Şengal’de 3 Ağustos 2014 tarihinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen Êzidî Soykırımı’nın yıldönümü dolayısıyla Şengal Şehitleri Komitesi öncülüğünde anma töreni düzenlendi.
Bütün Şengal’de 5 dakika hayatı durdurarak gerçekleştirilen saygı duruşuyla 3 Ağustos soykırımında yaşamını yitirenler anıldı
3 Ağustos 2014’te Şengalde yaşanan soykırımının yıl dönümü nedeniyle Demokratik Özerk Yönetim’in ilan etmesiyle tüm şengal’de saat 10.00’dan itibaren 5 dakikalık saygı duruşu yapıldı ve yaşam durduruldu.
Eylem programı çerçevesinde Şengalliler bir çok yerde bir araya gelerek saygı duruşu gerçekleştirdi. Saygı duruşu eyleminin gerçekleştiği yerlerden bir de Xanesorê halk meclisi önü oldu. Kurum üyeleri, kadınlar, çocuklar, aşiret liderleri, Êzdixan Asayiş güçleri bir araya gelerek beş dakika hareket etmeden sessizce saygı duru gerçekleştirdi.
Susuzluktan yaşamını yitirenlerin anısına su dağıtıldı
3 Ağustos 2014’te Şengalde yaşanan soykırımının yıl dönümü nedeniyle, saldırıdan kaçarken yollarda susuzluk nedeniyle hayatını kaybeden Êzidîleri anmak için halka su dağıtıldı.
73. fermanın ardından 7 yıl: Şengalli kadınlar artık örgütlü ancak tehlike devam ediyor
3 Ağustos 2014’te IŞİD tarafından gerçekleşen Şengal soykırımının üstünden geçen 7 yıla rağmen kaçırılan binlerce kadın ve çocuktan hala haber alınamıyor. Şengalli kadınlar örgütlenip kendilerini savunmaya başladı ancak tehlike hala devam ediyor
Suriye İç Savaşı’nın başladığı 2011 yılının ardından kaos ortamından faydalanarak 2012’de Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu’da savaş, istila ve talan yaratan IŞİD’in en büyük katliamlardan birini gerçekleştirdiği Şengal Katliamı’nın üzerinden 7 yıl geçti. Binlerce kadının ve çocuğun kaçırılarak köle pazarlarında satıldığı, tecavüze uğradığı Şengal soykırımı 73’üncü Ferman olarak adlandırılıyor.
3 Ağustos öncesinde neler oldu?
Ortadoğu halkları için büyük bir tehdit oluşturan IŞİD, Suriye iç savaşının ardından Kuzey ve Doğu Suriye ile Irak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde onlarca kentte sayısız saldırılar düzenlemeye başladı. Haziran 2014’te Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin en önemli kentlerinden biri olan Musul’un IŞİD tarafından işgal edilmesi Şengal Katliamı’nın zeminini de hazırlamış oldu. Petrol kaynaklarının verimliliği ile bilinen Musul’un, stratejik bir öneme sahip olduğu da biliniyor. IŞİD, 8 Haziran’da Ninova’yı ele geçirdi. 10 Haziran’da yüzlerce insanı katleden ve binlerce insanın göç etmesine neden olarak Musul’u işgal eden IŞİD, 29 Haziran’da Musul’da halifelik ilan etti. Musul’un IŞİD’in eline geçmesinin ardından Şengal’de yaşayan yurttaşlar da dahil olmak üzere çok sayıda insan IŞİD tehdidi ile yüz yüze kaldı.
IŞİD Şengal’e girdi
Musul’u ele geçiren DAİŞ, 2 ay sonra 3 Ağustos 2014’te Şengal’i hedef aldı. IŞİD’in Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği katliam, dağın güneyinde bulunan Girzerik ve Siba Şex Xidir köylerine saldırılarla başladı. 2 ay önce Musul’u ele geçiren IŞİD, bu köylerin etrafındaki yerleşimleri de kontrol ediyordu. Şengal Katliamı’nın ilk saldırısı ilk olarak gece 02.00 sıralarında Girzerik köyüne havan toplarının atılmasıyla başladı. Yaklaşık yarım saat sonra ise Siba Şex Xıdır köyü IŞİD saldırısıyla karşı karşıya kaldı.
İlk hedef kadınlar
IŞİD’in Şengal’e saldırısında ilk hedef ise kadınlar oldu. 7 bine yakın kadın ve çocuk kaçırıldı, tecavüze maruz uğradı, köle pazarlarında satıldı ve çeşitli işkenceler gördü. Êzidîleri Müslüman olmaya zorlayan IŞİD, Êzîdîlerin ibadet merkezlerine de saldırarak yakmaya ve yıkmaya başladı. IŞİD, Êzidilerin kimliğini, inancını, kültürünü başta olmak üzere bir bütün varlığını hedef alarak saldırılarını hızlandırıyordu. IŞİD, her geçen dakikada saldırılarına hız katarken, Şengallileri korumakla görevli peşmergeler Şengal’i terk ederek Êzidi katliamına göz yumdu.
Şengal Dağı’na yolculuk
Êzidiler IŞİD’in saldırısına çözümü Şengal Dağı’na sığınmakta buldu. Şengal’de yaşayan 400 bin kişiden 290 bini şiddetlenen saldırılar sonucunda dağlara kaçmaya başladı. Şengal Dağ’ına çıkan binlerce Êzidî yolda açlık, yoksulluk ve hastalıktan yaşamını yitirirken, geriye kalanlar ise kurtarılmayı beklemeye başladı.
İlk destek YPG ve YPJ’den geldi
IŞİD’in saldırılarına kendi imkanları doğrultusunda cevap veren Şengal halkına ilk destek YPG ve YPJ’den geldi. 12 kişilik bir gruptan oluşan YPG ve YPJ’lilerin, saldırının başladığı 3 Ağustos tarihinde bölgeye girmesiyle beraber savunma güçlerini yükselten çoğu kadın yüzlerce Êzidî, YPG ve YPJ ile birlikte IŞİD’e karşı savaşmaya başladı. Bölgede IŞİD’e karşı savaşan YPG ve YPJ, düzenli periyotlarla çatışma bilançosunu kamuoyuna duyurmaya başladı. 2-3 Ağustos tarihlerine paylaşılan ilk verilere göre, Rabia sınır bölgesi ile Şengal’de yaşanan çatışmalarda en az 56 IŞİD’li öldürüldü. 4 YPG’li yaşamını yitirdi. YPG ve YPJ, IŞİD saldırılarından kaçan binlerce Êzidî yurttaşa yardım etmek için Şengal Dağ’ına ulaştı.
Müslümanlık dayatması
Binlerce Êzidînin şiddetlenen çatışmalar karşısında kentten uzaklaşmak zorunda kalmasının ardından Şengal’e bağlı Sinune köyüne mermi atmadan giren IŞİD, köy halkına “Ya Müslüman olun ya da terk edin” dayatmasında bulundu. Bu dayatmayı reddeden binlerce kişi, göçe zorlandı.
YBŞ kuruldu
Kentten kaçan peşmergelerin bıraktığı karakollara yerleşerek denetimi ele geçiren YPG ve YPJ, Êzidîleri IŞİD çemberinden çıkararak, güvenli bir şekilde Kuzey ve Doğu Suriye’ye ulaşmalarını sağladı. Êzidîleri tarih sahnesinden silmeyi amaçlayan bu katliam sonrası 400 kişilik Êzidî grup silahlanarak IŞİD’e karşı mücadele etti. Êzidîler 2014’te Şengal Direniş Birlikleri’ni (Yekîneyên Berxedana Şengal) (YBŞ) kurdu.
Öte yandan YBŞ, Şengal’deki askeri varlığını koruyarak, kenti olası tehlike ve saldırılardan korumaya devam ediyor.
Şengal özgürleşti
Pêşmergenin Şengal’i terk etmesiyle bölgeye giden YPG ve YPJ daha büyük bir katliamın önüne geçerek, Şengal Dağı’nda mahsur kalan, açlık ve susuzluktan ölmek üzere olan insanlara yardım ulaştırdı. Bir yıldan uzun süren savaşın ardından Şengal, 13 Kasım 2015’te IŞİD’ten arındırıldı.
Şengal Katliamı’nın dünyaya etkisi
Şengal Katliamı Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyayı derinden sarsan bir katliam halini aldı. Bölgede yaşayan Kürtler, göç etmek zorunda kalan binlerce Êzidîye yardım ve desteklerini sunarken, dünya kamuoyundan da katliama tepkiler ise yetersizdi. Birleşmiş Milletler’in (BM) Irak temsilcisi Nickolay Mladenov, Şengal’ın IŞİD’in eline geçmesini “büyük bir insani trajedi yolda” sözleriyle yorumladı. Nickolay, “Birleşmiş Milletlerin sivillerin can güvenliğiyle ilgili çok ciddi endişeleri var” dedi. BM Genel Sekreteri de bir açıklama yayınlayarak, “IŞİD ve bağlantılı olduğu silahlı grupların faaliyetlerinin tetiklediği insani krizden dehşete düşmüş durumdayım” ifadelerini kullanmakla yetindi.
Katliamın ardından…
74’üncü Ferman olarak tanımlanan Şengal Katliamı’nın izleri aradan geçen 7 yılda da devam etti. Êzidiler, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Şırnak başta olmak üzere çok sayıda kente göç etmek zorunda bırakıldı. Dönemin BDP’li belediyeleri tarafından kurulan kamplara yerleşen Êzidîlerin bir kısmı, katliamın ardından Şengal’e geri dönmeye başladı. IŞİD’ten kurtarılan 8 bin Êzidî aile, Şengal’e geri döndü. Şengal’in IŞİD’ten temizlenmesinin ardından bölgede katledilen kişilere ait onlarca toplu mezar bulundu. Aradan geçen yıllara rağmen IŞİD tarafından kaçırılan binlerce kadın ve çocuk kurtarılmayı beklerken, binlerce Êzidî de kamplarda zor şartlarda yaşamını sürdürüyor.
En az 2 bin 213 Êzidî katledildi
Şengal Katliamı’nda en az 2 bin 213 Êzidî katledilirken, 390 binden fazla Êzidî yerinden edildi. Çoğu kadın 7 bin Êzidî, IŞİD tarafından kaçırıldı. 4 bini kurtarılırken, kadınlar köle pazarlarında satıldı. 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti ise hala bilinmiyor. Belirli aralıklarla açılan 12 toplu mezarda, Êzidîlerin cenazelerine ulaşıldı. Katliamda toplam 68 dini mekân yağmalandı.
BM’nin raporu
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 15 Haziran 2016 tarihinde Êzidîlere ilişkin bir rapor yayımlandı. Raporda, IŞİD’in Êzidîlere yönelik “soykırım” işlediği belirtildi. IŞİD’ten kurtulmayı başaranlarla görüşülerek hazırlanan raporda, IŞİD’in Êzidîlere karşı katliamı ayrıntılı bir şekilde belgelendi. Raporda, 400 bin Êzidî’nin katledildiği, köleleştirildiği veya diğer suçlara maruz bırakılarak yok edilmeye çalışıldığı da kaydedildi.
Êzidîler, Musul Valisi Hamadani’nin 906 yılında İslamiyet’i kabul etmeyen bin Êzidî ailesini katletmesiyle katliamla tanıştı. Bu, Êzidîlerin yaşayacakları trajedinin başlangıcıydı. Daha sonra Êzidîler 72 Ferman daha yaşayarak katliamlarla yüz yüze kaldı. 3 Ağustos 2014’te DAİŞ tarafından gerçekleşen son katliamla birlikte Ezidiler, bin 115 yılda 73 ferman yaşayarak tarihte en çok katliamla karşılaşan halklardan biri oldu.
Kadınlar artık örgütlü
Öte yandan Şengal’de kadınlar, katliamdan bu yana direnişlerini örgütlenerek sürdürmeye devam ederken, 9 Ekim 2020’de Federe Kürdistan Bölgesi yönetimi ve Irak hükümeti arasında Şengal Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya karşı, Şengal’de başta kadınlar olmak üzere yüzlerce kişi, nöbet eylemine başladı.
Kadınlar, söz konusu anlaşma ile bir kez daha saldırıların hedefinde olacaklarını vurgulayarak Şengal’de yönetimin Şengallilere verilmesini istedi. Bini aşkın Êzidî kadının IŞİD’in elinde olduğunu hatırlatan kadınlar, bu anlaşmanın kendilerini korumayacağını, aksine yaşamlarının tehlikede olduğuna işaret etti.
Êzidî kadınlar, katliamın üzerinden geçen yıllara rağmen, o günü unutmadıklarını belirtirken, örgütlenerek direnişlerini sürdürmeye kararlı olduklarını vurgulamaya devam ediyor.”
3 Ağustos 2021