2 Temmuz Sivas: Yakılan İnsanlık, Katili Devlet

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta  “Müslüman Türkiye” sloganları eşliğinde yakılarak katledildi 33 caninmiz. Madimakta yakılan insanliğin fahili  faşist devletin ve onun  sivil-faşist şeratci güruhun eliyle düzenlediği bir katliamdir.  Madımak katliamının üzerinden tam 31 yıl geçti.

2 Temmuz 1993’te Sivas’a, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri ’ne giden canlarımızdan 33’ü, Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. Katliamlar ülkesine çevirdikleri bu ülkede bugüne kadar yapılan katliamlarda olduğu gibi bu katliamında davası katil devletçe sergilenen bir tiyatroda öteye gitmedi. Yıllarca süren bu davada faili, yaptıranı her şey göz önündeyken gerçekler karartılarak, katliamın gerçek suçluları hesap vermedi.

Faşist devletin her zaman yaptığı gibi benzer davaları sürümce ye sokarak zaman aşımı gerekçesinin arkasına saklanarak bu davayı da zaman aşımına uğrattı. Ama unuttukları insanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğratılamaz. Halkların bilincinde, yüreğinde katilerde hesabı sorulmadan bu dava kapanmaz.

Sivas Madımak ’ta yaşanan katliama ilişkin hakikatin ortaya çıkarılması, geçmişle gerçek bir yüzleşme sürecinin yaşanması ve en önemlisi baskıcı, katliamcı faşist zihniyetin değişmesi gerekmektedir. Bu zihniyet değişikliğinin yapılması ise bir avuç asalağın değil halkın gerçek iradesinin iktidar olmasıdır. Baskı, sömürü üzerinde varlığını sürdüren asalak iktidar değil gerçek katileri -sistemi- deşifre etmeyi o yeni katliamlarla varlığını sürdürebilir ancak.

Kuruluşunda beri katliamlar her dönem temel yönelimi olan, yükselen toplumsal muhalefet karşısında halkları sindirme, susturmayı katliamlarla sağlamaya çalışan bir zihniyettir. Ermeni, Süryani, Ezidi, Kürt, Alevi’yi, devrimci, demokrat aydınları kısaca tekçilik üzerinde şekillendiği devletinin varlığını diğer halkları ve düşünceleri yok etme, sindirme, asimle etmek temel yönelimidir. Halkların kendisini özgürce ifade ettiği eşit özgür bir birliktelik onların hep korkulu rüyasıdır.

Tarih boyunca yaşatılan onlarca katliamın planlayıcısı da uygulayıcısı da bu faşist sistemin kendisidir. Katliamlarda kimleri, hangi maşaları kullandığı değil asıl faili iyi görmek gerek.

2 Temmuz Sivas katliamı nezlinde yaşatılan ve yaşatılmaya devam edilen katliamları Unutmamak ve unutturmamak için, adalet için, yeni katliamların önlenebilmesi için gerçek faili iyi görmek ve onu teşhir etmektir. Bu faşist, ırkçı, tekçi sistem yok edilmedikçe yeni Sivas/ Madımak Katliamları birbirini izleyecek. Kürt Katliamları, Maraş, Çorum Gazi – Ümraniye, Suruç, 10 Ekim Ankara Gar vb gibi

Yaşatılan katliamlar ve Sivas’ta yakılan insanlığımız karşısında bugün yürüttüğümüz demokrasi, barış, adalet, özgürlük eşit yaşam mücadelesinde gerçek hedefi ve faili almalıyız. Bu yüzden Sivas katliamında katledilenleri sahiplenmek, yeni saldırıların önünü almak için mücadele etmeliyiz. 2 Temmuz tüm Alevileri, devrimci, demokrat, insanca yaşamda yanayım diyen herkesi bulunduğu her yeri bu katliamı ve gerçek katileri teşhir ederken insaniliğimizin yakıldığı Madımak utanç müzesi olmalıdır.

Artık tüm pislikleri ortalığa saçılan faşist çete devletin yaşadığı yönetememe krizi karşısında yeni katliamlar peşinde. Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde katledilen 33 aydın, yazar ve sanatçı, katliamında aktif rol alanlar ise bugün faşist devleti yönetiyor.

Sivas katliamının üzerinden 31 yıl geçse de acımız hâlâ taze, öfkemiz hâlâ diridir. Kürt katliamları, Dersim soykırımı, Maraş, Çorum, Gazi… Faşist devlet her sıkıştığında Alevi halkımıza yönelik katliamları devreye sokmakta. Adı geçen katliamlar rastgele yaşanmış sıradan olaylar değildir. Halklarımızın yaşadığı tüm katliamlar faşist çete devletin koruması ve organizasyonu altında gerçekleşmiştir. Bundandır ki öfkemiz de, kinimiz de faşist devletedir.

Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız

Önceki İçerikGazze, insanlik tarihinin en büyük felaketini yaşıyor
Sonraki İçerikFaşist AKP-MHP ırkçı saldırılarla iktidarını koruma peşinde