Emperyalist haydutlar ve yerel işbirlikçilerinin eliyle Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi projesi ile birlikte Suriye’yi bir cehenneme çevirdiler. Muhalif adı altında çete guruplarıyla başlattıkları bu savaşta, daha örgütlü olan Kürt özgürlük hareketi bu süreci 19 Temmuz 2012 de Rojava’da devrimle taçlandırdı. Ancak bu devrim karşısında rahatsız olan güçler oluşturdukları çete gurupları ile Kürtlere karşı harekete geçmekte gecikmediler.
Suriye ve Irak ordularının silahlarını-uçaklarını bırakıp kaçtığı ve saldırılarla karşılaşan birçok başkentin kâbus yaşadığı dönemde, Rojava ve Kobanê’de YPG-YPJ, Türkiyeli devrimcilerle enternasyonal savaşçılar IŞİD’e karşı can bedeli direnerek zafere yürüyordu.
Bütün dünyayı panikleten IŞİD ile nasıl başedileceği korkusu yaşanırken dünya halklarının gözü 2014 sonbaharı ve 2015 başında tarihi bir savaşın olduğu Kobanê’deydi. Kobanê, ağır bedellerle Ortadoğu’yu ve dünyayı sarsan 134 gün geçirdi ve tarihin sayfalarına altın heriflerle özgürlük şiarını yazdı.
15 Eylül 2014’te IŞİD, aylarca süren uzun bir kuşatmanın ardından Kobanê’ye kuzey, batı ve güney taraflarından saldırdı ve dört aydan fazla süren büyük bir savaş başlamış oldu. Kobanê, 19 Temmuz 2012 devriminde Şam hükümetinden özgürleştirilen Kuzey ve Doğu Suriye’nin ilk şehridir. Dolayısıyla bu küçük şehir büyük bir değere sahip. Kobanê, özgürleştirilmesinin ardından birçok grup kente doğru ilerlemeye çalıştı, fakat Halk Savunma Birlikleri (YPG-YPJ) önlerinde bir kaleydi. IŞİD saldırısı başladığı zaman, onlarca YPG ve YPJ direniş duvarı kurdu. Kobanê’nin etrafındaki birçok köy çetelerin eline geçti. Ancak en büyük savaş şehrin sokaklarında yaşanıyordu. Kobanê’yi işgal etmek isteyen IŞİD bu benzersiz ve tarihi direniş karşısında şaşkınlık yaşadı. Savaşçılar şehri bırakmadı ve Kobanê güçlü iradenin örneği oldu.
Tüm dünyada devrimci sosyalist, antik-kapitalist, anti-faşist ve insanlığın özgürlüğünden yana olan halklar ayağa kalktı. Adeta dünya Kobanê’yle birlikte nöbete durdu. Şovenizmin etkisinde olmayan halkların birlikteliği ve ortak mücadeleyi benimseyen Türkiyeli birçok devrimci örgüt bu direnişin ön saflarında yer almak için mevzilere koştu, Kobanê barikatlarına bedenini siper etti. Diger yanda Kobanê sınırı olan Suruç (Pirsûs) adeta bir karargâha çevrilerek aylarca ülkenin ve dünyanın her yerinden gelenler direnişçilere destek oldular, yürekleri Kobanê ile attı.
Türkiyeli devrimciler ve enternasyonal savaşçılar YPG-YPJ ile tarihi bir kapıdan geçerek dünya ezilen halklarına yeni bir yaşamın umudunu sundular. İspanya no pasaran ve Stalingrad barikatlarının geçirmezliğini hatırlattılar.
Ancak bu onurlu direniş noktasında bir iki belirleme kısaca yapmak gerekiyor. Bir bütün olarak ortaya çıkan zaferi, ya da zafer sarhoşluğuna kapılmak diyebileceğimiz eksiklikler noktasında. Ya da emperyalist haydutlar ve onların yerel işbirlikçi gerici faşist devletlerin böylesi bir devrim karşısındaki intikamcılığının yeterince kavranamaması. Kobanê zaferi nezdinde dünyada ortaya çıkan birlik, dayanışma ruhu kalıcı olarak bir örgütlülüğe dönüştürülemediği gibi bunun sönümlenmesi adeta seyredildi. Diğer yanda ise, Kuzey Kürdistan’da ortaya çıkan serhildanlar sönümlendirilerek bir devrime dönüşmesinin önü kesildi. Türkiyeli devrimci örgütler ise orda yürütülen savaş ve ödenen bedellerle ortaya çıkan propagandayla yetindi. Bu ortaya çıkan devrimci ruh Türkiye metropollerine taşınması yerine oraya sıkışıp kalınmasıyla kendisini tüketen bir kulvara girdi.
Oysa uluslararası haydutlar ve sömürgeci faşist TC’ye karşı Kobanê ve bir bütün olarak Rojava devrimini savunmak bu birlik ruhunu diri tutmak ve IŞİD’in kendisi olan faşist Türk devletini geriletmek, ülke içinde mücadeleyi yükseltmekle mümkündür.
134 gün süren onurlu savaşta 26 Ocak 2015’te Kobanê özgürleştirildi. Bu tarih, Rojava ve bölgedeki değişimlerin başlangıcı olduğu gibi IŞİD’in adım adım yenilgiye doğru sürüklendiği sürecin başlangıcı oldu.
O gün kurulan oyunu bozan Rojava devrimi ve Kobanê direnişi karşısında aldıkları yenilgi karşısında bugün de bunun intikamını almak için Rojava devrimini boğma çabaları sürüyor. Efrîn, ardından Serekanîye, Gre Sipi işgal edildi ve bugün de yeniden Kobanê işgal tehdidi altında. Bir bütün bölgeyi bu kez faşist işgalci TC eliyle işgal peşindeler. Dün IŞİD’in başaramadığını bugün TC eliyle gerçekleştirme peşindeler, devrimi yok etmek istiyorlar. Bu devrimi korumak salt Rojava’yı sahiplenmek değil aynı zamanda dünya ezilen halklarının devrim umudunu savunmaktır.
Kobanê de kahramanca direnen, canlarını feda eden Kobanê şehitlerini saygıyla anıyoruz. Ve söz veriyoruz, sizlerin uğrunda yaşamınızı feda ettiğiniz ideallerinizi yaşatmak ve zafere taşımaktan asla vaz geçmeyeceğiz.
Kobanê Direniştir, Direnişi Büyütelim
Bijî Berxwedana Kobanê
Bijî Berxwedana Rojava
26 Ocak 2021