Onlar Türkiye Devriminin onuru oldular

“Duru bir su gibiydiler; tereddütsüz yaşadılar. Namusluydular; namuslu kalmanın ağır bedellerle yürüdüğü yerde sonuna kadar namuslu kalmayı bildiler. Dostlarına dost, düşmanlarına yırtıcı birer kartaldılar; öfkelerini kınlarına hiç sokmadılar. Aydındılar; bir halkın, bir davanın, bir çağın aydınıydılar; kavganın ve savaşın destanını yazdılar. Onurluydular; hiçbir adaletsizliğe boyun eğmediler. Devrimin ve adaletin onuru oldular.”

1992 Nisan’ıydı İstanbul’u kan kestiğinde. Tüm dünyada onların kavga ve mücadele sloganları yankılanmaktaydı. Faşizmin kuşatmasında dillerinde sloganları, ellerinde silahlarıyla kanlarının son damlasına kadar çatışarak faşizme korku saldılar.

Tüm ömürlerini halklarına, kavgaya adadılar. Faşizmin kuşatmasında son dakikaya kadar, devrime nasıl yararlı olacaklarını düşündüler.

Onlar o gün; İstanbul Çiftehavuzlar`da, Sabahat Karataş’ı, Eda Yüksel’i, Taşkın Usta Erenköy’de A.Fazıl Özdemir, Satı Taş, Hüseyin Kılıç Üstbostancı ‘da, Sinan Kukul, Arif ve Şadan Öngel Sahrayı Cedit’te; Ayşe Nil Ergen ve Ayşe Gülen gelenekten aldıkları bilinç ve inançla devrimin bayrağını onurla dalgalandırdılar…

Onlar kavganın önderleri, savaşçılarıydılar. Onlar Kızıldere’de, faşizmin kuşatmasında kanlarıyla devrim şiarı yazanların komutanları, yoldaşlarıydılar. Onların bu cüretkâr, inançlı duruşları savundukları ideolojiden, sosyalizm inancından besleniyordu.

Onlar tereddütsüz atıldıkları bu kavganın bedellerini en iyi bilenlerdi. Faşizmin kuşatması altında, cellatların devrime, başeğmez tereddütsüz davranışları, tüm devrim savaşçılarına ve halklarımıza umut oldular.

16-17 Nisan şehitlerinin yarattıkları değer, gösterdikleri baş eğmez tavır, sınıflar mücadelesinin gelişimi, eksik ve hataların giderilmesi, kavganın daha da yükseltilmesinin önünü açması açısından örnek alınması, dersler çıkarılması gereken bir tarihtir.

Her devrim nasıl ki incelemeyi, araştırmayı gerektiriyorsa deney ve dersleriyle örneklik oluşturuyorsa, her çatışma, her direniş, sınıf kavgasında, mücadelenin gelişmesinde zengin araçlar işlevi görmektedir.

16-17 Nisan direnişi ve katliamı da yarattığı değerlerle, nedenleri ve sonuçlarıyla, yitirdiğimiz şehitlerimizin devrimci yaşamları ve mücadelemize katkılarıyla, geleceğimizi şekillendirmemizde etkili olacak tarihi bir olaydır.

16-17 Nisan’ları anlamak, sahiplenmek, tereddütsüz halkların bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm kavgasına daha sıkı sarılmaktır. Her türlü uzlaşmacılığa, reformizme karşı devrim bayrağını yükseltmektir. Bu ise, kendimizi sosyalizm ideolojisiyle daha iyi donatmak, eksik ve zaaflarımızı gidermek, sosyalizmi ete kemiğe büründürmekle mümkündür.

Yolumuz devrim yolunda bayraklaşanların yoludur!

16-17 Nisan şehitleri ölümsüzdür!

Nisan 2021

Nisan şehitleri ölümsüzdür!

Önceki İçerikBoğaziçi; 100. gün, size ağır silahlarla devriye gezilen kampüsten sesleniyoruz
Sonraki İçerikCudi’den Yıldız Kaydı