Altılı masa, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı

Artık, Altılı Masa yerine Millet İttifakı adını da kullanmaya başlayan CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu muhalefet bloku “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni kamuoyu ile paylaştı.

Altılı masa bu metinle de bir kez daha gösterdi ki bu masa işçilerin -emekçilerin değil. Metinde 9 başlık altında 71 alt başlık ve 230 madde olarak sunulan ortak mutabakat ta bol miktarda vaatler yer alıyor. Ancak tüm vaatler çökmekte olan sistemin restorasyonu projesini oluşturuyor demek yerinde olacak.

Mücadeleyi salt AKP-MHP karşıtlığına indirgeyenler, ya da ülkemizde faşizmi bir sitem değil de salt AKP-MHP de ibret ele alanlar açısında bu metin sanırız biraz işlerini zorlaştıracak. Her koşulda parlamentoyu, seçimlere ve AKP-MHP’nin devrilmesiyle sorunların çözüleceğini, demokrasinin önünün açılacağını empoze edenler cımbızlayarak bu mutabakat metininde kendilerince olumlu yönler bula bilirler. Ki böylesine bir aymazlıkta şişirtici olmayacaktır bizler açısında.

Mutabakat metni özü itibarıyla Millet İttifakı çökme aşamasına gelen sistemin krizi karşısında sermaye sınıfına kendisini çözüm olarak sunmakta. TÜSİAD’ın hazırladığı programında gerisine düşerek efendilerini ikna çabasındalar.

Mutabakat sisteme yönelik vaatleri dışında, işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, Kürt halkına, kayyumlara karşı, gençliğe, çevre ve doğayı korumaya, köylüye, ifade özgürlüğüne, sermaye talanı karşısında kamulaştırma, laiklik vb vb taleplerine dair herhangi bir somut çözüm vaadi yer almıyor. Kısacası öyle ki metinde emek, grev, Kürt, kamulaştırma, laiklik, LGBTİ+ sözcüklerine rastlamak dahi mümkün değil. Bugüne kadar CHP ve İyi Parti’nin pek çok kez dile getirdiği İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönme vaadi de yoklar arsında. Özcesi “Millet İttifakının programının” sistem için bir restorasyon programı olduğudur.

Onların derdi ve çabaları sistemin içine girdiği kriz ve halklar nezlinde yıpranan sistemi güçlendirerek toparlamaya aday olduklarının açıklamasıdır. Tüm süslemelerine rağmen haklar açısında, gelecek güvencesi bakımından bir şey yok. Özcesi yine her şey sermaye için…
Bir kez daha halkların önüne “demokrasi” denerek, tarih boyunca seçim maskesi altında yapılanın tekrarlanmasında öte bir şey yok. Emekçi sınıflara, Kürt halkına, Alevilere, kadınlara, gençliğe kendilerini kimin ezeceğini onaylatmaktan başka şey değildir bu.

Liberal ve sosyal reformistlerin haklarımıza umut olarak sundukları parlamento, seçim ve AKP-MHP’nin iktidarda edilmesi için bu ittifakın (Millet İttifakı) cumhurbaşkanı adayının desteklenmesi tutumluda yukarda ifade etiğimiz gibi “iyi patron, kötü patron” tercihinden başka şey değil.

Halklarımızın, kadınların, gençliğin, Kürt halkı, Alevilerin ve bir bütün olarak tüm ezilen ve yok sayılanların bu hokkabazların oluşturduğu hiçbir masada çıkarı yoktur. Kürt halkına söylenen, savaş ve soykırımın aynen devem edeceğidir. Bu hokkabazların kurduğu masalarda dün olduğu gibi bugünde haklara daha çok sömürü, baskı, yokluk yoksulluktan başka getireceği bir şey yok, olmazda. Onların tüm çırpınışları egemen sınıflara kendilerini kabul ettirmek ve onların adına iktidarı en iyi kendisini yöneteceğidir.
Bugün bizlere düşen görev oynanan bu tiyatroya ortak olmak değil. Onları teşhir etmek ve halklarimizi sokağa, sokakta örgütlenmeye, mücadeleye çekmek ve kendi taleplerini kendi mücadelesiyle elde edebileceğidir.

30 Ocak 2023

Önceki İçerikRojava’yı işgal tehdidi ve bölgedeki durum
Sonraki İçerikBAŞKALDIRAN -YARATICI- SANAT[*]