Faşist Türk devleti Kürt halkını yok etmek için her türlü saldırıyı sürdürüyor. Kürdistan genelinde sürdürdüğü işgalci saldırılarını daha fazla genişletme peşindedir.
AKP-MHP faşist ittifakı kendi sıkışmışlığı ve tamda HDP’nin başlattığı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü”ne denk getirmesi, Medya Savunma Alanlarından Maxmur’a ve Şengal’e yönelik yoğun bombardımana başladı.
Bu saldırının aynı güne denk getirilmesi tesadüf değildir. Korkularını kan, vahşet ve şovenizmle yok etme çabasındalar. Tüm dünyada halklarımız bir bütün olarak ırkçı saldırılar karşısında ayağa kalktığı bir süreçte, onlar ırkçılıkla kendilerini var etme çabasındalar.
Her fırsatta Kürdistan dağlarını, köylerini ve ormanlarını bombalayarak Kürt halkıyla birlikte Kürdistan doğasını da yok etme peşinde olan faşist sömürgeciler yine Maxmur’a Şengal’e saldırdılar. Onlar açısından Maxmur ve Şengal hep hedef oldu. Bir zamanlar DAİŞ’i yönlendirerek ele geçirme çabalarıyla amacına ulaşmaya çalıştı, bunu başaramadığı noktada kendisi devreye girdi. Dün Şengal’i DAİŞ’e teslim edenlerin oyunlarının bozulması karşısında kendileri devreye girmek zorunda kaldılar. Bir yandan işbirlikçi KDP vasıtasıyla yoğun ambargo koşullarında yaşam mücadelesi veren Maxmur halkı, diğer yandan bir kez daha katliamdan geçirilen Ezidi halkımıza daha acıları tazeyken yeni acılar yaşatılıyor, sürekli bombalamalarla teslim alınmaya, oradan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.
Faşist TC’nin bu kin nefretle saldırısı kuşkusuz ki emperyalist, gerici ve işbirlikçi; ABD, Rusya, İran, Irak ve KDP’den bağımsız ve onların onayının dışında değil. Özgür Kürt ve ulusal birliğini sağlamış bir Kürdistan çizgisi hepsinin korkulu rüyasıdır. Bu işgal, saldırılara en çok zemin hazırlayan ve filen işgalin önünü açan ise tartışmasız işbirlikçi KDP’nin ta kendisidir.
Başta Kürt halkı olmak üzere tüm Kürt kurum ve kuruluşları, partileri, şahsiyetler Kürtler arası bir çatışmanın ve çelişkilerin ancak işgalcilerin yolunu açacağı ve Kürt halkını zayıflatacağının bilincinde olmalıdırlar. Sömürgeci işgalcilerin oyunlarını boşa çıkarmak, birlik olmak, ulusal birliği sağlamak, Kürt ulusunun kazanımlarının güvenceye alınması ve özgürlüğünün pekişmesi, kendi özgür iradesiyle kendisini yönetmesi olacaktır. Bunun içindir ki, tüm kurum, kuruluş ve şahsiyetlere çağrımız bunun gerçekleşmesi için harekete geçmeli ve sömürgeci işgalcilerin yollarının kapatılması olmalıdır. İşgal saldırı salt Kürt halkının sorunu değil, bu saldırılar tüm bölge halklarının boyunduruk altına alınmasıdır.
Bizler Kürt halkının yalnız olmadığını tüm gücümüz ve olanaklarımızla Kürt halkının bağımsızlık, özgürlük mücadelesinin yanında olduğumuz bilinciyle herkesin işgalci sömürgecilere karşı durmaya ve Kürt ulusunun ulusal birliği için çaba sarf etmeye, işgalcilere karşı birlik olamaya çağırıyoruz.Sömürgeci işgalcilerin kardeş kavgasına yol açacak oyunlarını boşa çıkaralım. Tüm işçi-emekçilerin ve ilericilerin bu saldırılar karşısında tepki koymaya, sesini yükseltmeye çağırıyoruz. Kürtlere yönelik her saldırı, her katliam tüm halkların yoksullaştırılması, teslim alınması, özgürlüklerinin yok edilmesi olduğunu unutulmamalı.Maxmur’a, Şengal’ ve tüm Kürdistan’a yönelik işgal ve bombalamaları lanetliyoruz. Kürt halkının yanında olduğumuzu, sömürgeci işgalcilere karşı birlik-mücadele-zafer ile halklarımızın kurtulacağına olan inancımızla herkesi bu konuda çaba sarf etmeye çağırıyoruz.
Kahrolsun işgalci faşist sömürgecilik, yaşasın halkların ortak özgürlük mücadelesi.
Devrimci Cephe
15 Haziran 2020