BOP’dan BKP’ye Küresel Savaş Düzenlemeleri ve Bizim Çavuşlar

BOP’un ne olduğunu 2003 Irak işgalinden bu yana bilmeyenimiz kalmadı; Büyük Ortadoğu projesi.. BKP ise Büyük Karadeniz Projesi olarak karşımıza çıkmış durumda.



Geçtiğimiz Eylül ayında gölge CIA denilen Stratfor tarafından gündemleştirilen bu proje gene aynı kurumun “On Yıllık (2015-25) Tahmin” raporu olarak kesinleşti. Kolayca gözlenebildiği gibi Obama yönetimindeki Amerikan dış politikası zaten bu projeye uyum göstermekte ve demek ki Hillary C. iş başına geldiğinde emperyalist yeniden paylaşım dönemindeki Amerikan hegemonyasını bu programa göre derinleştirmeye çalışacak.

Türkiye ve Kürt özgürleşmesiyle bağlantılı olarak bölgedeki gelişmelere bakışta sahip olduğumuz ve artık iyice zıvanadan çıkmış reel politik körlüğü ne kadar aşmak zorunda olduğumuzu bu rapordan görmek mümkün. Ve keza,  emperyalist mevzilenmeye yönelik edineceğimiz bilgilerle karşıt bir mücadele ve mevzilenme perspektifi geliştirmemiz gene bu rapor üzerinden imkan dahiline girebiliyor..

Yapan yapıyor.

Amerikan emperyalizmi önümüzdeki dönemde neyi nasıl gördüğünü ve neye nasıl müdahale edeceğini öyle köşeli koymuş durumdaki, küresel ve bölgesel politikada gerekçelerini çok bulamadığınız bazı hamlelerin açıklamasını bu raporun içeriğine vakıf olduktan sonra bulabilmek oldukça kolay olmaktadır.

Örneğin Şubat ayı başlarında Merkel’in gösterdiği ani diplomatik performansın gerekçesini ya da İsrail’in ta Amerikan Kongresi’ne kadar gidip İran üzerine nutuklar atabilecek bir siyasal cüret gösterdiği koşullarda, sanki İsrail’in eline koz verircesine İran’ın bölgede geliştirdiği yüksek askeri ve siyasal insiyatifi, bu raporun ışığında anlamlandırmak mümkün.

Uluslararası ilişkiler meraklısına değil Türkiyeli devrimciye, Kürt özgürlükçüye sesleniyoruz:

 Türkiye, “Tahmin”de en çok işlenen konudur.

Metinde, Rusya ve Çin’den sonra en çok geçen sözcük “Türkiye”dir. Sırasıyla 47, 32, 23.. Raporun öznesi itibariyle dost/düşman kategorizasyonu yaptığınızda, bu rakamlar Türkiye’nin ABD emperyalizmi için diğer başkalarına nazaran açık ara birincil değerde olduğunu gösteriyor.

Bizim elimizdeki rapor 10 sayfa. Ve dünyanın dört bucak yedi iklimi hakkında söz söyleyen bu 10 sayfanın 2 sayfası Türkiye ile ilgili. Türkiye ile ilgili konteks 5827 kelimelik toplam içeriğin 1085 kelimelik kısmını kapsıyor. Sağdan sola, yukarıdan aşağıya %20.. ABD emperyalizmi, önümüzdeki dönemde kendi iç krizleri de dahil olmak üzere dünyaya yönelteceği toplam ilginin beşte birini doğrudan Türkiye üzerinden gösterecek.

Kapsadığı kısım çok önemli. Hemen girişte dönem tanımı yapılırken Ukrayna’nın yanı sıra anılan Ortadoğu ve Kuzey Afrika.. Ulus devletlerin çözülmesi itibariyle bu bölgelerde iç çelişkilere karşı Amerika’nın hava ve sınırlı kara gücü ile dayatıcı olmadan müdahaleye hazır olmasını vaz ederek kitle manipülasyonlarını ve sınırlı askeri müdahaleleri öne çıkaran rapor bu bölgelerdeki militer eksiklik konusunda gönüllere su serpmekte eksik kalmıyor; Türkiye’nin bu çatışmalara dahil olacağını, bölgenin en büyük güçlerinden biri olacağını ve sonuç olarak İran’la çelişkilerinin artacağını belirtiyor. Bu bölümde İsrail’in adı bile yok.

Anlayacağınız emperyalizm Ortadoğu’da Türkiye’yi tek geçiyor. Yanı sıra Kafkasya, Kuzey Afrika ve Balkanlar’da ayrıca görevlendirmesi de işin ekstrası..

Önümüzdeki on yılın hesaplarında Amerikan emperyalizminin en önemli enstrümanı olarak Türkiye’yi öne çıkardığı için bu raporun muhtevasının çok iyi kavranması siyasal bir görev ve sorumluluk konusudur. Bu salt Türkiyeli devrimciler açısından değil, önemli bir siyasal aktör olduklarından dolayı belki de Türkiyelilerden daha çok Kürdistanlı devrimciler için bir gerekliliktir. Her iki halktan kurmayların bu rapor üzerinden orta vadeli çıkarsamalara ulaşabilmeleri stratejik önemdedir.

Bilinmeli. Ona göre mevzilenilmelidir.

Seçimler, HDP, BHH?.. Bu arada Salih Müslim, galiba Amerika’ya davet edilmiş, vb..

Türkiye’de ve Türkiye’nin uzanım gösterdiği bütün bölge gelişmelerinin içinde, ölümde, dirimde, biz farkına varalım varmayalım, emperyalizmin ince işçiliğinin bugüne kadar olmakta olduğundan en az iki kere daha fazla ve yoğun olacağının altı özellikle çizilmelidir.

Söz gelimi, Myanmar’dan Rusya’ya gündemde olan Soroscu kitle manipülasyonlarına ve özellikle bunların sonuçlarına karşı Türkiye’nin verili sürecinde alınması gereken önlemler üzerine yoğunlaşmadan ona mı buna mı oy verileceği üzerinden ahkâm yürütüp, çağrı çıkarmakta yarışan yararlı yararsız ahmaklar kuyruğunun bu kadar uzun olması tehlikeli bir durumdur.

Devrimci mücadeleyi statükodan özgürleşmiş koşullarda ve statükoya müdahale edebilecek şekilde kurumlaştırmayı gündemine almadan sandığa koşturanların Amerikan emperyalizminin gelecek on yıllık dönemine uygun Türkiye anahtarına malzeme olacakları şimdiden bellidir.

9 Mart 2015

Önceki İçerikBiz De Sizi Seviyoruz
Sonraki İçerikUnutma Beni: Hatırlıyor ve Talep Ediyorum