısında, sosyalizm ideolojisine ve sosyalizm kavgasına daha bir sarılmak, sahiplenmekten geçmektedir. 


Tüm bu vahşet karşısında dün olduğu gibi bugün de halkların kurtuluş ve bağımsızlık şiarının biricik yolu zora karşı zorla yani faşizmin şiddetine karşı devrimci şiddetle mümkündür. Gerek ülkemiz devrim mücadelesi, gerekse dünya devrim deneyleri bunu defalarca ortaya koymuştur. 


Her devrim nasıl ki incelemeyi, araştırmayı gerektiriyorsa deney ve dersleriyle örneklik oluşturuyorsa, her çatışma, her direniş, sınıf kavgasında, mücadelenin gelişmesinde zengin araçlar işlevi görmektedir. 


6 Mart direnişi ve katliamı da, yarattığı değerlerle, nedenleri ve sonuçlarıyla, yitirdiğimiz şehitlerimizin devrimci yaşamları ve mücadelemize katkılarıyla, geleceğimizi şekillendirmemizde etkili olacak tarihi bir olaydır. 


6 Mart ‘ları anlamak, sahiplenmek, tereddütsüz halkların bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm kavgasına daha sıkı sarılmaktır. Her türlü uzlaşmacılığa, reformizme, liberalizme karşı devrim bayrağını yükseltmektir. Bu ise, kendimizi sosyalizm ideolojisiyle daha iyi donatmak, eksik ve zaaflarımızı gidermek, sosyalizmi ete kemiğe büründürmekle mümkündür.

 

6 Mart şehitleri nezdinde tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyor, devraldığımız bayrağı onurla taşıyoruz!..
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür

 

6 Mart 2018

Önceki İçerikÇağın direnişinin 43. Gününde Avrupa Efrîn için ayaktaydı
Sonraki İçerikCenevre BM önünde Efrîn işgaline karşı oturma eylemi