25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günün de erkek egemen sisteme ve onun yarattığı şiddete, savaşa karşı alanlara!
25 Kasım’ı karşılarken kadın devrimi ve kadın mücadelesinin simgesi olan Rojava bu kez de çetelerin başaramadığını işgalci faşist Türk devleti başarma peşinde. “Kobanê düştü düşecek“diyen faşist şef Erdoğan, çetelerin başaramadığı Kobanê karşısında yaşadığı hüsranın intikamı peşinde. Ama unuttuğu bir şey var dün, nasıl hamiliğini yaptıkları çeteleri yenildiyse bugün de bir kez daha kendileri yenilecek.
Kadın iradesi ve kadın mücadelesi bir kez daha tarihe yön verecek ve faşist işgalcilere hak ettiği dersi verecektir.
Biz kadınlar; egemen sistemler dünyada ve ülkemizde emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz üzerinde kurulmak istenen tahakküme karşı mücadele alanlarında toplumsal mücadelelerin en önünde eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Kadın kimliğimize dönük ideolojik saldırıların hız kesmediği, kazanılmış hakların yok edilmeye çalışıldığı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği giderek derinleşmekte. Kadına yönelik şiddet ve katlimalar günlük yaşamın bir parçası haline getirildiği bir süreçte, 25 Kasım karşılıyoruz.
Hakim sınıfların ve erkek egemen zihniyetin unuttuğu tarih boyunca zulümleri karşısında direnen, mücadele eden kadınların iradesidir. Yok saysalar da, görmemezlikten gelseler de onları korkutan bu irade ve mücadele geleneğidir. 62 yıl önce nasıl ki; Faşist Trujillo diktatörlüğünün yarattığı sessizliği örgütlenme cesaretleri ile kıran ve tarihe özgürlüğün kelebekleri olarak isimlerini yazdıran Mirabel Kardeşlerin mücadelesi tüm dünyada kadınların ve ezilen cinsel kimliklerin erkek devlet şiddete karşı mücadele gününe dönüştü. İşte bugün de Mirabel Kardeşlerden uluslararası egemen güçler ve faşist TC destekli besleme çeteleri Kobanê barikatlarına gömen kadın iradesiydi. Dünden bugüne uzanan bu irade bugün dünyanın her yanında her dilde ve renkte kadınların kız kardeşliği ağını örerek büyüyor.
İran’da Jina Mahsa Amini’nin şahsında şeryatçi molla rejimine karşı mücadele bayrağını göklere çeken işte bu kadın iradesi ve mücadele kararlığıdır. Burada doğru bugün dünyanın her yerinde yükselen jin, jîyan, azadî parolası kadınların her dilde, her renkte egemen sınıflar ve ataerkil devletten hesap sormaya, mücadeleyi yükseltmeye davet ediyor.
Tarih boyunca süren kadını köleleştirme ve sindirme karşısında o günden bugüne kadınlar, ezilen cinsel kimlikler ataerki ve heteroseksizme karşı sokaklarda, hayatın her alanında mücadeleyi sürdürüyor, alanları doldurmaya, erkek egemen zihniyete ve egemen sisteme karşı mücadele ediyor.
Bugün faşist dinci rejim biz kadınlara yönelik her türlü yok etme savaşını en üst boyuta uygulamaktadır. Bu faşist şeriatçı rejim başta Kürt halkı olmak üzere tüm topluma savaş açmış durumda. İstiklal Caddesinde kendi çeteleri eliyle organize ettiği eylemle birçok insanımızı katletmiş, yaralamış bu da yetmez gibi bunu bahane ederek bir kadın devrimi olan Rojava devrimini yok etmeye yönelmiştir. Rojava’ya yönelik başlattığı savaşta yine en büyük hedef kadınlardır.
Bu nedenle bir gün değil her günü 25 Kasım ruhuyla mücadeleye daha sıkı sarılma zamanı. Kendi geleceğimiz, tüm insanlık için hayatın her alanında, faşizme, erkek egemen zihniyete, savaşa karşı mücadeleye, mücadeleyi büyütmeye…
Jin, Jîyan, Azadî
24 Kasım 2022