9. yılında Gezi: Her yer Taksim her yer direniş

Gezi Her Yerde

Gezi Direnişi’nin 9. yıldönümü nedeniyle Türkiye’nin dört bir yanında eylemler yapıldı. Eylemlerde “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganı sıkça atıldı. Antalya, İzmir, Mersin/Tarsus, Adana, Denizli, Trabzon, Samsun, Bartın’da eylemler oldu…

İstanbul

Gezi direnişinin 9. yılında Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla çok sayıda kişi TMMOB önünde bir araya geldi. “Acil demokrasi ve adalet. Karanlık gider Gezi kalır” yazılı pankartın açıldığı eylemde Gezi şehitleri Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Berkin Elvan, Medeni Yıldırım, Hasan Gerit Gedik’in fotoğrafları ve siyasi kararla tutsak edilen Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman’ın “Gezi için adalet” yazılı fotoğrafları taşındı.

Pankartı Gezi Aileleri, Cumartesi Anneleri ve Gezi’de yaralananlar taşıdı. Gezi şehitlerinin isimlerinin sayıldığı eylemde, her birinin ismi “Yaşıyor” diye yanıtlandı. Sık sık, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Faşizme ölüm tek yol devrim”, “Bijî berxwadana zindana”, “Gezi’de düşene, dövüşene bin selam” sloganları atıldı. Çok sayıda kişi, “Gezi’de katledilenleri Taksim’de anmak istiyoruz” diyerek bekleyişini sürdürürken Gezi tutsakları için adalet talebini dile getirdi.

Taksim Meydanı’na çıkmak için polis barikatına yüklenen kitle, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Polis defol bu sokaklar bizim”, “Yüklen yüklen barikata yüklen” sloganlarıyla polis barikatının kaldırılmasını istedi. Kısa bir süre sonra polis kitleye gaz bombası atarken, kitle Taksim Meydanı’na yürümek için polis barikatına yüklenmeye başladı.

Kitle sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Yaşasın Haziran Direnişimiz”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı.

Taksim Dayanışması adına ortak açıklamayı Akif Burak Atlar okudu. “Herkes biliyor geminin su aldığını, herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini” diyerek açıklamaya başlayan Atlar, Gezi davasında haklarında mahkumiyet kararı verilenlere selam gönderdi. Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri de anan Atlar, “Kavganın, hakaretin, öfkenin olağan, makbul bir siyaset yapma yöntemi ve seçim yatırımı haline getirilmesine; Gezi Parkı’nın yurttaşların kutuplaştırılacağı yeni bir araca dönüştürülmesine, her haksızlıkta her hukuksuzlukta sesini çıkaran, mağdurların sözü olan, özverili mücadeleleriyle simge olmuş bu ülkenin güzel insanlarının hapishanelerde tutulmasına izin vermeyelim” çağrısında bulundu.

Festival ve konser yasaklarına da değinen Atlar, “Halkın sadece bugününü değil geleceğini ve daha da önemlisi neşesini çalmaktan medet umanlar büyük yanılıyor. Artık herkes biliyor. Kimisi farklı kaygılarla sessiz kalıp görmezden gelse de Gezi’de sahip çıkılan değerlerin karşısında insanlıkla örtüşmeyen bir anlayış çaresizlikle çırpınıyor. Buradan herkese bir kez daha açıklıkla ifade ediyoruz. Gezi Parkında simgeleşen irade ile baş edebilmeniz için ‘iş makinası ve çimento kamyonlarından’ çok daha fazla şeye ihtiyacınız olacak” dedi.

Ülkenin demokrasi şöleni olarak tarihe geçen Gezi direnişinden ‘darbe’ çıkarma çabasının beyhude olduğunu vurgulayan Atlar, “Osman Kavala, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Hakan Altınay’ı seçim hesaplarınıza malzeme yaparak hapiste tutmaktan vazgeçin. Taksim Dayanışmasının güler yüzlü temsilcileri Mücella Yapıcı’yı, Tayfun Kahraman’ı ve Can Atalay’ı serbest bırakın. Özcesi; düşün yakamızdan, ülkemizi ve milyonlarca yurttaşımızı rahat bırakın. Herkes bilsin ki; karanlık gider Gezi kalır. Herkes bilsin ki; hapislik biter mücadele kazanır. Herkes biliyor, her yer Taksim her yer direniş” ifadelerini kullandı.

Kitle, polis barikatı önünde “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı.

İzmir

İzmir’deki Gezi Parkı eyleminde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı

İzmir’de bir araya gelen sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler Gezi Parkı direnişinin 9’uncu yıl dönümü dolayısıyla yürüyüş düzenledi.

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan yüzlerce İzmirli, Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. “Gezi bitmedi sürüyor, her yer Gezi her yer direniş” yazılı pankart taşınan yürüyüşte sık sık “Her yer taksim her yer direniş” ve “Taksimde düşene dövüşene bin selam” sloganları atıldı.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplanan gençlik örgütleri ise buradan Gündoğdu Meydanı’na yürümek istedi. Barikat kuran polisler, yürüyüşe izin vermedi.

Polisler 4 kişiyi gözaltına alırken, yürüyüşü durduran kitle gözaltı alınanların serbest bırakılması için oturma eylemi yaptı.

Gözaltına alınanların serbest bırakılmasının ardından Gündoğdu Meydanı’na yürüyen yüzlerce kişi burada kitlesel basın açıklaması düzenledi. Açıklamada sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı. Sahneye “Karanlık gider Gezi kalır” yazılı pankart asılarak, Gezi Parkı eylemlerinde direnişinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.

Grup adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Necip Vardar, “Türkiye halk hareketleri tarihine altın harflerle yazılan, en barışçıl, en güzler yüzlü direniş olan Gezi’nin” üzerinden 9 yıl geçtiğini söyledi.

Vardar, “Bundan 9 yıl önce her şey ‘3-5 ağaç’ için başlamıştı. Ancak İstanbul’un son yeşil alanlarından birisinin daha betonlaştırılmasına karşı çıkanlara reva görülen amansız şiddete duyulan tepki milyonların eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi ile birleşerek o ağaçların yeşeren dalları gibi kısa sürede tüm ülkeyi sardı” dedi.

“Geziİ’yi ve Gezi tutsaklarını bir kez daha selamlıyoruz”

Günümüz koşullarında Gezi Parkı eylemlerinin değerlerine, dayanışmaya, birliğe, daha çok ihtiyaç olduğunu belirten Vardar, “Gezi değerlerini kendi değerleri olarak gören emek demokrasi güçleri olarak, her geçen gün daha yakıcı hale gelen bu ihtiyaca cevap vermek için, eşitliğin, özgürlüğün, barışın, laikliğin, dayanışmanın, insanca yaşamın hakim olduğu bir ülke için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gezi sürecinde aramızdan hunharca koparılan Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit’in, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın anıları önünde saygıya eğilirken, milyonların demokrasi, eşitlik, adalet mücadelesinin eseri Gezi’yi ve Gezi tutsaklarını bir kez daha selamlıyoruz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından Praksis Müzik Grubu sahne aldı.

Hopa

Hopa’da Metin Lokumcu ve Gezi’de yaşamını yitirenler anıldı

Artvin’in Hopa ilçesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mayıs 2011 tarihindeki mitingi öncesinde polisin sıktığı biber gazı ile fenalaşarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu ve Gezi Direnişinde yaşamını yitirenler anıldı.

Hopa Meydanı’nda bir ararya gelen yüzlerce Hopa’lı 11 yıl önce yaşamını yitiren Metin Lokumcu ve Gezi direnişinde yaşamını yitirenleri anarken skandal Gezi Davası kararlarını da protesto etti. Gezi Davası’nda tutuklananlar için dayanışma mesajları iletilirken 1 Temmuz’da Trabzon’da görülecek olan Metin Lokumcu’nun katillerinin yargılandığı duruşma için Trabzon Adliyesi’ne çağrı yapıldı. 

Mersin/Tarsus

Tarsus Emek Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla postane önünde bir araya gelenler “Gezi’den bugüne sürüyor mücadele” pankartını açtı. Yapılan açıklamada “Toplumsal olaylar “kandırılma” içermez. Gezi’ye katılan milyonların siyasi talepleri de ne darbecilerin hedefleriyle ne de uluslararası kuruluşların hedefiyle uyuşmaz. Gezi’deki eylemler, basın açıklamaları; demokrasi, barış ve kardeşlik istenen barışçıl etkinliklerdi. Esas şiddet uygulayan güvenlik güçleriydi. Bu şiddet sekiz kişinin hayatına mal oldu. Binlerce kişi sakatlandı” denildi.

Adana

Atatürk Parkı’nda saat 17.30’da bir araya gelenler “Biz de Gezi’deydik. Geziye özgürlük” yazılı pankart açarak açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Gezi direnişi üzerinden 9 yıl geçti. Gezi eylemleri AKP’ in yıllarca sürdürdüğü, sermayeden yana, anti demokratik, halkı ayrıştıran, bölen, kamplaştıran politikalarına karşı halkın haklı öfkesiydi. Yok sayılan, ötekileştirilen milyonların öfkesi, sesiydi. Bu haklı ve barışçıl tepkilere karşı siyasi iktidar kendinden beklendiği gibi milyonları yine yok saydı. Yok saymakla kalmayarak ‘’bir avuç çapulcu’’ yakıştırmalarıyla orantısız şiddet göstererek, terörize ederek devlet şiddeti uyguladı.”

“Gezi eylemlerinin kaynağını, kışkırtıcısını arıyorsanız aynaya bir bakın, kendinizi göreceksiniz. Sizin toplumu boğan otoriterliğiniz, ülkeyi bir ticarethane olarak gören anlayışınız, parkların yerini betona çevirme isteğiniz, evlerimizin içine kadar giren yaşama müdahale tutumunuz, örgütsüzleştirerek ekmeğe muhtaç hale getirdiğiniz emekçilere olan düşmanlığınız bu eylemi kışkırtmıştır. Bu anlamda bu kendiliğinden patlamayı, bu hareketi açığa çıkarma sorumluluğu size aittir. Bir yargılama olacaksa bu geziye katılan bir ülkenin, milyonlarca halkın yargılanması olmamalıdır. Gezi ortaya çıkaran antidemokratik uygulamaların ve Gezi’ye katılan bütün bir ülkeye uygulanan şiddetin yargılanması olmalıdır. Şunu ifade etmek istiyoruz. Toplumsal olaylar da tıp ki doğal koşullarda olduğu gibi diyalektik bir süreç yaşar. Bu nedenle Gezi bir umuttur, umuda kurşun işlemez.”

“Her yer Taksim, her yer direniş” sloganının atıldığı açıklamanın devamında şunlar söylendi:

31 Mayıs 2022

Önceki İçerikTarihten Gezi’ye, Gezi’den tarihe…
Sonraki İçerikCevahir’i anmak ve anlamak