Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de derinden etkileyen bir sürecin içinden geçmekteyiz. İnsanlık düşmanı, doğa düşmanı emperyalist kapitalist sistem bir bütün dünyayı kâr hırsı ile yok etme aşamasına getirdi.
Tüm dünya insanlığı virüs saldırısı altında olduğu koşullarda Newroz’u karşılıyoruz.
Nasıl ki Newroz… özgürlüğe doğru yeni bir gün!.. aydınlığa kavuşma… bahara yöneliş ise, bu insanlık düşmanı sistemin de ortaya çıkardığı sonuç, insanlığın ve bir bütün doğanın kurtuluşu için onun yok edilmesinde bir başlangıç olmalıdır.
21 Mart’ta demirci Kawa önderliğinde mazlum Kürt halkı zalim Dehakların zulmüne karşı başkaldırdı, devirdi zalimleri Ortadoğu halkları… Zafer kazanarak özgürlüğü tattı. Artık Dehak’ın yılanları insan kanıyla beslenmeyecekti…
Binlerce yıldır, her 21 Mart’ta Newroz ateşleri yakıyor Ortadoğu halkları…
Binlerce yıldır, halkların zulme karşı başkaldırı, zafer ve özgürlük ateşini alevlendiriyor Newrozlarda…
Katliamlar, soykırımlar var… Yenilgiler, ihanetler var… ama tüm bunlara karşılık zulme başkaldırı var… Halkın birleşik gücüyle kazanılan zaferin, özgürlüğün ve kurtuluşun Kürt halkının tutkusu haline gelişi binlerce yıllık Newroz’un tarihinde var…
Newroz bir efsaneden alır kaynağını. Ezilen bir halkın zulme ve zalimlere başkaldırısını anlatır bu efsane… Bugün Kürt halkının yaşadığı bölgelerde, zalim Dehak’a karşı Demirci Kawa önderliğinde halkın aydınlandığını, Dehak’ı öldürmesini, zulme son vermesini simgeler…
Newroz binlerce yıldır halkların bilincinde yaşıyor ve kutlanıyorsa, özgürlüğe duyulan özlemlerindendir.
Bugün de Ortadoğu’da özgürlük ateşleri yanmaya devam ediyor ve yeni Dehak’ların baskı, terör ve katliamlarına baş eğmiyor halklar. Ayaklanıyor, elde silah savaşıyor, Newroz geleneğini sürdürüyor. Yeni Newroz’lar yaratmak, yeni Dehak’lardan kurtulmak, özgürlüğe ve gerçek kurtuluşa kavuşmak istiyor.
Newroz ateşi günümüzde kapitalizme karşı isyan ateşi olarak Türkiye, Bakure Kurdistan, Rojava, İran, Irak bir bütün olarak Ortadoğu’dan Avrupa’ya, Asya’dan, Latin Amerika’ya başta kadınlar olmak üzere halklarımızın öfkesinde sistemi sarıyor. Kurtuluşlarına giden yolu aydınlatıyor.
Newroz ateşi ülkemizde de yanıyor, Türkiyeli devrimciler ve Kürt yurtseverleri emperyalizme ve oligarşiye karşı mücadeleyi her türlü bedeli ödeyerek yürütüyor.
Bugün Kürt halktı dilini konuşamıyor, kendi diliyle okuyup yazamıyor. Kültürel değerlerini geliştiremiyor. Katliam, soykırım saldırılarıyla adeta yaşaması yasak!
Yerinden yurdundan sürülüyor. Üzerinde terör estiriliyor. Asimile edilmeye çalışılıyor. Bu resmi politika olarak yıllardır sürdürülüyor. Ama Kürt halkının Newroz ateşi hiçbir zaman söndürülemedi.
Sömürgeciliğe inat Kürt ulusal kurtuluş devrim bayrağı yükseklerde dalgalanmaya devam ediyor.
Newroz ateşinin kıvılcımı Mazlum Doğanın zindanlarda bedeniyle harladığı ateşe dönüştü. Bu ateş Zekiye Alkan’nın yüreğindeki özgürlük hasretiyle büyüdü. Newroz ateşi Uğur’dan Ceylan’a, Berkin’den Veysel’e, Rojava’dan Cizre’ye, Sur’a, Nusaybin’e, Rojava’da da devrim umudunun ete kemiğe bürünmesiyle her gün daha da gürleşmektedir. Newroz ateşi sömürgeciliği yok etmektedir!
Newroz’un isyancı özünü bir bütün insanlık düşmanı olan kapitalist sisteme karşı mücadeleye çevirelim!
Newroz ateşini isyan ateşidir! Bu amaçla Newroz ruhuyla bugün dünyada yaşanan virüs saldırısı karşısında insanlığı sahiplenelim.
Yaşasın ezilen halklarımızın sömürgeciliğe karşı ulusal ve sosyal özgürlük mücadelesi!
Newroz‘un isyan ateşini körükle!
Yaşasın dünya halklarının birlik ve dayanışması!
Bijî Newroz!
Newroz Pîroz Be!
Yaşasın Newroz!