Orhan YILMAZKAYA, 1970 yıl‘ında Almanya‘nın Tulinger şehrinde doğdu. Aslen memleketi Çanakkale-Bayramiç‘tir. İlk ve orta okulu dedesinin yanında Çanakkale‘de okur. Liseyi İstanbul Kabataş Erkek Lisesi‘nde yatılı olarak okudu. Lise yıllarında arkadaşlarıyla birlikte okul gazetesi çıkarırlar. Gazeteciliğe olan ilgisi bu dönemden gelir.
1987 yıl‘ında İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazanır. Üniversite yıllarında devrimci mücadeleye aktif katılır. Öğrenci gençliği ve Akademik çevrelerde etkinliği olan „Gelenek“ dergisi çevresiyle hareket etmeye başlar. Dergi 1993 yılında Sosyalist Türkiye Partisi (STP) adıyla mücadelesine devam eder. Kapatıldıktan üç ay sonra Sosyalist İktidar Partisi (SİP) adıyla yeniden kurulur. Orhan Yılmazkaya, SİP‘nin çeşitli kademelerinde görev alır. İl ve İlçe yöneticiliklerinden merkez düzeydeki yöneticiliklerine kadar bir dizi pozisyonlarda görev almıştır.
1995 yılında Gazi direnişinde de aktif rol oynadı. Gazeteciliğe 1994 yılında Sabah gazetesinde başlar. Daha sonra Radyo Umut, Demokrasi gazetesi, Tesisat ve Doğalgaz Petrol-LPG ve Patent Dünyası gibi dergi ve gazetelerde haber müdürlüğü ve yayın yönetmenliği yapmıştır. Yılmazkaya İçerik Market Yayıncılık Bilişim Halkla İlişkiler Ltd. şirketinin yöneticiliğini yapan Orhan Yılmazkaya, Çitlembik yayıncılık da bir süre editörlük yapmıştır.
Aralık 2003 yılında Aydınlık Kubbenin Altındaki Sıcaklık: Türk Hamamı adlı kitabı Çitlembik yayınlarından Türkçe ve İngilizce olarak yayınlandı.
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan‘ın 15 Şubat 1999‘da komplo sonucu yakalandığı bir dönemde PKK’nin merkezi açıklamasını Radyo Umut‘da okumuştur.
SİP’de ideolojik-Politik düzlemde yaşanılan ciddi tartışmalar üzerinden 1999‘daki bölünmede devrimci kanadın öncüsü olmuş ve bir grup arkadaşıyla beraber Bedreddin Hareketini kurmuş, „Gerçek“ adlı bir dergi çıkartmışlardır.
Bedreddin Hareketi, 16 Haziran hareketi ve Devrimci Sol’la birlik varılan mutabakat sonucunda Devrimci Karargâh’ın örgütün kuruluşunda konumu ve pozisyonu merkezidir.
2006 yılında Güney Kürdistan‘da bulunan Medya savunma alanlarına bir grup yoldaşıyla geçerek burada askeri ve politik eğitim almıştır. Medya savunma alanlarında „Hamdi“ kod ismini kullanmıştır.
Şehit düşen PKK gerillalarından Kadir Usta ve Halil Dağ yoldaşların isimlerini makalelerinde yaşatmaya çalışmış, onları çevresindekilere tanıtmaya gayret etmiştir.
2008 yılında bir grup yoldaşla ülkeye geri dönüş yapti.
Şehre döndükten sonra „Remzi“ kod ismini kullanır.
27 Nisan 2009 yılında İstanbul Bostancı‘da devlet güçleriyle girdiği çatışmada destansı bir direniş sergiledikten altı buçuk saat sonra şehit düştü, halklarımızın mücadelesinin öncü yol göstericisi olarak kavgamızda hep bizimle olacak… ‘‘Bombam çok, mermim çok, silahım çok. Son ana kadar savaşacağım. Polis müdürüne çağrı yapıyorum. Müdür sesimi alıyor musun? (…) Bu kanalı dinleyen basın mensuplarına sesleniyorum. Bu kanalı dinleyen basın mensuplarına sesleniyorum. Emniyetin kayıtlarına da geçsin. Teslim olmayan bir feda devrimci kuşağının layığı olmaya çalışacağım. İsmim Orhan Yılmazkaya. İsmim Orhan Yılmazkaya.
Devrimci Karargah Savaşçısıyım. Türk ve Kürt halklarının mücadele birliği için savaşıyoruz. İşçilerin emekçilerin mücadele birliği için savaşıyoruz. Emperyalizme karşı, faşizme karşı, Siyonizm’e karşı savaşıyoruz. Yaşasın devrim ve sosyalizm. Yaşasın halkların kardeşliği. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının mücadele birliği. Biz düşeceğiz fakat bizden sonra bu kavga mutlaka sürecek. Nasıl binlerce yıldan beri sürdüğü gibi. Thomas Münzer7erden, Şeyh Bedreddin7erden bu yana sürdüğü gibi. Mahir Çayanlardan, İbrahim Kaypakkaya‘lardan Deniz Gezmişlerden bu yana sürdüğü gibi. Bostancı‘da kıstırılmış olan devrimciyim. Eğer görüşme imkanınız olursa bu kanaldan, cihaz üzerinden, telsiz üzerinden görüşürüz….“
27 Nisan 2009 İstanbul Bostancı Orhan Yılmazkaya
Nisan köprüsü: Mart’tan Nisan’a Nisan’lardan Mayıs’a Bir Devrimci Yürek Orhan Yilmazkaya kitabında