İyi değiliz olmak zorunda miyiz ki..

“Veda etmeden gidilmez çocuk.

Bu vedadan sayılmaz çocuk.

Bir melek ölürken, 

Böyle sessiz durulmaz çocuk”

İyi değiliz iyi olmak zorunda miyiz ki yasamın her gün içinde olum katliamların yaşandığı yerde mecbur muyuz iyi olmaya…. ama kararlı inatçı cesur olacağız zulüm karşısında dik duracağız… ama iyi değiliz…

 

 

“Çığlıklar geliyor; uzaklardan…

Orta yerindeyim, zamanın…

Varla, yok arası…

Belki, gecenin yarısı…

Belki de, sabahın tenhası…”

Ama olum kol geziyor her yanımızda… ansızın zamansız güncemize konmuş olum… büyük bir sınavdayız insanlığın savunuculuğunda. Vicdani olan insanlığını yitirmeyenlerin safları sıklaşmalı kenetlenmeli… ölümler kan göz yaşlarıyla büyük sınavda insanlık… vicdanin varsa safini net koyarsın. Yok bunun ortası artık.. iyi değiliz olmak zorunda miyiz ki…

“Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir..

Bakma sen şakrak olduğumuza…” gülüyoruz iste… ama güncesinde olumun eksik olmadığı  yaşamın içindeyiz iste…

Ölümlerle yiten insanlığı kurtarmak yaşamı savunmak için bir bir beser onar güncemize yazılıyor ölümler…

İyi değiliz olmak zorunda da değiliz…

Ama kararlı inançlı mücadeleciyiz ölümle olumu yenmede…

Taammüden ve mükemmel cinayet katliamlar devrindeyiz simdi… bir haykırış gibi cinayet katliamlar devrindeyiz simdi…

Ama yoksunluğumuz, acılarımız, içinde sevdiğimiz değerlerimiz insanlık için inançlarımızın tümü uğruna savaşabilme gücü inancı içindeyiz…

Bu savaş ve vahşet ortamında yükselen direniş cigligi haykırış senin benim hepimizin geleceği insanlığımızın haykırısı kulak ver bu senin geleceğinin cigligidir…

İyi değiliz olmak zorunda miyiz ki..

” Bana bir şey söyle ilkbahar gibi…

Çiçek aç mesela veya yağ rahmet olarak içime veya gök kuşağı ol, sar ruhumu…

Bir şey söyle,

Sözü aşsın, öze değsin.

Bir şey söyle, 

Yanındayım de mesela…”

Bu cinnet bu katliam zamanlarda yükselen cigligin sesi kulağı olmalısın, bir ses versende nerde nasıl olursan ol ama bu cigligin taşıyıcısın sesi kulağı ol…

Parçalanan tüm insanlığın ruhu yok edilmek istenen hepimizin vicdani yakılıp yıkılan hepimizin geleceği…

Bir ses ver vicdanin için insanlığın geleceğin kimse için değil kendin için…

İyi değiliz olmak zorunda miyiz ki…

“İyiyim” deriz ya hep

Lafın gelişidir

Uzun lafın kısasıdır o

Baştan savmaktır

….

Anlata bilir mıyız nasıl

olduğumuzu?

Öyle ya, “nasılsın” diye sorarlar

ya hep

Alışkanlıktır o

Maksat iki kelime

Laf olsun diye

O yüzden hep iyiyiz

Sahi, başka nasıl olabiliriz ki? Aklımızdan geçenleri,

içimizdekileri tarif edebilir

miyiz?

Düşüncelerimizi , hislerimizi

ifade edebilir miyiz?

Kelimeler yetersiz, terimler

eksik…”

İyi değiliz ama güçsüz inançsız çaresizde değiliz… iyi olmak zorunda da değiliz ki…

Semdin Simsir

24.07.2015  Rojava

 

Önceki İçerikBüyük Barış Yürüyüşü – AKP savaşı, barışı biz savunacağız
Sonraki İçerikMİT YPG güçlerine devrimci örgütlerden 91 kişinin katıldığını belirtti