KADINLAR NE İSTİYOR?[1]
“Ve ‘senin’ ve ‘benim’
sözcüklerini keşfettik
ve toprağın bir sahibi oldu
ve kadın erkeğin malı oldu.”[2]
Son işçi eylemlerinde belirgin biçimde ortaya çıktı, ama nicedir alttan alta bir değişim yaşanıyor protestolarımızda. Kadınlar ön saftalar: afişleme yapıyor, bildiri dağıtıyor, mitinglerde ellerinde megafon, slogan attırıyor, pankart taşıyor, barikatlar kuruyorlar. Sanırım ilgi alanına Haziran 2013 protestolarında girdi, ama başlangıcı daha geri götürmek mümkün.
İKD’li kadınların kızıl çatkılarıyla meydanlara döküldüğü, Behice Boran’lı, Mine Bademci’li, Sevinç Özgüner’li, Ayşe Hülya Özzümrüt’lü, 70’li yıllar bir yana, 12 Eylül sonrasının ilk muhalif örgütlenmesi İHD kadın ağırlıklı bir örgüttü. Cumartesi Anneleri, 1980’lerde Cunta rejimine karşı duruşun ve adalet arayışının simgesi oldular. Arkası geldi: 80’lerin sonlarında dağlarda dolaşmaya başlayan Kürt kadınlar… Kadınların öncü roller üstlendiği Kürt sivil direnişinin yükselişi, Barış Anneleri… 80’li yıllarda rüştünü ispat çabasındaki feminist kıpırdanışlar… Dayağa karşı kampanya, mor iğneler… Bu hareketliliğin “İslâmcı mahalle”yi de etkisi altına alması, “başörtüsü” eylemleri…