Emperyalist haydutlar çıkarları için savaşı tırmandırma peşinde. Onlar kendi çıkar ve etkinlik alanlarını genişletme çabasındayken halklar katlediliyor, yokluk yoksulluğa ve göç yollarına sürükleniyor. Faşist TC’nin Paris’te katlettiği 3 devrimci Kürt kadının yıldönümünde emperyalist haydutlar ve gerici devletler muhaliflerini yok etmek için hiçbir kural tanımıyor. ABD İsrail, İran’ı örnek alan faşist TC’de aynı tarzla haydutluğuna onları örnek göstererek meşrulaştırma peşinde.
Rojava işgali, Libya gündemi ve ABD de Trump azli süreci yürürken giderek tırmanan ABD İran ilişkileri ve Iraktaki çatışmalı ortam yeni bir sürece girdi. ABD’nin silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) Bağdat Uluslararası Havalimanı ve çevresinde gerçekleştirdiği füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani ve İran destekli Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi El Mühendis öldürüldü. Pentagon, Süleymani’nin ABD Başkanı Trump emri kendisinin verdiğini açıkladı.
ABD’nin Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece İranlı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi komutanına yönelik suikastın ardından Irak’ta Amerikan karşıtı tepki güçlendi. Irak Parlamentosu ABD Iraktaki faaliyetlerini sınırlarken, parlamento ABD’nin Iraktan çıkarılması gündemiyle toplandı ve ABD’nin Iraktan çıkarılması yönünde öngören yasa tasarısını onayladı. Şii vekillerin ‘evet’ oylarıyla salt çoğunluğunun sağlandığı oturuma Kürt partileriyle Sünni partiler katılmadı. Oylamanın ardından Şii vekiller mecliste, “ABD’ye hayır”, “Mühendis’e evet, “Süleymani’ye evet” ve “Ey işgalci çık dışarı” sloganları attı.
Yeni bir kriz ve karmaşaya sürüklenen Irak, ABD-İran arasında ki çatışmanın yeni başlayan raundun neyle sonuçlanacağı bilinmese de büyük tehlikeler ve halklar için yeni kan ve gözyaşından başka şey getirmeyeceği kesin.
Bugün dünya emperyalist-kapitalist sistemin kriz hat safhada. Krizin büyümesine paralel olarak bölgesel savaşlar giderek yoğunluk kazanmaktadır. Emperyalistlerin ve onların iş birlikçilerinin kendi aralarında ki öbekleşmeler arasında kızgınlaşan rekabet halkların üzerine bir kara basan gibi çökmektedir. İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından bir suikast ile öldürülmesi Ortadoğu’da yeni bir savaşın fitilini ateşlemek üzere ki, bu ateşin Ortadoğu’yla sınırlı kalmayacağı da gün gibi aşikâr. Yaşanan süreci kendisi açısından fırsata çevirme peşinde ki Türkiye’de ise faşist AKP-MHP iktidarı, Osmanlı’yı diriltme emelleri peşinde. Daha dün Rojava’ya ve Rojava’da inşa edilen yeni yaşama kendi elleriyle beslediği cihatçıları da dâhil ederek saldırırken, şimdi de Libya’daki iç savaşın tarafı olan İhvancılara destek sunmak ve Libya’nın kaynaklarından pay kapmak için asker göndermektedir.
Ancak bunlar karşısında ise dünya genelinde savaşlara ve kapitalizme karşı bir hayalet dolaşmaktadır; Halkların isyanı. 2019 biterken 2020’de dünya halkları savaştan, çatışmadan, kandan, sömürüden beslenen neo-liberalizme, neo-liberal iktidarlara ve neo-liberalizmin yavrusu otoriter faşizan rejimlere karşı Latin Amerika’dan, Irak’tan Lübnan’a, Fransa’dan İran’a kadar ayağa kalkmıştır. Bu isyanlar Lübnan’da, Sudan’da, Şili’de, İran’da şahit olduğumuz gibi ağırlıkla kadınlar yapmakta, bu vahşi sisteme karşı karanlığı yırtarak umudu büyütmekte, yeni ve yaratıcı direniş biçimleri sergilemektedirler. Emperyalist ve onlardan beslenen katil iktidarların halklarımıza dayattığı savaş karşısında; Emperyalizme- kapitalizme karşı halkların isyan dalgasını yükseltmek, yaşamın her alanında onun bir parçası olmak gerektirmektedir.
Sonuç olarak; İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin, Bağdat’ta Amerika’nın hava saldırısı sonucu öldürülmesi Ortadoğu’da, ABD-İran ilişkilerinde sürmekte olan 3. Dünya küresel emperyalist savaşın yeni bir boyuta sıçraması işaret mi değil mi, önümüzdeki süreçteki olası gelişmelerle göreceğiz kuskusuz.
İçinden geçtiğimiz zorlu süreçte halklarımıza yeni acılara, katliamlara ve mülteci dalgasına yol açacağı olası bir savaşın çok kutuplu yeni dünya düzenini kendi lehine çevirmek isteyen bir avuç enerji, petrol ve silah tekelleri, kaybedeni ise milyonlarca ezilen yoksul halklar olacaktır.
Ortadoğu’da Rusya ve Çin’in desteği ile ABD’ye karşı yeni bir güç dengesi olmaya çalışan demokrasi düşmanı molla hükümeti İran ile kendisini dünyanın jandarması gören, her katliamın ve savaşın ve vahşetin içinde ve planlayıcısı Amerika’da dünyayı ve Ortadoğu’yu çıkarları uğruna kana bulamıştır. Onların yeni süreçte de halklara getirecekleri bu olacaktır.
Bunu tersine çevirmek, Emperyalist tekellerin yeni dünya düzeni için dökülecek kanlara ve akıtılacak gözyaşlarına sessiz kalmayacağız.
Bugün temel görevimiz dünya genelinde yükselen halkların isyan ateşini gürleştirmek ve emperyalistlerin kaos ve çatışmalı süreçlerini halkların özgürlüğü olan devrime evirmektir, emperyalistlerin paylaşım savaşlarını halkların iktidar savaşına çevirmektir.
Halkların birleşik ve ortak mücadelesini örmek ve geliştirmek bu koşullarda temel görevimizdir. Dünya genelinde yüz binlerin meydanlarda birlikte haykırdığı özgürlük sloganını tek yol devrimdir.
6 Şubat 2020