Halkların Birleşik Devrim Hareketi(HBDH) Yürütme Komitesi, “Hemen tüm diğer aylar gibi Mayıs’ da tarihsel ve güncelliğiyle, direngen ve kızıldır. Salt bir anı olarak asla değil, bilinçleri, kararlılıkları, militanlıkları ile kanlarıyla yazılan tarihimizin önder kadro ve şehitlerimizle anlam kazanan bir mirasın bizlere bırakılan izdüşümleridir.
Düşmanlarımızın dize getiremeyip ölümsüzlüğe uğurladığımız 18 Mayıs 1973 İbrahim Kaypakkaya ve 18 Mayıs 1977 Haki Karer yoldaşlar şahsında bağımsızlık, halk demokrasisi, özgür yaşam, sosyalizm ve komünizm şehitlerini saygıyla anıyoruz” dedi.
HBDH açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekti:
“Yine 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece Amed zindanında Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Eşref Anyık ve Mahmut Zengin yoldaşlar bedenlerini ateşe vererek özgürlüğe doğru ölümsüzleşirler. Ve yine Mayıs ayı içerisinde Armenek Bakırcıyan yoldaş katledilir. Ve daha nice devrimci kadro ve savaşçımız aynı ay içerisinde ölümsüzleşmiştir.
’71 radikal-militan devimci atılım süreci, Türkiye/Kürdistan devrimci savaşında önemli bir yerde durmaktadır. Denizler, Mahirler ve İbrahimler önderliğinde öne çıkan radikal-militan devrimci çizgi ve savaşını, günümüze kadar gururla esin kaynağı olan öncüllerimiz olarak bayraklaştırdık. Türkiye/ Kemalizm, Kürt ulusal sorunu, gerilla savaşı başta olmak üzere önemli tezleriyle ileriye atılan Kaypakkaya yoldaş, Amed işkence hanelerinde ser verip sır vermeyerek düşmanı yenilgiye uğratmıştır. Ve böylesi olumlu bir tarihin üzerinden yükselerek bağımsızlık ve özgür yaşam için Kürdistan ulusal kurtuluş savaşında yerini alan Haki Karer yoldaş Dilok’ta komployla şehit düşer. Yoldaşlarımızın yükselttiği bayrakla devrimci savaşımız, düşmanlarımızın her türlü karşı-devrimci saldırılarına rağmen engellenemez, engellenemedi de. Her türlü inkar, imha, soykırım ve asimilasyon politikalarıyla faşist Türk egemenleri, yoldaşlarımızı katletti, katletmeye de devam etmektedir. Bugün de faşist özü ve niteliğinden bir şey kaybetmeden, Türkiye/Kürdistan’da ezilen ve sömürülenlerin birleşik devrimci savaşını ilerletmeyelim ve geliştirmeyelim diye daha fazla azgınca saldırmakta ve vahşice katliamları sürdürmektedir. Resmi her bir millet, devlet, bayrak, vatan, dil, inanç, tarih ve düşünce imtiyazı ve tekeliyle tekçi faşist Türk egemenlik sistemi, Nusaybin ve Kürdistan’ın birçok alanında en ırkçı-şoven karşı-devrimci politikalarını algı operasyonları ve manipülasyonları üzerinden kirli psikolojik savaşı da içerisine yedirerek kapsamlı şekilde sürdürmektedir. Her türlü zulmü ve sömürüyü ortadan kaldırarak Şehitlerimizin bizlere görev olarak bıraktığı çoğulcu ve Komünal özgür yaşam için, birleşik devrimci savaşımızı daha da pratikleştirerek güne cevap olabiliriz. İbrahim Kaypakkaya ve Haki Karer yoldaşlar bizlere bunu emrediyor. Türkiye/Kürdistan halkları ve ezilen ulus ve milliyetleri bizlere bunu emrediyor. Bu perspektifle içerisinden geçtiğimiz güncel siyasal gelişmelere yönelik yeni devrimci atılım seferberliğiyle her alanda meşru, demokratik ve devrimci savaşımızı pratikleştirelim”
‘FAŞİST İKTİDARA KARŞI TOPYEKÜN İSYANI VE ZAFERİ HBDH İLE TESİS EDELİM’
HBDH açıklaması, “Karşı-devrimin topyekün faşist saldırı, imha ve tasfiye operasyonlarına karşı daha fazla halkların birleşik devrimci savaşını yaşamsallaştırarak şehitlerimize verdiğimiz sözleri pratikleştirelim. İşçi sınıfı ve emekçiler başta olmak üzere, özellikle gençler ve kadınlar daha fazla ileriye atılarak devrimci savaşımızın öncüleri ve önderleri olarak yerlerini almalıdırlar.
Bugün Nusaybin, Sur ve Kuzey Kürdistan’ın birçok alanı başta olmak üzere İstanbul, Ankara, İzmir ve Türkiye’nin bir dizi şehirlerindeki karşı-devrimci operasyonlar ve katliamlar düzleminde yürütülen faşist iktidara karşı topyekün isyanı ve zaferi Halkların Birleşik Devrim Hareketi(HBDH)’yle tesis edelim. Biliyoruz ki bunu ancak, şehitlerimizin özü ve ruhuna dört elle sarılarak başarabiliriz. Bu yolda kanla yazılan tarihimizin mihenk taşları şehitlerimize devrim yeminimizi, ezilen ve sömürülen kitlelerin iktidarıyla yerine getirelim.
Gün, haklı ve meşru mücadeleyi en ağır yerinden omuzlayan şehitlerimizden devralıp gençler, kadınlar ve tüm ezilen emekçilerin devrimci savaşını yükseltme günüdür” diye son buldu.