Bijî Berxwedana Rojava!

 

Rojava devriminin 7’nci yıldönümünde bu destansı çağ açıp çağ kapatan devrim ve direnişi selamlıyoruz…

Tüm uluslararası kuşatma ve çetelerin saldırılarına ragmen; “…Nasıl ki düşmediyse Stalingrad, yenilmediyse Moskova, düşmeyecek Kobanê, düşmeyecek Afrin, düşmeyecek Rojava, direniş yenilmeyecek…” diyen özgürlük savaşçıları YPG, YPJ, Türkiyeli devrimciler ve uluslararası enternasyonal özgürlük savaşçıları, canları pahasına devrimi koruyup yaşattılar.

Üçüncü dünya savaşının yaşandığı günümüzde uluslararası emperyalist-kapitalist güçler bir yanda bu savaşı ekonomik cephede sürdürürken, şiddet boyutunu Suriye ve Rojava da güncelleştirdiler. Bunun içindir ki, gerek bölge halklarının direnişi, Rojava devrimi Kürt özgürlükçülüğü ile büyümesi ile birlikte dünya çapında yeni bir başkaldırının moral ve motivasyonu oldu. Kobanê zaferi ve bir bütün olarak Rojava devrimi emperyalist ve gerici faşist devletlerin dünya halklarına çeteleri vasıtasıyla salmak istedikleri korkunun gerek bu coğrafyada gerekse dünya genelinde yok olması ve yeniden uluslararası devrimci enternasyonal ruhun canlanmasını sağladı.

Kürt halkı ve onun öncüsünün yürüttüğü devrimci mücadele ve faşist Türk devletinin uyguladığı katliyam, asimilasyon karşısında onunla yan yana olmak yerine ondan uzak duran, şovenizmin baskılanması ve ezen ulus üstenildiğiyle uzak kalıyordu. Kürt özgürlükçülüğüyle birlikte olması gerektiğini savunan ve bu konuda pratik adım atan, faşist sistemi yıkmak ve halklarımızın kurtuluşunun ancak ortaklaşa mücadele de, Kürt devrimiyle buluşmada geçtiğine inanan devrimciler karşısında da aynı tutum içindeydi. İşte Rojava devrimi ve Kobanê’ye yönelik saldırılar başladığında Kürdistan halkı sınırları ortadan kaldırırken, Kürt özgürlükçü mücadeleye ve Türkiye devrimci hareketi arasındaki sınırlarda yerle bir oldu. Orhan Yılmazkaya’nın 2006 yılında medya savunma alanlarında; “Biz gideceğiz ama eminim bizden sonrakiler ayak izlerimizi takip ederek, izlerimize basarak aynı yollardan geçecekler”. Yüreği devrimden halkların kurtuluşundan yana atan devrimciler, Rojava devrimini ve Kobanê’yi savunmak için buraya akın ettiler. Bu hem devrimci hareket içindeki ezen ulus üstenciliğini, hem de şovenizmi büyük oranda yerle bir etti ve düşmanın tüm kirli planlarını böl-parçala oyunlarını boşa çıkardı. Orhan yoldaşın yıllar öncesinde yaptığı belirlemeyle onlarca Türkiyeli devrimci o ayak izlerini takip etti…

Bir çağı kapatıp bir çağı açan bu devrimin 7’nci yıldönümünde Rojava devrimini selamlarken birlik, mücadele, zafer ruhuyla yaşasın Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye mücadelemiz diyoruz…

Bijî Berxwedana Rojava!

Önceki İçerikWill Van Spronsen’in manifestosu
Sonraki İçerikŞehadetinin ikinci yıldönümünde Ulaş Adali