Her günü 25 Kasım mücadele ruhuyla yaşayalım

 

”Bizler birer kırmızı karanfil olarak ülkenin dört bir yanında açacağız.”

 

25 Kasım da Mirabel Kardeşlerle yükselen devrim ateşini bugün Türk, Kürt ve tüm dünya kadınlarının günümüze taşıyan isyan bayrağını, kadın hakları ve özgürlüğü için mücadele eden, savaşan, savaştıkça güzelleşen devrimci yürekleri selamlıyoruz.

 

Bizler bedel ödeyen, fedai militan Sebo’ların, Gürcan’ların, Menekşe’lerin, Sara’ların, Beritan’ların, Arîn’lerin, Cemre’lerin, Raperin’lerin devamcıları olarak bugünün kadınlarına, kadın hakları ve özgürlüğü için Birleşik Direnişçi Kadınlar saflarında mücadeleye çağırıyoruz.

 

Bugün 25 Kasım kadına yönelik şiddete hayır gününün arefesinde yaşadığımız ülke ve coğrafyada baskı, şiddet ve savaş en üst boyutuyla devam etmektedir. DAİŞ-in ağababası AKP düne kadar Suriye’de Rojava’da, Irak’ta kadınalara yönelik her türlü şiddeti kullanan, onu bir mal gibi pazarda satan mantık bugün Türkiye ve Kürdistan’da düne kadar gizli, çeşitli kılıflar altında kadına yönelik uyguladığı bu vahşeti bugün açık açık devlet eliyle uygulamaktadır.

 

Kürdistan’da şehirleri içindeki insanlarla birlikte katlederken yine en büyük zulmü kadınlara uyguladı. Kadın savaşcılarımızın vahşice katledilmesi yetmezmis gibi, onların kadın olmalarından kaynaklı bedenlerini tehşir etme, meydanarda sürükleme alçaklığına kadar vardırdı.

 

AKP-DAİŞ zihniyeti iktidar olduğundan beri Türkiye ve Kürdistan’da biz kadınlara yönelik şiddet, cinayetler en üst boyuta çıktı. Bunu görmek istemeyen bu zihniyetin gerek topluma özelde de bizlere yönelik dayattığı yaşam tarzı tecavüzcülere, sapıklara af çıkarma çabaları çok iyi ifade etmiyormu.

 

Tüm kadın kurumlarının kapatılması, tecavüz affına karşı sokağa çıkan kadınlarımızın joplanması, gözaltına alınması, tutuklanması, devlet görevlileri tarafindan cinsel tacize uğramaları gelecek tehlikenin boyutunu yeterince ortaya koymuyormu.

 

Biz kadınlar bu sistemin erkek egemen anlayışına, savaş cığırtkanlıkları ve zulmüne karşı daha çok örgütlenmek ve birlikte mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki kapitalist sistem ve onun egemen erkek anlayışı bu savaşlarda en büyük bedeli biz kadınlara ödetmektedir.

 

Geleceğimize sahip çıkmak, özgür, eşit bir yaşam kurmak için daha çok caba sarft etmeliyiz. Kadınlar olarak kendimizi şiddet yüklü erkek aklının her türlü uygulamasına karşı korumak için öncelikle özgürlügümüz icin 25 Kasım ruhuyla birliğe, dayanışmaya, örgütlenmeye Birleşik Direnişçi Kadınlar Saflarında Mücadeleyi yüksetlmeye cağırıyoruz…

 

Devrimci Kadın Cephesi

24. Kasım 2016

 

Önceki İçerikKadınlar eşit ve özgür yaşamı mutlaka kazanacak!
Sonraki İçerik’’Devrim için savaşmayana komünist denmez’’ Fidel Castro