Yerel seçimlerde halkın, emeğin, devrimin çıkarlarını savunacağız!

Yerel seçimlerde sistemin rantçı, hukuksuz ve adaletsiz seçiminin bir parçası değil, emeğin, emekçinin alternatif yönetimi için birlikte mücadeleyi yükseltmeye, devrimin, kurtuluş yollunun sosyalizmde olduğu propagandasında ortaklaşmalıyız.

Öncelikle yerel seçimlere sistem partilerinin rant savaşının bir parçası değil, emeğin devrimin propagandasını öne çıkarmalıyız. Faşizme ve şovenizme karşı sınıflar mücadelesinin gerçek kurtuluş yolunun halkların kardeşliği temelinde hareketle, her yerelde devrimci, demokratik temelde sistemi ve onun rantçı politikalarını tehşir etmeliyiz.  

Bugün bir kez daha faşizmin baskıları karşısında devrim ve devrim mücadelesini örgütleme yerine ondan kaçan, kitlelerin tepkilerini “sosyalist, komünist” gibi söylemlerle sisteme angaje etmeye çalışanlarla karşı karşıyayız. Sol maskeli yeni bir tasfiyeciliğin öncüleri olan legalist, liberal sosyal reformistler, sosyal şoven hiçbir kurum ve karakterli adaya destek vermeyeceğiz. Anti-faşist, anti-kapitalist, anti-sömürgeci, ilkeler temelinde yerel seçim çalışmalarında sistemin rantçılarını teşhir ve devrimin propagandasının bir zemini olarak ele alacağız. Mücadeleyle elde edilen, mücadelenin değerleri ve halkların kazanımının seçim pazarlıklarına malzeme edilmesinin karşısında olacağız.

Kuşkusuz genel seçimlerde olduğu gibi, yerel seçimleri de kazanmak için faşist tek adam rejimi, bir yanda baskıyı yoğunlaştırırken, diğer yanda da göz boyama peşinde. Ancak içinde debelendiği kriz nedeniyle, hukuksuzluk, adaletsizlik, hak arayana, muhalif olana baskı, ülke içinde süreklileştirilen baskı ve tehdit dili, göçmen düşmanlığı, ülke dışında özellikle Rojava’ya savaş ve katliamlara hız vermektedir. Irkçı -milliyetçiliği depreştirerek halkları birbirine düşmanlaştırmayı körüklemekte. Seçim sürecinde bu politikayı daha da tırmandıracağı ortada.

Bizler açısından genel seçimlerde yaşanan olumsuzluklardan gereken dersin çıkarılması ve sistemin düzen partilerinin kitleleri aldatan, sahte vaatlerinin bir parçası olan değil, devrimci duruş önem kazanmaktadır. Sistem partileri açsından yerel seçimde gündem olmayacak şey belli; halkın talepleri, sorunları, özlemleri, ihtiyaçları ve nasıl bir yerel yönetim istediğidir.

Halklarımızın yaşam mücadelesi, işsizlik, yoksulluk, depremlerle yok olan yaşamlar ve yok edilen, talan edilen yeşil alanlar, katledilen doğa onların derdi değil. Onların tüm derdi, sermayeye aktarılan kamu kaynakları, yandaşlara verilen ihaleler, belediyelerde ki ranttır.

Devrimci-sosyalist güçler olarak bu sistem ve sistemin partileri bir bütün olarak iktidarıyla, muhalefetiyle adaylar, aday adayları, pazarlıklar, seçim taktikleri etrafında dönen seçim hokkabazlıklarının bir parçası olmamalıyız. Haklarımıza alternatif yerel yönetim perspektifini ortaya koymalıyız.

Bu yerel seçimlerde yaşamın her alanında, baskıya, sömürüye, zulme karşı mücadeleyi temel alarak seçimlere yaklaşmalıyız. Yerel seçimlerde seçim zeminini ezilen halkların birliğini, ortak mücadele ve kurtuluşunu hedefleyen örgütlenme temelinde yaklaşmak temel görevdir.

Bu temelde yerel seçimlerin büyük bir rant kavgası olduğu başta sistem partileri olmak üzere, sistem partileri içinde yer alan mevcut burjuva düzen partileri listesinde yer alan hiçbir aday nedenli “demokrat- ilerici” olursa olsun desteklenmemelidir. Liberal sosyal reformistler, sosyal şoven adaylara ve kurumlara destek ve ortak çalışma söz konusu olamaz.

31 Mart yerel seçimlerinde temel yaklaşımımız; devrim ve sosyalizm propagandası temelinde, halkçı yerel yönetimler için mücadeleyi geliştirmektir. Kürdistan özgülünde, Kürt halkının iradesini savunmak, kayyum ve rant düzenine oy yok propagandası ile şovenizme karşı halkların kardeşliğini ve ortak mücadeleyi öne çıkarmaktır.

Unutmamamız gereken; Halkalarımızın eşit-özgür ve insanca bir yaşamı ancak kendi emeğimiz ve mücadele alanlarında kendi gücümüzle gerçekleşeceğidir. Özgür yarınları Kendi gücümüz ve örgütü mücadeleyle inşa edeceğimize olan inancımızdır.

Kolektif Mücadele Platformu

Ocak 2024

Önceki İçerikİsrail’in Filistin’e açtığı savaş ve karşısında yükselen küresel tepki – Vijay Prashad
Sonraki İçerik‘’Daha fazla hareket için durma’’