Zülküf’ten Uğura, Ayten’e Direne Direne Kazanacağız

Bıçak kemikte.

Duymadınsa duy artık

behey Allah’ın kulu,

bıçak kemikte.

Duy da silkin n’olursun

bu ne biçim uyku bu.

Bıçak kemikte

Anasın boynun bükük babasın kolun kırık

oğullar kan içinde.

Kaldır artık başını

«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.

O dîvan sensin artık

bıçak kemikte…

 

Açlık grevlerinin başından bu yana, ikisi tutsak olmak üzere üç eylemci direnişçi fedai ruhla yaşamını yitirdi.

8 Kasım 2018 tarihinde Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve bir kıvılcıma dönüşen, “Tecridi Kıralım Fasizmi Yıkalım” açlık grevi ve direnişler şehadetler ve fedai eylemleriyle yeni bir evreye girdi. Bu onurlu direnişin bir parçası olmak, direnişçilerin sesi soluğu olmak insan olmanın en büyük erdemidir. Faşizmin baskı ve zulmü karşısında insan olmanın gereğidir.

3 şehadetin verildiği ve giderek şehadetlerin artacağı bilinciyle, direnişçi tutsakların; “biz içerde siz dışarda direne direne kazanacağız” şiarına sahip çıkmak daha fazla can kaybı olmadan direnişin zafere ulaşması için topyekûn mücadele ve direnişi sahiplenmekten geçmektedir.

Leyla Güven’in ifade ettiği gibi; “beni sessiz kalanlar öldürür” ifadesini iyi anlamak ve buna yanıt olmak temel görevimiz olmalıdır.

17 Mart günü Tekirdağ Cezaevi’ndeki siyasi tutsak Zülküf Gezen, tecridi kırmak için fedai bir eylem gerçekleştirmişti. Gezen’in cenazesi polis tarafından kaçırılarak Amed’deki Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye sahip çıkmak isteyen ve mezarı başında şehidini uygulamak isteyen halka faşist Türk devletinin kolluk güçleri terör estirdi.

Almanya’nın Krefeld kentinde de 20 Şubat tarihinde tecride karşı bedenini ateşe veren Uğur Şakar, tedavi gördüğü hastanede 22 Mart günü hayatını kaybetmişti. Tecridi ve Alman devletinin Kürt halkına karşı tutumunu protesto eden Uğur Şakar’ın cenazesi 26 marta Almanya’da yapılacak.

İki şehadetin ardından 23 Mart’ta Ayten Beçet, Gebze cezaevinde tecridi protesto etmek amacıyla fedai bir eylem gerçekleştirerek yaşamını yitirdi.

Beçet’in cenazesine Kürt halkının sahip çıkmasını engellemek amacıyla Türk devlet yetkililerinin Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak, gömülmek için Antep’e götürülüp sessizce defnedilmek istendi. Aileye baskı yaparak kitlenin katılımı engellenerek ailede sadece 5 kişinin katılmasını dayattı. Mezarlığa götürülen Becet”in cenazesi kitle, akrabaları ve HDP milletvekillerinin zorlamalarına rağmen mezarlığa alınmadılar. Dün olduğu gibi bugünde cenazelerimizden korkuyorlar. Cenazelerimize karşı her türlü saygısızlığı yapmaktan geri kalmıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar ne cenazelerimize sahip çıkmamızı engelleyemeyecekleridir.

 

 

İstanbul’da Beçet için yürüyüş

Ayten Beçet’in cenazesi için Yenibosna’da bulunan Adli Tıp kurumu önünde bekleyen gruba polisin saldırması ardından yüzlerce kişi Şirinevler’de yürüyüş yaptı.

Cenazenin İstanbul’a getirildiğini öğrenen çok sayıda kişi buluştuğu AKT önünde polis saldırısı ile dağıldı. Saldırı sırasında birçok kişi darp edilirken, dört kişi de gözaltına alındı.

ATK önünden ayrılarak Şirinevler HDP ilçe binasının önünde buluşan yüzlerce kişi Şirinevler yürüyüş yolunda “Şehit namirin”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Bijî Serok Apo” sloganları eşliğinde yürüdü.

Yarın İstanbul’da Bakırköy Pazar Alanı’nda gerçekleşecek olan Newroz’un Ayten Beçet şahsında gerçekleşeceğini ifade eden kitle, kutlamaya katılım çağrısı yapmak üzere mahallelere dağıldı.

Devrim şehitleri ölümsüzdür!

Şehîd namirin!

Önceki İçerikQSD Baxoz’da DAİŞ çetelerine karşı zaferi ilan eti
Sonraki İçerikMLKP Rojava temsilcisi Bayram Namaz yoldaş şehit düştü