Gezi baskılara, sömürüye, gericiliğe, talana karşı çıkan milyonların 11 yıl önce ülke çapında ayağa kalkan militan ve kitlesel direnişle faşist İslamcı iktidara karşı başkaldırısıydı. Özgürlüğün, eşitliğin, halkların kardeşliğinin, özgür ve eşit bir geleceğin simgesi olan Gezi Direnişi, bugün de faşizmin korkulu rüyası olmaya devam ediyor.
“Her mücadele, bir sonrakinin yolunu aydınlattı…” öz deyimiyle Gezi İsyanı da geçmiş mücadele deneyimlerinin yola çıkarak geleceğe yol gösterici oldu. Bugün toplumun her kesimince lehte ve aleyhte Gezi her yanıyla güncel ve halklara umut olmaya devam ediyor. Faşist egemen güçler açısında ise korkulu bir rüya. Ancak Mao’nun da ifade etiği gibi “Aynı suda ikinci kez yıkanılamaz…” gerçekliğiyle bunun tekrarını umut etme veya beklemek sadece iyi niyetli bir umut olmaktan öteye gitmeyeceği gerçeğidir. Ancak burada çıkarılacak derslerle geleceğe yürüye biliriz.
Gezi ülke topraklarımızda yaşanan toplumsal-sınıfsal mücadelenin kendi tarihsel koşularına eklenmiş onur sayfalarında yerini almış ” umut, direnmek yaşamaktır…”
31 Mayıs 2013 Taksimde başlayan ilk kıvılcım ülke geneline yayıldı. Ülkenin dört bir yanında halklarımız faşist iktidarın yaratığı baskı, yokluk yoksulluk, toplumu nefesiz bırakan politikaları karşısında, emeğine, doğasına, yaşamına, geleceğine sahip çıkan milyonlar öfkesinin, zulme karşı, isyanının sel olup aktığı, başka bir yaşamın mümkün olduğunun göstergesi oldu.
Gezi Haziran başkaldırısında sokağa çıkan milyonların sel olan öfkesi, hâkim sınıflar açısında korkulu bir kâbus olurken, emeğiyle geçinen yoksul halklar açısında ise ayağa kalktığında güncüyle neler yapa bileceğinin göstergesi oldu.
Gezi direnişi nefesiz bırakılan toplumun ve doğasının nefes almak için kitlelerin yaratıcılığı ve mücadele içinde ortaya çıkan zekâsının, yaratıcılığının da simgesi, göstergesi oldu. Bu gelişme sinmiş, umutsuzlaşmış; “bu halkta bir şey olmaz” diyen, halk gerçekliğinde uzak, onda kopuk yaşayanlara bir halkın ayağa katlığında neler yapa bileceğini ve suskunlukların yanıltıcılığına kapılıp yılgınlığa kapılmanın yanılgısını gösterdi. Ülkenin her yanında yeniden umut aşıladı. Halkların, işçi ve emekçilerin özgürlük taleplerinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Özgürlük taleplerine sahip çıkan milyonlar Taksimde kardeşlik sofrası kurdu, paylaşmayı, kardeşleşmeyi ve başka bir yaşamın mümkün olduğunu gördüler ve gösterdiler.
Bu başkaldırı aynı zamanda, örgütsüz, önderliksiz bir başkaldırının sınırlarını da gösterdi. Başkaldırının hedefine ulaşmasının örgütsüz, öndersiz başarı şansının olmayacağında.
Kuşkusuz ki isyan etmenin, başkaldırmanın, özgürlüğün ve insanca yaşamanın her zaman bir bedeli var. Bugüne kadar ki sınıflar mücadelesi bunu defalarca ortaya koymuştu. Bunu en iyi bilenlerdeydik, özgürlük, eşit yaşam, özgür bir gelecek, insanın insanca yaşadığı, sömürüsüz -eşit bir gelecek için bu uğurda yürütülen mücadelenin bedelinin ne kadar ağır olduğunu ödediğimiz bedellerde çok iyi biliyorduk. Mücadelenin bedelsiz olmayacağını, ancak ödenilen bedeller üzerinden yükselen mücadele, egemenlerin savaş, sömürü, baskı, katliam ve zulüm düzenine son verecektir. İşte bu uğurda Gezi Direnişinde de bu bedel ödedik. Gezi direnişinde Ethem Sarısülük’ü, Mehmet Ayvalıtaş’ı, Ahmet Atakan’ı, Abdullah Cömert’i, Ali İsmail Korkmaz’ı, Medeni Yıldırım’ı, Berkin Elvan’ı, Hasan Ferit Gedik’i kaybettik…
Bu isyan, başkaldırı da şehit düşenlerimizi saygıyla anıyor, onları anarken, onların bizlere bıraktığı mücadele ve anılarına bağlılığımızı Gezi ruhuyla mücadeleyi büyütmeye, zafere taşımak için daha çok emek, çaba, bilinçle sarılacağız.
Gezi direnişinde ortaya çıkan öfkeyi iyi okumak, hatırlamak, ama bunu yaparken de zafere yürümenin, başarının bıkmadan, yılmadan inatla, ilmek ilmek örülecek mücadelenin karşılıksız kalmayacağını bilince çıkarmaktır. Gezi güzellemeleri yapmak değil yeni Geziler yaratmak ve bunu zafere taşımak için başta kitlelere inanmak ve örgütlenmektir. Örgütsüz bir mücadelenin başarı şansının olmadığı bilinciyle her alanda örgütlenmeye mücadeleyi büyütmeye…
Gezi umuttur, umut örgütlenmektir, umut mücadele etmektir…
Gezi şehitleri ölümsüzdür!
Karanlık gider, Gezi kalır!
#Gezi11Yaşında