Koronavirüs salgını, hızla yayılmaya, dünyada tüm yaşamı, gelişmeleri belirlemeye devam ediyor. Görünürde çöken kapitalizmin sağlık sistemi virüs sayesinde daha belirgin hale gelirken, asıl olarak çöken bir bütün olarak sistemin kendisi. Görünür olan salt sağlık sistemi olsada, o sadece en çok görülen ve yaşanan boyutu. Bu çöküşün boyutları asıl olarak önümüzdeki süreçte daha derin ve boyutlu olarak ortaya çıkacaktır. Kapitalizmin bir bütün doğa ve insanın kâr hırsıyla sömürülmesi, talan edilmesinin yarattığı sonuçlarını yaşıyoruz.
Ülkemizde ise AKP-MHP faşizmi Koronavirüs salgını altındaki halklarimızı bu bela karşısında tedbir alma yerine, bugüne kadar uyguladığı baskı, katliyam, soykırım politikalarının devamında bir fırsat olarak değerlendirmektedir. Sarsılan, çıkmazda olan iktidarını yeniden sağlama almak ve muhalifleri sindirmek için elinden geleni yapmaktan geri durmamaktadır. Ülkeyi sürüklediği uçurum yetmediği gibi şimdi de bir bütün olarak halkımızı ölüme sürüklüyor.
Koronavirüs salgını karşısında dünyanın birçok ülkesinde tutuklular serbest bırakılırken, faşist AKP iktidarı bunu yapma yerine yavru ortağının talebi olan ülkücü artığı çetelerinin af çıkarma talebini uygulama fırsatına çevirdi. Zindanlarda her türlü baskı ve zulüm altında tuttuğu devrimci tutsakları ise bugüne kadar teslim alamadığı, boyun eğdiremediği için hep hedef yapmıştı/ yapıyor. Şimdide Koronavirüs salgını karşısında ülkede daha çok artan kadın cinayetleri, taciz, tecavüz karşısında kadınların elde ettiği mevzileri de yok etme derdinde. Kendi zihniyetinden olan ve zorunluktan içeri almak durumunda kaldığı tecavüzcüleri, kadın katillerini çıkarma derdinde.
Hazırladıkları infaz düzenlemesini meclis gündemine getirildiler. Yükselen tepkiler karşısında cinsel suçlara af yok demagojisiyle perdelemeye çalışırken, zindanlara doldurduğu muhaliflerini devrimci tutsakları bu kapsam dışında tutmaktadır. Tüm hesapları içerde dışarda kendisinden olmayan kedisine muhalif olanları bu Koronavirüs salgınını fırsata çevirerek toplu ölümlere kıyıma çevirme derdindedir. Sivas katilerine af çıkaran faşist şef hasta tutsakları ölüme terk ederken, bu koşullarda başka şey de beklenmezdi zaten.
Tüm toplumda olduğu gibi devrimci tutsaklar karşısında da iki sınıf- iki cephe temelinde yaklaşmaktalar. Onlar kendilerinde olan tecavüzcüleri, katilleri, mafya artıklarını ve bugüne kadar “vatan millet” edebiyatıyla maşa olarak kullandığı çeteleri, ülkücü artıklarını kurtarma derdindeler. Ülkeyle birlikte bu salgın karşında devlet olmanın gerekliliklerini yerine getirme yerine toplu katliamlara zemin hazırlamaktadır. Tutsak olan devrimcilerin normal koşullarda her türlü baskı ve hak gaspı, işkence altında zor koşullarda sürdürdükleri yaşamları ortada. On kişinin kalması gereken koğuşlarda otuz kırk kişinin kaldığı zor koşullarda, bu salgın karşısında hangi can güvenliğinden bahsedilebilinir.
Hijyen, evde kalma, sosyal mesafe vb diye dünyada birçok tedbirler, kararlar, alınırken zindanlarda bu nasıl sağlanacak? Bu çok açık ki, faşist iktidar bu hastalıkla toplu ölümlerin koşullarını hazırlamaktır.
Faşist iktidar bir kez daha bu düzenleme ile çıkarları söz konusu olduğunda kendi yasa ve kurallarını bir yana bırakırlar. Uluslararası hukukta ve TC anayasasındaki eşitlik ilkesini yok sayarak siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılması, yaşanan koşullar dahilinde, yaşam hakkı ve kamu sağlığı dahi gözetilmeden yapılan ayrımcılığı gözler önüne sermektedir. Bu faşist anlayış kendisinden olmayanı umursamayan, hatta ölümünü isteyendir. Bu faşist sistemin bu salgın karşısında devrimci tutsaklara sahip çıkmak, yaşama ve insanlığa sahip çıkmaktır. Bunun karşısında susmak, sessiz kalmak onların bu katliam çabalarına ortak olmaktır.
Devrimci tutsaklar ölüme terkedilemez!
İçerde-dışarda yaşama sahip çıkalım, birlik dayanışmayı örgütleyelim!
Dünyayı bu hale getirenler bunun bedelini halklara, devrimci tutsaklara ödetemez!
Koşulsuz Tüm Tutsaklara Özgürlük!
Faşizm Koronavirüs ile Politik tutsaklara karşı toplu kıyım peşinde, sessiz kalma suça ortak olma!
Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük!
Her yerde yaşamın, tutsakların sesi olalım!
Devrimci Cephe
04 Nisan 2020