Mahallelere Kentsel Değil Rantsal Dönüşüm Saldırısı

Hırsız Talancı AKP-MHP Faşizmi Şimdide Halkın Evlerini Yağmalıyor.

Her gün yolsuzluk, hırsızlıklarıyla ülkeyi talan edenler ülkenin tüm kaynaklarını tükettiler. Artık çalacakları talan edecekleri çok şey kalmadığı içindik şimdi kentsel dönüşüm (rantsal dönüşüm) adı altında haklımızın evlerine, mahallelere göz diktiler.

Karlarına kar katmak için uzun bir süredir gündemde tutukları kentsel dönüşüm altındaki rantsal dönüşüm halkın can yakıcı sorunlarına dönüştü. Son günlerde birbiri ardına saldırılara dönüşen rantsal dönüşüm kapsamlı bir yıkım planı olarak gündemde. Özelikle yoğun nüfusun yaşadığı İstanbul faşist iktidarın ve onun rantçı yandaşlarının iştahını kabartmaktadır. 

İstanbullun birçok mahallesine yüzlerce polis eşliğinde saldırılar düzenlemektedir. Adeta “düşman” topraklarını işgal edermiş gibi kolluk küvetleri ile halka saldırmakta kendi koyduğu yasa ve uyduruk mahkemelerinin kararlarını dahi hiçe saymaktalar.

Ülkeyi ve halkımızı iliklerine kadar sömüren, talan eden faşist iktidarın yandaşlarının ağzını sulandıran mahallelere son birkaç aydır yıkım saldırıları başladı. Kentsel dönüşüm adi altında yıllardır bu yıkım için kandırarak, boş vaatlerle evsiz barksız bırakacak belgelere imza attırarak halkın evine el koyma çalışmaları vardı. İmzalarını alamadığı yani kandıramadığı halkın elektriğini suyunu kesiyorlar. Bu şekilde belli oranda insanı kandırabilen AKP faşizmi bugün imzasını alsın almasın tüm halkın evine el koyuyor.

Mafyayı, çeteleri musallat ediyorlar… Sonra bakıyorlar ki teslim alamıyorlar; hemen polis yığınağı, insanların kendi evlerine dahi girişlerine izin vermeden evleri boşaltıyorlar. Üstelik bunlar mahkemelerin yürütme kararını durdurmasına rağmen yapıyor faşist iktidar. Gerçi mahkeme kararının olması pek önemli değil zira mahkeme kararlarına uymuyorlar. Biraz daha teşhir olurlarsa mahkemeye yürütme kararını durdurma kararını kaldırmak için gerekli baskıyı yaparlar olur biter. Ama yine de kendi mahkeme kararlarına uymamaları da yaşanan adaletsizliğin görülmesi açısından önemli…

Evini barkını savunan halka karşı biber gazı, jop, dayak… her türlü işkence yöntemlerini kullanıyorlar. Polisin tek yaptığı faşist İktidarın hırsızlıkları için halka azgınca saldırmakta, terör estirmektedir. Tüm kin ve öfkeleri ile halka saldırıp işkence ediyorlar. Bunu birkaç gözü doymaz kan emici, yağmacının halkın evine el koyması için yapıyorlar.

Onları bu haydutluğu ve keyfiliğine karşı halk sessiz kalmıyor. Halk artık direnmekten başka çaresi olmadığını bilerek direniyor. Bildiği yöntemlerle direniyor. Tüm çaba ve engellemelere, basın emekçilerine yönelik şiddet kullanmalarına rağmen yaşananlar ve halkın direnişi kameralara yansıyor.

Halkın evinden barkından olması, sokakta kalacak olması faşist iktidarı ilgilendirmiyor. Onların tüm amaçları daha çok kar, daha çok rant elde etmektir.

Her geçen gün artarak büyüyen ekonomik-siyasal krizin etkileri sistemi sarsmaktadır. Yeni yıkımlara gebe olan faşist sistem ekonomik kriz karşısında onu yeni arayışlar, rant alanları yaratmaya zorlamaktadır. Her fırsata yaşanan krizi emekçi haklarımıza fatura eden sistem şimdide kentsel dönüşüm saldırısıyla bunu yapmaktadır.

Bugün bu yaşananlar bir bütündür, Kürt halkına karşı yürütülen yok etme savaşı, yokluk yoksulluk, doğanın talanı, kadın kırımı, üniversite gençliğinin sorunları vb bundan bağımsız değildir. Bunun içindir ki rantsal dönüşümü, ülkenin talan edilmesi yokluk yoksulluk, zam furyasında bağımsız değildir. Faşist sistemin topyekûn her alanda ki saldırısı karşısında mücadeleyi yükseltmek sorunları bir bütün olarak ele almak kolektif mücadeleyi yükseltmek gerek. Tüm saldırılar karşısında top yekûn direniş kaçınılmazdır.  Bize düşen görev her alanda tüm sorunlarımızı temelinde ortak mücadeleyi örgütlemektir.

31 Ağustos 2022

Önceki İçerikMenderes, 6 Eylül’de ‘kontr-plana’ yol verdi
Sonraki İçerikDünyada pahalılık ve yoksulluğa isyan eylemleri yayılıyor