77 yıldır “Faşizme ve Savaşa Karşı Zafer Günü” olarak kutlanan 8- 9 Mayıs, artık faşizme ve emperyalist ve yayılmacı fetih savaşlarına karşı mücadele günüdür!
1 Eylül 1939 ila 8 Mayıs günü Berlin’e giren Kızıl Ordu savaşı bitirir ve Almanya’nın koşulsuz tam teslimiyetini içeren anlaşma, 9 Mayıs günü imzalanır. 9 Mayıs 1945… Sovyetler Birliği’nin korkunç yıkımlardan, büyük bedellerden doğrularak faşist Nazi Almanyası’nı resmi olarak yendiği tarih.
9 Mayıs 1945, dünya toplumları tarihine 52 milyon ölü (27 milyonu Sovyet yurttaşı), bir o kadar yaralı ve sakat bırakarak, kültürel iktisadi-sosyal alanda büyük yıkımlara yol açarak geçen bir dünya savaşının başlangıç ve bitiş tarihleridir. 2. Dünya Savaşı, emperyalist-faşist saldırı ve işgalin tetiklediği emperyalistler arası bir savaş olarak yayıldı, anti faşist savaşın zafere ulaşmasıyla sona erdi. Aynı nedenledir ki 1 Eylül “Savaşa karşı barış”; 8- 9 Mayıs, “faşizme karşı zafer” günü olarak kabul edilmiştir. Ve aynı nedenledir ki, Dünya işçi ve emekçileri başta olmak üzere ilerici-demokrat, anti faşist toplum kesimleri yetmiş yılı aşkın zamandır bu iki tarihi de emperyalist ve ilhakçı savaşlara ve faşizme karşı mücadeleyi yükseltme günü olarak görmüş, değerlendiregelmişlerdir.
Bu tarihlerden ilki, kapitalist emperyalizmin, pazar ve etki alanları üzerine kavganın kaynağı olduğunun; mali sermaye ve tekellerin paylaşılmış dünyayı güç oranında yeniden paylaşma kavgasıyla bağlı savaşların daha fazla ve azami kâr için süren rekabetle dolaysızca bağlı olduğunun, kendi pratiğiyle toplumsal tarihin zaman sayfalarına kaydolduğu gündür. Ve ikincisi, barbarlıkta gösterdiği sınırsızlık ne olursa olsun faşizmin ve onun dayanağı olan mali sermaye ve tekellerin yenilgiye uğratılabileceğini göstermiştir. 9 Mayıs 1945’te Nazi ordularının vahşetle kana boyadıkları bütün diğer Avrupa başkentleri gibi Berlin’in de faşist barbarlıktan kurtarıldığı gündür. Faşizm mutlak şekilde kaçınılmaz olmadığı gibi yenilmez olmaktan azade de değildir. Mali sermaye ve tekellerin bu en saldırgan ve terörist diktatörlüğü halkların mücadelesiyle engellenebileceği gibi, işbaşına geldiğinde de yine kararlılık ve cesaretle sürdürülecek yığınsal mücadele ile yenilgiye uğratılabilir. Faşizme karşı mücadele tarihinin günümüze devrettiği tarihsel ders budur!
Bugün bu zaferin 77 yıl dönümünde emperyalist-kapitalist sitemle dünya ezilen halkları arasında kiran kirana savas devam etmektedir. Ukrayna ve Rusya-Donbass arasında süre giden bir çatışmadan ziyade bütün emperyalist dünya, yani ABD Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada ve onların güdümündeki Baltık ülkelerinden Romanya’sına, Polonya’dan Çekya, Türkiye, kadar bütün NATO ile Rusya-Donbass ve onları destekleyen uluslararası antifaşist güçler arasında sürmekte. Dünya genelinde faşist güçler bu bölgeye yığılmaktalar. 77 yıl Önce Hitler’in Sovyetlere saldırmasının önünü açanlar, Sovyetlere saldırması için faşistleri silahlandıran ve bugün de Ukraynalı faşistleri örgütleyip destekleyen aynı emperyalist devletlerdir. Tüm bu çabalarına rağmen 77 yıl önce olduğu gibi yine inisiyatif anti-faşistlerin eline geçmekte, tüm provokasyon ve siyasi- askeri desteklerine rağmen kaybetmeye mahkûmlar/ kaybediyorlar.
Diğer yanda Ukrayna Rusya savaşını bahane eden Almanya 77 yıl önceki zaferın intikamını alma peşinde. Hitler faşizmini yenilgiye uğratan kızıl ordu ve SSCB bayrağı ve onun zaferini çağrıştıran her türlü simgeyi yasakladı. Bu sosyalizme duyulan kin ve intikam alma duygusu.
Dünya halkları, devrim-karşı-devrimi güçleri arasında süren savaşın kazananı halklar olacaktır. Tıpkı 77 yıl önce olduğu gibi. “8-9 büyük zafer günü” dünya halklarına emperyalizme ve faşizme karşı yürütülen savaşta, büyük bir esin kaynağı olmaya devam etmektedir. Bu zaferde insanlığın kurtuluşu için ölümsüzleşenleri saygıyla anarken, anılarını yaşatmak mücadele, daha çok mücadele…
Tüm saldırı kampanyaları ve yok etme saldırıları karşısında 8-9 Mayıs’ın “zafer günü” olarak kutlanması, güçlü bir mücadele günü haline gelmesine bağlıdır.
9 Mayıs 2022