“HER ERMENİ BİR BELGEDİR”! Soykırımın hücum parolası “katliam”! Katlet senden olmayanı, katlet başka dilde konuşanı, katlet sana dönüşmeyeni. Ermeniler, Süryaniler, Keldaniler, Pontuslar. Onlar katliam parolasının hedefi oldular.
Ermeni soykırımı, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan etnik Hristiyan Ermenilerin 24 Nisan 1915 de başlayıp 1916 sonbaharına kadar sürdü. O güne kadar yaklaşık 1,5 milyon Ermeni bulunmaktaydı. Soykırım sırasında en az 664.000 ve muhtemelen de 1,2 milyonu hayatını kaybetti.
Osmanlı makamları, destek birliklerinin ve sivillerin desteğiyle 1915-16 cinayetlerinin büyük kısmını işlemiştir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC—Jön Türkler olarak da adlandırılır) kontrolündeki hükümet, Doğu Anadolu bölgesinde oldukça büyük olan Ermenistan nüfusunu ortadan kaldırarak bu bölgedeki Müslüman Türk hâkimiyetini pekiştirmeyi hedeflemiştir.
1915-1916 yılları arasında Osmanlılar, çok sayıda insanı toplu olarak vurmuştur. Diğer birçoğu da kitlesel sürgünler sırasında açlık, susuzluk, maruziyet ve hastalık nedeniyle ölmüştür. Ayrıca on binlerce Ermeni çocuk zorla ailelerinden koparılmış ve İslam dinine geçirilmiştir.
TARİHİ ARKA PLAN
Ermeni Hristiyanlar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki birçok farklı etnik gruptan biriydi. 1880’lerin sonlarında bazı Ermenilerin daha fazla özerklik arayışıyla siyasî örgütlenmeler oluşturması Osmanlının, sınırları içinde daha geniş bir Ermeni topluluğunun sadakati konusundaki şüphelerini güçlendirmiştir.
17 Ekim 1895’te Ermeni devrimciler İstanbul’daki Ulusal Banka’yı ele geçirmiş ve yetkili makamların Ermenilere bölgesel özerklik vermemesi hâlinde 100 rehineyle birlikte bankayı havaya uçurma tehdidinde bulunmuştur. Fransız müdahalesi bu olayın barışçıl bir sona ulaşmasını sağlamışsa da Osmanlılar bir dizi katliam gerçekleştirmiştir.
Toplamda, 1894 ile 1896 yılları arasında en az 80.000 Ermeni öldürülmüştür.
Katliamlar- soykırımlar üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, dünden bugüne bu politikasını sürdürüyor. Bugünde varlığını sürdürebilmek icin “tek bayrak, tek millet, tek dil” ırkçı şoven parolayla bunu sürdürüyor.
Dün Müslüman olmayan halklar bugün Kürtler, Aleviler ve o dönemden geriye kalanlar üzerinde katliam-soykırım politikası tüm yoğunluğuyla devam ediyor.
O gün Ermeni sosyalistlere karşı şiddetini esirgemeyen sistem, bugünde devrimcilere bunu uygulamakta.
Soykırım – katliamlara son vermek, onunla yüzleşmenin tek yolu halkların demokratik, özgür birlikte yaşamının sağlanmasıdır. Bunu sağlamanında tek yolu vardır; Devrim ve Sosyalizm. O gün Paramazlar darağacına yürürken haykırdıkları; “biz gideceğiz ama mutlaka bu topraklara Sosyalizm gelecek” sloganı bugün biz devrimcilerin görev ve sorumluğundadır.
Yaşasın halkların özgür, demokratik birlikte yaşamı
Yaşasın sosyalizm ve halkların kardeşliği
Yaşasın halkların bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesi